‘Mersinden güneş enerjisi ile kurutma tesisi’ tam kapasite ile faaliyetlerini sürdürüyor

İklim ve coğrafi konumu itibari ile güneşlenme süresinin en fazla olduğu illerden biri olan Mersin’de, kentin güneş enerji potansiyelini değerlendirerek temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen Büyükşehir, çevre dostu uygulaması ile enerji tasarrufu ve verimliliği sağlarken, bir taraftan da enerji tüketimi ile ilgili de farkındalık oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü tarafından hibe sağlanan proje ile aynı zamanda kadın istihdamının önü de açılıyor. Kurutma tesisisin her bir aşamasında bütün üretim zinciri, kadınlar tarafından yürütülüyor. Proje; kadınların çalışma hayatının her bir alanında yer alabileceğini göstererek, toplumsal cinsiyet algısı da birer birer kırılıyor.

Kurutma işlemlerinin tüm ağı Mersinden Kadın Kooperatifi eliyle gerçekleştiriliyor

Toptancı Sebze ve Meyve Hali içerisinde 200 metrekare kapalı bir alanda polikarbon ile etrafı kapatılmış bir serada yürütülen kurutma işleminde kullanılan tüm sebze ve meyveler Mersin’de yerli üreticilerden temin ediliyor. İlk olarak üreticilerden alınan ürünler tesise getiriliyor ve ozonla güzelce yıkanıyor. Seçme ayıklama bandında ayıklama işlemi sonrası ürünler, doğrama ünitesine alınıyor. Kesim ve doğrama işleminin ardından ürünler, kurutma işlemi için fırına yerleştiriliyor.

Ürünlere göre değişen sıcaklıktaki kurutma işleminin tamamlanmasının ardından, dinlenme odasında ürünler bekletiliyor. Talep miktarına göre ürünler son olarak paketlenip, ambalajlanıp teslimatı yapılıyor. Bütün bu işlemlerin her bir adımı Gıda Mühendislerinin kontrolünde gerçekleştiriliyor. Ürünlerin kurutulmasından ambalajlanması ve pazarlanmasına kadar olan süreç, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin eliyle gerçekleştiriliyor.

Seçer: “Kentimizin öz varlıklarına değer katmak bizler için oldukça önemli”

Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer; Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü tarafından hibe sağlanan projeyi 2020 yılında Mersinden Kadın Kooperatifi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hayata geçirdiklerini ve o tarihten beri de kurutma tesisinin faaliyetlerini devam ettirdiğini ifade etti. İklim krizinin yaşandığı günümüzde sürdürülebilir olmanın önemine değinen Seçer, iklim krizinin etkilerinin her alanda kendini gösterdiğini söyleyerek, “Bizim için burada kurulmuş olan güneş enerjisi panellerinden elektrik üretmek ve bu elektriği üretimde kullanmak çok kıymetliydi. İkinci nokta ise; hem kadın istihdamına katkı sunmak, hem de kentimizin öz varlığı olan özellikle coğrafi işaret tescili almış ürünlerimizin kurutmasını yapmak oldu. Bu ürünleri inovatif hale getirerek pazara sunarak, kentimizin de tanınırlığını artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“Tüm ulusal pazardaki raflara girme şansını bulduk”

Tesiste üretilen ürünlerin hem ulusal hem de uluslararası platformlarda yer almasını istediklerini kaydeden Seçer, zamanla tesisin üretim ve istihdam kapasitesinin artırılması gerektiği ihtiyacının doğduğunu da sözlerine ekledi. Bu kapsamda ENHANCER projesine başvurduklarını aktaran Seçer, proje ile mevcut olan 52 adet güneş paneli sayılarına ek olarak, 54 adet güneş paneli eklediklerini de ifade etti. Proje sayesinde istihdam sayılarını da artırdıklarını belirten Seçer, “Ayrıca üretim kapasitemizi artırma yönünde birçok ekipmana sahip olduk ve bunları tam anlamıyla yaptığımız için, çıkan ürünler ulusal pazarlarda da çok rahat yerini bulabiliyor. Bundan sonra da üretimimizi sadece ulusal pazarda değil, ihracat yapma yönünde çalışmalarımızı başlatıyoruz. Bunun için gerekli olan altyapıyı 2020 yılında başlamıştık. 2021 yılında FSSC belgemizi de aldık. Bu belgeyle tüm ulusal pazardaki raflara girme şansını bulduk. Mersinimize hem sürdürülebilirlik açısından, hem de kentimizin değerlerini ortaya çıkarması açısından güzel bir tesis kazandırıldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Tesisimizde kadın istihdamına da katkı sunuyoruz”

Kurutma tesisindeki tüm ürünlerin yerli üreticilerle birlikte kadın üreticilerden temin edildiğini vurgulayan Seçer, bu sayede küçük yerli üreticilere destek verdiklerini dile getirdi. Sözlerinin devamında ise Seçer, “Tesisimizde çalışanların yüzde 99’u kadın. Burada yeni eğitimler alıyorlar, yeni iş öğrenme imkanına sahip oluyorlar ve kendilerini iyi hissediyorlar, neler yapabileceklerini görüyorlar. Bu açıdan da hem tesis içi, hem de tesis dışı birlikte çalıştığımız kadınlarla güzel bir kadın popülasyonu oluşuyor” dedi. Tesiste öncelikli olarak coğrafi işaret tescilli ürünlere öncelik verdiklerini aktaran Seçer, “Bunun yanında narenciyenin başkenti olan Mersin’in tüm ürünlerini portakal, limon gibi kentimize değer katan ürünlerin kurutma işlemlerini yapıyoruz ve onları inovatif hale getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.

Karakoç: “Dünyada her şeyi tükettik, ne kadar doğal yöntem kullanırsak o kadar iyi”

Tesiste Gıda Mühendisi olarak görev yapan Hatun Karakoç, kurutma işlemlerinin tamamında güneş enerjisinden faydalandıklarını belirterek, “Gelen yaş ürünü ilk önce ozonla yıkama makinesinden geçiriyoruz. Yıkama işlemimizin ardından, seçme ayıklama bandında gerekli ayıklama işlemlerini yapıyoruz ve ardından doğrama işlemini gerçekleştirip, ürünleri tepsilerimize dizip fırınlamamızı yapıyoruz. Kurutma işlemimiz polikarbon sera ve fırınlarımızda gerçekleşiyor. Fırınlarımız enerjisini güneş enerjilerinin ürettiği elektrikten alıyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü dünyada her şeyi tükettik, doğal ne kadar yöntem kullanabilirsek o kadar iyi olur diye düşündüğümüz için güneş enerjisini kullanmayı tercih ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Kan portakalı, cennet hurması, limon, portakal, çilek, muz gibi meyvelerin kurusunu ürettiklerini aktaran Karakoç, yapraklı ürünlerden ise maydanoz, ıspanak ve dereotu gibi ürünlere ağırlık verdiklerini kaydetti.

“Ürünün paketlenmesinden ambalajlanmasına kadar her şey titizlikle yapılıyor”

Gelen talep miktarına göre ürünleri paketleyip ambalajladıklarını vurgulayan Karakoç; ürünün paketine, etiketine, paket içeriğine ve son kullanım tarihine oldukça önem verdiklerini de sözlerine ekledi. Karakoç, “Son kullanma tarihi basılırken, ürün ekstra iki kere kontrolden geçmiş oluyor. Üretim tesisimiz FSSC belgesine sahip ve bu belgemizi FFSC versiyon 6’ya yükselttik. Bu belge; kalite ve hijyen konusunda dikkat edilmesi gereken hususlara yer veriyor ve denetim aşamalarında kolaylık sağlıyor. Çünkü FSSC gerekliliklerine yer sağlıyorsanız, birçok denetimi de rahatlıkla atlatabiliyorsunuz. Bunun dışında her gün rutin bir şekilde temizlik, hijyen ve benzeri konuları da dikkatli bir şekilde sürdürüyoruz” dedi.

Korhan: “Kadınlarla birlikte omuz omuza çalışınca çok mutluyuz”

Tesiste görevli personel Kübra Korhan, tesiste kadınlarla birlikte çalışmaktan dolayı oldukça memnun olduğunu söyleyerek, “Burada kadınlar olarak birbirimize el veriyoruz. Biri diğerine yardım edebiliyor. Birlikte daha rahat çalışabiliyoruz. Ekip ruhu çok kuvvetli. Kadınlarla birlikte omuz omuza çalışınca çok mutluyuz” dedi. Başkan Vahap Seçer’in toplumsal cinsiyet eşitliğine oldukça önem verdiğinin de altını çizen Korhan, “Kadınların isteyince neler yapabildiğini ve neleri başarabildiğini birlikte görüyoruz. Burada çalıştığım için çok mutluyum” diyerek duygularını dile getirdi.