Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

BAY KEMAL’İN VİZYONU VE İBRAHİM TATLISES

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, geçtiğimiz cumartesi günü düzenlediği “Vizyon Belgesi” toplantısı veya “İkinci Yüzyıla Çağrı” buluşmasının ardından başlayan tartışmalar tam ibretlik.

Belgenin içeriğini görmek istemeyenler telaşlandı. Türkiye’yi krizden çıkarmayı ve krizsiz yönetmeyi vaat eden, dertlilere derman, hastalara şifa olacak bu reçete, çöküşten çıkmak için kaynağı da hem de temiz kaynağı işaret ediyor, geleceğin rüyasını gösteriyordu.

Telaşlı ama pek sevimli bu arkadaşlar, “Konuşursak başkaları da duyar” derdine düşmüşlerdi. Allah iyilik versin.

Aslında bu kadrolara hayal kırıklığı yaşatan Reis-i Cumhur’un Şanlıurfa seyahatiydi. Ne alaka demeyin. Durun da anlatayım.

Bay Kemal, 3 Aralık tarihini ilan edip, Vizyon Belgesi’ni açıklayacağını duyurunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan da parti grubunda, mebuslarının coşkulu alkışları arasında, “Biz de aynı tarihte Urfa’dayız. Sen bizi dinle, vizyon neymiş gör” demedi mi; dedi.

Köprüler, yollar, TOGG’lar görmüş bu sevgili arkadaşlara bir rahatlama geldi. Dediler ki birbirlerinin kulaklarına; “Bu iş bitti. Bay Kemal ahaliye ‘Hepinizi aya götüreceğim’ dese, bizim Reis ‘Ya Mars der ya Güneş. Vizyonun kralını açıklar. Bay Kemal de kalakalır.”

Ve fakat, evdeki hesap çarşıya uymadı. Reis-i Cumhur, vizyon bekleyen bu heyecanlı arkadaşların karşısına İbrahim Tatlıses ile çıkmasın mı?

Kısa süre panik yaşansa da şok çabuk atlatıldı. Kıymetli bu arkadaşlarımız, “Bu daha fragman, Cumhurbaşkanı Bay Kemal’in hakkından birazdan gelir” diye kulaktan kulağa oynamayı sürdürdüler.

Ne umutlu insanlar, ne kadar güven dolular. İnsan imreniyor vallahi. Cumhurbaşkanı alsa bunları karşısına dese ki misal, “Vizyon, mizyon yok kardeşim. Böyle bir hazırlık da yok”; atacakları manşeti buraya yazayım. Belki onlara da kolaylık olur.

“İşte gerçek vizyon”

Fragman geçti, film başladı. Vizyon bekleniyor. Karşılarında yine İbrahim Tatlıses. Bu kez düet de var. ‘Urfalıyım ezelden’ mi dersin, ‘Haydi Söyle’ mi dersin, ‘Megri Megri’ mi dersin? Hepsinden var hepsinden.

Baktılar işi çözemiyor Reis. Yani “İşte Gerçek Vizyon”u açıklamıyor bir türlü, iş başa düştü.

Türkiye’nin geleceğini kurtarma iddiasındaki Vizyon Belgesi kurcalamak yani içeriğini görmek yerine şekline-şemaline giriştiler.

Dünyanın saygı duyduğu bilim adamlarını, ekonomistleri kötülediler. Irkçılık yapanı bile çıktı aralarından. Programı sunan isme taktılar, simultaneyi beğenmediler.

Yetmedi. Canan-Ekrem çekişmesine daldılar. O da yetmedi, Bay Kemal’in tokalaşıp, tokalaşamadığı isimleri listelediler. Kesmedi, ABD’deki danışmanlara hesaplı uçak bileti buldular. Ödenmemiş hakedişler uydurdular.

Ancak tüm bunlar, hiç alışmadıkları, vizyon belgesinin ahalide yarattığı heyecanı, hevesi kıramadı.

Ve korkuları arttı.

Bay Kemal’in açılışta çizdiği rota yetmedi. Tutturdu “Kapanışta da ben konuşacağım” dedi. Çıktı kürsüye, endişeyle bekleyenlere şöyle seslendi:
“Evet yapacaklarımızın bir ön izlemesini gördünüz… Bugün verdiğimiz kavga Türkiye’nin yarın nasıl olacağının kavgası. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizin davası… Haydi başlıyoruz.”

Sevgili arkadaşların elleri telefona isteksizce uzandı. Bağlattılar yazı işlerini, attılar başlığı.

“Böyle vizyon olur mu?”

Olur, olur. Görülüyor ki pek yakında…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi