Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

AÇIK ARA SONUNCUYUZ

Türkiye, 1000 kişiye düşen 162 otomobil ile açık ara Avrupa’nın sonuncusu durumunda. Düşünün bizden sonraki Rusya’da bile 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 331. Sondan ikinciyle bile aramızda 2 kat varken, bizimle aynı nüfusa sahip Almanya’da ise bu sayı 628. Yani her evde ne yazık ki söylenildiği gibi bir otomobil yok, olan da 10 yaş üzeri.

HÜKÜMET temsilcileri ülkenin refah seviyesinin söylenildiği gibi kötü olmadığını hep otomobil örneğiyle anlatma yolunu seçiyor. Geçtiğimiz yıl hatırlarsınız önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, “Türkiye’de son 20 senede her eve bakın ya bir otomobil ya da 2 otomobilimiz var” açıklamasını yapmıştı. Demiröz’ün ardından muhalefetin araçların pahalı olduğu eleştirilerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da benzer bir açıklama yaparak “Şu anda bakıyorsunuz her evde araba var, kapıcısında araba var. Şu anda 2. el araba yetişmiyor zaten” ifadelerini kullanmıştı.

Aradan geçen 7-8 ay içinde her şey daha kötüye giderken, otomobil sahipliğine ilişkin hükümetin açıklamaları ise aynı paralelde devam ediyor. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Refah seviyesine bakın. Türkiye’de bütün ailelerin, her gelir grubundan ailenin kapısında otomobili var, çocukları okuyor” yorumuyla yine konuyu herkesin otomobil sahibi olduğuna getirdi.


25.2 MİLYON ARAÇ VAR
Bu yılın başında resmi rakamlarla izah etmeye çalışmıştım, yine tekrarlamak istiyorum. Türkiye’de bir taraftan artan nüfusa, diğer taraftan da düşen alım gücüne bağlı olarak otomobil sahipliği gün geçtikçe imkânsız hale geldi. EBS Danışmanlık’ın hazırladığı en güncel verilere göre Türkiye nüfusu 85 milyona yaklaşırken, otomobilden, traktöre, motosikletten kamyona kadar toplam araç parkı ise 25 milyon adedi aştı. Parkın içindeki toplam otomobil sayısı ise 13 milyon 706 bin 65 adet. Bu da Türkiye’de her 1000 kişiye düşen araç sayısının 298, otomobil sayısının ise 162 olduğunu ortaya koyuyor.

RUSYA BİLE İKİ KATIMIZ
Yani Türkiye, 1000 kişiye düşen 162 otomobil ile açık ara Avrupa’nın sonuncusu durumunda. Düşünün bizden sonraki Rusya’da bile 1000 kişiye düşen otomobil sayısı 331. Sondan ikinciyle bile aramızda 2 kat varken, bizimle aynı nüfusa sahip Almanya’da ise bu sayı 628. Avrupa ortalamasının 602 adet olduğu sıralamanın en tepesinde ise her 1000 kişiye düşen 756 adet otomobil ile Lüksemburg yer alıyor. Lüksemburg’u 693 adet ile İtalya ve 660 adet ile Polonya takip ediyor.

ENGELLER ÇOK, YOLUMUZ UZUN
TÜRKİYE ve Avrupa’ya dair en güncel otomotiv istatistiklerini çıkaran EBS Danışmanlık’ın Genel Müdürü Erol Şahin, durumu “Yolumuz çok uzun!” diyerek ortaya koyarken şu açıklamayı yaptı: “Bugün resmi olarak 84 milyon 680 bin 273 kişiyiz. Otomobilden traktöre, motosikletten kamyona kadar 25 milyonu aşkın motorlu kara taşıtı bulunan ülkemizde, her 1.000 kişiye 298 taşıt düşerken, her 1.000 kişiye düşen otomobil sayısı ise 162 adet oldu ve bu rakamla Avrupa’da açık ara son sıradayız. Mevcut otomobil parkımız ile yollara zor sığıyoruz, ancak bu kadar araç çok fazla diyenlere hatırlatmakta fayda var, aynı nüfusa sahip oluğumuz ve sürekli bizi kıskandığını düşündüğümüz Almanya yollarında tam 48 milyon otomobil bulunmakta. Ayrıca bugün ülkemizde satılan sıfır araçları nüfusa göre oranladığımızda Avrupa’da sondan 2.sıradayız… Yani alınacak çok yolumuz, aşılacak çok engelimiz var… ”

