Elektronik atık krizi: Türkiye dünyada 5. sırada!
Doğayı tehdit eden plastik atıkların yanı sıra, elektronik atıkların (e-atık) yarattığı kirlilik de giderek artıyor. Türkiye, yıllık hane başına düşen 42 kilogram e-atık ile dünyada önemli bir yere sahipken, geri dönüşüm oranlarının sadece yüzde 10 seviyesinde kalması çevre için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zeynep Gül Karamanlı, e-atıkların içeriğindeki tehlikeli maddelerin insan sağlığına olan olumsuz etkilerine dikkat çekerek, acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
BirGün'den Tuğçe Çelik'in haberine göre; Dünyada her yıl 50 milyon ton, Türkiye’de ise 500 bin ton e-atık çıkıyor. Türkiye’de hane başına düşen yıllık elektronik atık miktarı 42 kilogramken Almanya ve Çin’de bu rakam 24’er kilogram civarında. Türkiye’de e-atıkların sadece yüzde 10’u dünyada ise yüzde 12’si geri dönüştürülüyor.
Ev aletleri, mobil cihazlar, oyun konsolları, ofis ve tıbbi ekipmanlar e-atık kapsamında değerlendiriliyor ve bunların tüketimi sıklaştıkça çevre kirliliği, canlıların zehirlenmesi gibi durumlarda da artış yaşanıyor. Elektronik atıklar, elektrik fişi veya pil içeren tüm atılmış eşyalardan oluşuyor ve bunlar zehirli katkı maddeleri, cıva gibi tehlikeli maddeler içerdiğinden, çevre ve sağlık açısından risk taşıyor. Elektronik aletlerin tamir edilerek kullanılması ve geri dönüştürülmesi kirliliğin oluşumunu engellemenin yollarından bazıları.
Kısa sürede önlem alınmalı
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şube Başkanı Zeynep Gül Karamanlı elektronik atıkların içeriğinde ağır metaller ve diğer tehlikeli kimyasallar olduğunu bu nedenle kirletici etkilerinin yüksek olduğunu vurguladı.
Bu atıkların kontrolsüz bir şekilde depolandığında veya tekniğine uygun olmadan gerekli önlemler alınmadan müdahale edildiğinde insan sağlığını olumsuz şekilde etkilediğine vurgu yapan Karamanlı, sentetik atıklar başta olmak üzere diğer atık türlerinin farklı toplanması, ayrı şekilde işlenmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin bugün Asya kıtasında e-atık üreten 5’inci ülke konumunda olduğuna işaret eden Karamanlı şöyle konuştu: “Elektrikli ve elektronik eşyaların üreticileri belli bir kayıt yükümlülüğünde ve yerel yönetimler bunların toplanmasına ilişkin gerekli önlemleri almakla yükümlüler. Atığın geri kazanılması içerisinde bulunan ağır metaller ve diğer madenleri de geri kazanmayı sağlıyor ve tekrar yer altından o madenleri çıkarmaya gerek kalmıyor. Dolayısıyla geri kazanım çevresel açıdan oldukça önemli.”
''e-atıklar 2,6 milyon ton artarak 2030’da 82 milyon tona ulaşması bekleniyor''
BM, Araştırma Enstitüsü ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin 4. Küresel E-Atık İzleme raporunda bilgisayar, cep telefonu ve televizyon gibi e-atıkların 2022’de 2010’a göre yüzde 82 artışla 62 milyon tona ulaştığı vurgulandı. Raporda, “Dünya genelinde yıllık e-atıklar 2,6 milyon ton artarak 2030’da 82 milyon tona ulaşması bekleniyor” denildi.
Elektronik atık nedir?Elektronik atık, artık kullanılmayan ve atılan elektronik malzemelerin tamamına deniyor. Bu atıklar, bilgisayar, fırın gibi eşyalardan tıpta kullanılan kalp monitörleri, diyabetik test cihazlarına kadar geniş bir yelpazede yer alıyor. Dijital çöp olarak da adlandırılan e-atık, çevre ve canlı yaşamı için büyük bir tehdit olmasının yanında ekonomik yıkıma da neden oluyor. E-atıkların bazıları şunlar: Mikrodalga fırın, ısıtıcı, elektrikli ocak, cep telefonu, bilgisayar, televizyon, fotokopi makinesi, yazıcı, video oyun sistemleri, masaj koltuğu, televizyon kumandası, koşu bandı, elektrik kablosu, akıllı saat, akıllı lamba, diyaliz makinesi, güç kaynakları. |
Kaynak:Haber Merkezi