Yerel seçimlerde kadınlar
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 89. yılındayız!
5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Yasası’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınlara tanınan bu hakkın neresindeyiz?
Günlerdir ülkemiz televizyonlarından yerel seçimler konuşuluyor…
Yerel seçimler konuşuluyor; yine kadınsız!
Yorumcuların çoğunluğu erkek olduğu için erkek adayları değerlendiriyor, öneriyor, erkek isimleri üzerinde yoğunlaşıyorlar. Bir tek kadın aday üzerinde konuştuklarını, yorum yaptıklarını duymadım.
Bir kez daha yaşasın erkek egemen bakış!..
Ne yazık ki kadın konuşmacılar da erkekleri konuşuyor!
Avrupa başkentlerine ve kentlerine bakınca kadın belediye başkanlarını dün de bugün de ne çok görüyoruz.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Fransız siyasetçi, Sosyalist Parti üyesi, 2014 yılında seçilen Paris'in ilk kadın belediye başkanı, İspanya'da doğmuş ve ailesiyle Fransa'ya göç edip Lyon'a yerleşen bir göçmen.
Paris’e giden herkes Paris’in ilk kadın Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun adını duyar. İspanya doğumlu ve üç çocuk annesi bir kadın Fransa’nın başkenti Paris’in belediye başkanlığın sürdürmekle yetinmiyor.
22 Haziran 2023 günü Belediye Başkanı Anne Hidalgo, COP28'deki ilk küresel stok sayımı öncesinde şehir iklim finansmanına ve bu işi üstlenmeye öncülük etmeye yardımcı olmak için Belediye Başkanları Küresel Sözleşmesi'nin En Yeni Küresel Büyükelçisi olarak atanıyor.
Ayrıca bir kadın hakları savunucusu olarak Avrupa başkentlerindeki kadın belediye başkanlarını sizlere zaman zaman yazmaya özen gösteririm:
Virginia Raggi (2016–2021) İtalya’nın başkenti Roma’nın belediye başkanlığını yaptı. Her gidişimde beni farklı etkileyen tarihi kent Roma’ya bir kadın belediye başkanı seçilmesi sevindirmişti.
Femke Halsema, Hollandalı bir siyasetçi ve Amsterdam'ın belediye başkanıdır. 2003 ila 2010 yılları arasında Groen Links'in parti liderliği ve milletvekilliği görevlerini üstlendi. Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın ilk kadın belediye başkanı Yeşil Sol Partisi eski lideri Femke Halsema da bir kadın. Onu Hollandalılar şöyle tanımlıyorlar: Cesur, kararlı, adaletli.
İspanya’nın başkenti Madrid Belediyesi 24 yıl sonra el değiştirmiş bir emekli kadın yargıç olan Manuela Carmena (2015–2019) yıllarında Madrid belediye başkanlığı yapmıştı.
Suyun öte yakası Atina’ya Dora Bakoyanni, 2002 yılı Ekim ayında yapılan yerel seçimlerde seçilerek 2.500 yıllık kent Atina’nın ilk kadın belediye başkanı olmuştu.
Başkent oluş tarihleri eski olan bu kentlerin kadın belediye başkanları seçimle gelip ya seçimle gittiler ya da görevlerini yeniden seçilerek sürdürüyorlar.
Turgut Uyar diyor ki:
“Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk.”
Biz de kadın belediye başkanı denince sadece 21. yüzyılın dünyasında anlamını yitiren “Kadın eli değmeli!” sloganı dillerden dökülüyor. Oysa kentler, kent bilinci, kent dokusu, kent demokrasisi, kentte ortak yaşam alanlarını içselleştiren, seçildiği kentteki tüm insanların sorunlarına koşan kadın başkanlar bekliyor.
Yerel yönetimlerin önceliklerinden biri de sanatın gücünden yararlanmaktır.
Sanat, karın doyurmaz derler. Doğrudur ama akıl doyurur, zihin doyurur. Aklımızın ve zihnimizin doyurulması inanın ki karnımızın doymasının da kapısını açar. Sanat ve kültür, demokrasimizin de temel taşıdır ve demokrasisi gelişmemiş toplumlar, açlık ve sefaletle karşı karşıyadırlar. Bilimsel olarak da geridirler. Silaha yapılan yatırımın küçük bir kısmı kültür ve sanata yapılabilse çocuklarımız daha güvenli bir geleceği adımlayabilirler. Yerel yönetimler, bazı işlevleri üstlenerek belediye başkanlığında olmayan kurullar oluşturarak, o kentin kültür ve sanat yaşamını yönetmeli ve yönlendirmelidir.
Kültür ve Sanattan Yoksun Toplumların Geleceği Yoktur!
Yerel seçimlerde çevre kirliliği, dil kirliliği istemiyor sadece huzurlu bir seçim dönemi istiyorsak kadın belediye başkan ve belediye meclis üyelerinin sayılarını çoğaltmalıyız. Unutmayalım ki kadın değişimin ve dönüşümün en önemli dinamiğidir. Kadın evden gidince nasıl evin ışığı sönüyorsa; kadın yaşadığı kente sırtını dönünce de o kentin ışığı söner.
Siyasi partiler yerel yönetimlerde başarılı olmak istiyorsa kadınların gücünden yararlanmalı gönül rahatlığıyla kadınları aday yapmalıdır.
İnanın birçok kentimiz proje bekliyorsa, birçok ilçemiz ve kentimiz de çağdaş, katılımcı, demokratik bir yerel yönetim ve sevgi bekliyor…
Kentlerin sadece binalardan, caddelerden ibaret olmadığını, “Kentlerin Kalbi” kitabımda yazdım.
Her kentin bir kimliği vardır. Bir ruhu, bir kültürü, bir kalbi vardır. Kentler de bizim gibidir; sevinçleri, hüzünleri, heyecanları, kavgaları, direnç noktaları, gözyaşları, mücadeleleri vardır.
Kentlerin sesine kulak vermeli; o kentlerin taşıyıcı kolonu niteliğindeki tarihi, toplumsal, kültürel, sanatsal ve insana dair ne varsa geleceğe taşımak için özel önem verilmelidir.
Geleneğimizi geleceğe taşımak bizim ellerimizdedir. Yerel seçimlerde daha çok kültür ve sanat insanını, kadınları öne çıkarmalı ve kentlerimizi onların ufuk açıcı yöntemleriyle yönetmeliyiz.
