Yapay zekâ kolaylık sağlıyor ama büyük bir güvenlik açığı büyüyor
2024–2025 döneminde yaşanan hızlı gelişmeyle yapay zekâ, artık yalnızca profesyonellerin değil günlük kullanıcıların da hayatının merkezine yerleşti. Sosyal medya, reklam teknolojileri, görüntü işleme sistemleri ve içerik üretim araçları yapay zekâ ile çalışırken, mobil uygulamalar üzerinden yüklenen her dosya kritik bir veri havuzu oluşturuyor.
Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, bu durumun ciddi güvenlik riskleri doğurduğunu söyleyerek, “Yapay zekâ ile sohbet edilen platformlarda verilen her bilgi, kullanıcının davranış profilini oluşturan bir girdiye dönüşüyor. Bu nedenle gereksiz kişisel bilgi paylaşımının kesinlikle önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.
Deepfake ve sahte içerikler büyük tehdit oluşturuyor
Kaplan, yapay zekânın kötüye kullanımının özellikle son iki yılda arttığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Her aramada, her görüntü yüklemesinde kullanıcılar farkında olmadan büyük miktarda veri bırakıyor. Konum bilgileri, görseller, videolar, e-postalar, cihaz izleri ve dijital alışkanlıklar işlenebilir hale geliyor. Deepfake videolar ve sahte ses kayıtları ise özellikle dijital okuryazarlığı düşük bireyler için ciddi risk. Bir içeriğin yapay zekâ ile oluşturulup oluşturulmadığını anlamak artık çok zor.”
Kaplan, sosyal mühendislik saldırılarında yapay zekâ destekli manipülasyonların arttığını ve kullanıcıların tanımadıkları kişilerden gelen videolara, para taleplerine ve doğrulanmamış bağlantılara karşı çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Kreatif araçlara yüklenen görseller büyük bir veri havuzu oluşturuyor
Yasin Kaplan, özellikle tasarım ve video üretim araçlarına yüklenen materyallerin kalıcı olarak sistemlerde saklanabileceğini belirterek şu uyarıyı yaptı:
“Özel hayatı ilgilendiren fotoğrafların, kişisel videoların, kimlik bilgilerinin ya da hassas verilerin bu platformlara yüklenmesi çok ciddi bir güvenlik riskidir. Çünkü bu içerikler, modelleri besleyen büyük veri havuzlarının parçası oluyor.”
Sahte yapay zekâ platformları hızla çoğalıyor
Siber saldırganların artık yalnızca web sitelerini değil yapay zekâ sistemlerini de hedeflediğine dikkat çeken Kaplan, kullanıcıların:
Kopya veya sahte yapay zekâ uygulamalarından,
Güvenilir olmayan tarayıcı eklentilerinden,
Kimliği doğrulanmamış platformlardan
uzak durması gerektiğini belirtti.
“Bir uygulamanın gerçek olup olmadığını anlamak için arama motorlarında araştırma yapmak, uygulamanın geçmişini incelemek ve kullanıcı yorumlarını okumak çok önemli” dedi.
Kolaylık büyüyor, risk de büyüyor
Kaplan değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:
“Yapay zekâ, iş süreçlerini hızlandırıyor, yaratıcılığı artırıyor ve günlük yaşamı kolaylaştırıyor. Ancak veri gizliliği, mahremiyet ve güvenlik konularında her zamankinden daha temkinli olmamız gerekiyor. Teknoloji ilerledikçe sunduğu kolaylık kadar risk de büyüyor; kullanıcı farkındalığı artık kritik bir ihtiyaç haline geldi.”