HALKIN YARISININ HURDA ALACAK BİLE GÜCÜ YOK
BUGÜN Türkiye’de alım gücüne bağlı olarak halkın neredeyse yarısının bırakın yeni bir otomobili, 2.elde hurda statüsündeki bir aracı bile alacak gücü kalmadı. Alım gücünün düşmesine bağlı resmi rakamlar bunu teyit ederken, satış rakamları da durumun vehametini ortaya koyuyor. 2022 yılının ilk 6 ayında Türkiye’de nüfusa oranla baktığımızda her 1000 kişiye düşen otomobil satışı sadece 3,2. Bu sayıyla Avrupa’da 31 ülke arasında 29’uncu sırada yer alıyoruz. Ayrıca 2021’in aynı döneminde 3,6 adet olan oranın da düştüğünü de belirtmek lazım. Bizden sonra yer alan Romanya ve Bulgaristan’da 2.el ithalatı serbest olduğu için sıfır otomobil satışlarının düşük olduğunu da hatırlatmak gerekir.

HER 100 OTOMOBİLDEN 26'SI 21 YAŞ VE ÜZERİ
EBS Danışmanlık’ın hazırladığı tabloya göre bugün Türkiye’deki araç parkının yüzde 54,28’i otomobillerden oluşuyor. Bu da 13 milyon 706 bin 65 adet. Bu parkın yüzde 50,51’i 0-10 yaş arasındaki otomobillerden, yüzde 49,49’u ise 11 yaş ve üstü otomobillerden oluşuyor. Tablodaki en çarpıcı veri ise otomobil parkının yüzde 26,26’sının 21 yaş ve üzerinden oluşması. Bu da şu an yollarda 3.6 milyon hurda aracın olduğunu net ortaya koyuyor.

LÜKSEMBURG'DA 6,8, TÜRKİYE'DE 13,6 YAŞ
ÜLKELERİN güncel otomobil parkı yaşlarına baktığımızda Avrupa ortalamasının 12 olduğu görülüyor. 6,8 yaş ile en genç park Lüksemburg’da yer alırken, bu ülkeyi 8,6 yaş ile Avusturya ve 9,6 yaş ile Avusturya takip ediyor. Türkiye, 13,6 yaş ile ortalamanın üstünde yer alırken, Yunanistan ve Romanya ise 16 yaş üstüyle bizi de geçmiş durumda.

AVRUPA'DA OTOMOBİL SATIŞLARINDA TARİHİ GERİLEME
TÜRKİYE’de otomobil satışları ‘yatırım’ amaçlı artarken, Avrupa’da ise gerileme sürüyor. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) verilerine göre, tedarik sorunları nedeniyle Avrupa, İngiltere ve EFTA ülkelerinde binek otomobil pazarı haziranda 2021’in aynı dönemine oranla yüzde 16.8 geriledi. Haziran ayı AB’de 1996’dan bu yana en kötü haziran olarak kayıtlara geçti. Tüm büyük pazarlarda sert küçülmeler dikkati çekti. İngiltere’de yüzde 24.3 Almanya’da yüzde 18.1, İtalya’da yüzde 15, Fransa’da yüzde 14.2 ve İspanya’da yüzde 7.8 düşüş oldu. İlk 6 ayda da satışlar yüze 13.7 azalışla 5.6 milyon adede indi. Bu dönemde İtalya’da yüzde 22.7, Fransa’da yüzde 16.3, İngiltere’de yüzde 11.9, Almanya’da yüzde 11 ve İspanya’da yüzde 10.7 düşüş gerçekleşti. Hemen hemen tüm markaların satışları geriledi.

FURTH, STELLANTIS'İN YETENEK AVCISI OLDU
STELLANTIS Grup çatısı altında Türkiye’de Peugeot, Citroen, Opel ve DS olmak üzere dört markanın satış, pazarlama, parça ve servisler faaliyetlerini yürüten otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis Türkiye, yeni bir başarıya daha imza attı. Dev grup Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nde (MEA) insan kaynakları yetenek yönetimi stratejisini, Stellantis Türkiye CCO’su Ayça Furth’e emanet etti. Bu kapsamda sorumluluk alanları daha da genişletilen Stellantis Türkiye’nin CCO’su Ayça Furth, MEA Bölgesi’ndeki insan kaynakları ve yetenek yönetimi stratejilerinden de sorumlu olacak. Furth, grup çatısı altında MEA Bölgesi’nde görev alan çalışanların değişen işgücü ve iş yapış alışkanlıklarına paralel olarak ölçümlenmesi, değerlendirilmesi ve yeniden şekillenmesi süreçlerini yürütecek. Bu kapsamda, bölgenin sürdürülebilir iş gücü stratejisinin oluşturulması da sorumlulukları arasında olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi