Bursa’nın suyu hortumlanıyor mu? "Kentin suyunu ambalajlayıp satıyorlar”
Ekim 2025 tarihi itibarıyla Bursa’nın en önemli içme suyu kaynaklarının doluluk oranları %1’in altına inmiş durumda. 60 milyon ton kapasiteli Nilüfer Barajı'nın doluluk oranı %0 olarak görünüyor.
Bugün Doğancı Barajı’nda açıklama yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Barajlarda sıfır görünen oran, DSİ’nin belirlediği kodun altındaki suyu kapsamıyor. O su kullanılabilir durumda” dedi.
Bursa'nın suyu bitti mi? Belediye Başkanı Bozbey'den açıklama geldi!
Bir zamanlar Evliya Çelebi’nin Uludağ gibi bir su deposunun eteklerinde kurulan, her tarafından pınarlar fışkıran, kentin içinden geçen derelerin coşkunluğuna bakıp “Velhasılı Bursa sudan ibarettir” dediği kent bugün Türkiye’de içme sularının sıfırın altına indiği kent haline geldi. Peki bu nasıl oldu? Ekolojik her olumsuzluğun günah keçisi ilan edilen İklim değişikliği mi tek başına bundan sorumlu? Bursa’nın derelerine ne oldu? Uludağ’daki pınarların başını hangi şirketler tutuyor? Bu sular para olarak kimlerin kasalarına akıyor?
Çınarcık Barajından su neden gecikti?
Evrensel Gazetesi tüm bu soruları Bursa Su Kolektifi'nden Caner Gökbayrak’a sordu. Kentte 12 saati bulan ve hatta aşan su kesintilerinin olduğu günlerde yaptığımız görüşmede Gökbayrak, barajları sıfır seviyesine gerileyen kente suyun sadece Çınarcık Barajı’ndan bypass yapılan su ve yer altı kuyularından sağlandığını aktardı. Önceki dönem AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, Çınarcık Barajı’ndan Bursa’ya 70 milyon m3 su getirileceğini, projenin 2019 yılında başlatılarak 2021’de tamamlanacağını açıkladığını belirten Gökbayrak, “Ancak dönemin Büyükşehir yönetimi bu projeyi sümen altı etti. Biz Bursa Su Kolektifi olarak 2022 yılı son aylarında verdiğimiz dilekçe ile projenin durumunu sorduk. Bir çok kez istediğimiz halde dilekçemiz yanıtlanmadı. Aktaş, 2024 yılı başında son belediye seçimlerinden hemen önce projeyi başlatabildi. Yeni Belediye yönetimi projenin hızla tamamlanması için oldukça fazla çaba harcadı. Ancak proje tümüyle tamamlanamadı. Yeni arıtma tesisi yapımı 2026’da tamamlanacağı için Çınarcık barajından alınan su bir bypass hattıyla Doburca tesislerine getirildi ve 1 Eylül’de Çınarcık Suyu şebekeye verilmeye başlandı” dedi.
“Su sorunu yalnızca iklim değişikliği ile ilişkilendirilemez”
Bu gelen suyun kent için yeterli olmadığını kaydeden Gökbayrak, bu nedenle 1 Ekim itibariyle su Bursa’da su kesintilerine başlandığını dile getirdi. Bursa’da ki su sorununun yalnızca iklim krizi ile ilişkilendirilmesinin doğru olmayacağını söyleyen Gökbayrak, “Türkiye’de ve dünyada pek çok kentte içme suyu olarak yer altı suyu kullanılıyor. Yer altı suyu doğal durumunda doğanın imbiğinden geçmiş, kadim su kaynaklarıdır. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin derin kuyu olmak üzere 155 yer altı su kuyusu bulunuyor. Belediye bu kuyulara gerektiğinde başvuruyor. Ancak bu kuyular da, kentin su gereksinimi karşılamakta yeterli değil” dedi.
“Bursa susuzluk çekerken kentin suyunu ambalajlayıp satıyorlar”
Bursa’nın iki temel kaynaktan su sağladığını, bunların bir Uludağ ve yer altı suları olduğunu belirten Gökbayrak, Bursa’nın sularının nasıl hortumlandığını şöylen anlattı; “Bunların her ikisi de sermaye tarafından hortumlanmaktadır. Bursa’da çok sayıda ambalajlı su şirketi bulunuyor. Bursa susuzluk çekerken bu şirketler Bursa’nın suyunu yurdun dört bir yanına taşıyor ve buna kimse dur demiyor. Uludağ’da onlarca şirket kış aylarında oluşan buzul örtüsünün hemen altında yüzlerce kaptaj tesisleriyle Bursa’nın derelerine akacak suyu, su henüz zirvedeyken hortumluyor. Kaptaj tesisleri kaptaja gelen suyun %25’ini doğaya bırakması gerekirken bu yapılmıyor. Geniş borularla su Uludağ’ın eteklerinde kurulu şirketlerin şişeleme tesislerine kadar taşınıyor. Borular Uludağ’ın ormanlık bölgesinden geçerken 3 km uzunluğunda 5 metre eninde hat boyunca binlerce ağaç kesiliyor ve o hatta yeni fidanlar yetişmesine izin verilmiyor. Su tesislere indiriliyor ancak bu su ile Bursa’dan pazarlanan ambalajlı su miktarını karşılamak mümkün değil. En çok bilin şirket dahil hepsi yer altından su çekerek tüm kirlilikten arındıracak ters ozmoz filtrelerden geçirilerek içine mineraller eklenerek dağdan gelen kaynak suyu ile karıştırılıp şişeleniyor. Böylelikle su şirketleri hem Uludağ’ı hem de yer altı suyunu hortumluyorlar.”
Yeraltı sularını da sanayi hortumluyor
Yer altı suyunu en çok sanayi tarafından hortumlandığının altını çizen Gökbayrak, “Bursa’da 18 OSB ve onlarca sanayi bölgesi bulunuyor. Yeni bir sanayi bölgesi açma plan değişikliğine dava açıldı. Bir önce planlanan sanayi bölgesi Teknosab dava açıldı, kazanıldığı halde bir şekilde kaybettirildi ve hemen sonra Çınarcık Barajından bu yeni sanayi bölgesine 18,45 milyon m3 su tahsisi yapıldı. Bunların dışında Bursa ovasında özellikle dere kenarlarında çok sayıda fabrika, tesis bulunuyor. Fabrika ve tesislerin en az bir yasal su kuyusu bulunuyor. Ancak bunun dışında kaç tane gizlenmiş, kaçak su kuyusu var, bilinmiyor. Daha doğrusu özellikle tekstil boyahanelerinde en az bir yasal kuyuya karşılık 3 - 5 kaçak kuyusu olduğunu Bursa’da artık herkes biliyor” dedi.
DSİ, şu durumda bile sanayiinin suyunu kesmiyor
Yeraltının röntgenin çekilerek kaçak su kuyularının belirlenebileceğini aktaran Gökbayrak, bu konuda yetkili olan DSİ’nin hiçbir şey yapmamasından yakındı. Gökbayrak, “Hatta DSİ Bursa’nın iki gölünde de kritik su düzeyinin altına indiği halde sanayiye su kesintisi yapmıyor. 50 yıl önce 3 – 5 metreden yer altı suyu çıkarken bugün bu büyük hortumlama sonucu yer altı su düzeyi 200 – 250 metrenin altına çekilmiş durumdadır” dedi.
2019-2024 arası Bursa Ovasındaki kaçak yapılaşma %105 arttı
Bursa’da çekilen devasa yeraltı suyu nedeniyle yılın 10 ayı Uludağ’daki derelerden sızıntı suyunun bile gelmediğine, buna karşın en kurak mevsimlerde bile Nilüfer Çayı yatağının tam dolu olarak aktığına dikkat çeken Gökbayrak, “Bununla birlikte Bursa Ovası 2018’de çıkartılan imar barışı sonrası tam bir yağmaya uğratıldı. Bursa Su Kolektifi olarak uydu gözlemlerimizde, 2019 – 2024 yılı arasındaki beş yılda Bursa Ovasında kaçak sanayi, ticari tesislerin sayısı %105 olarak arttığını saptadık. Yüzlerce parselde meyve ağaçları sökülerek üzerine birkaç günde gecekondu gibi tesiskondu yapıldığını gördük. Bunun için tesis yapacak kişiler meyve bahçesini alıyor, sonra buna yer altı su kuyusu açmak için DSİ’ye başvuruyor. Kuyuyu açtıktan sonra da meyve ağaçlarını keserek birkaç günde prefabrik tesisi hazır duruma getirmektedirler” dedi.
“İmar affı beklentisi ile ova talan edildi”
Yerel belediyelerin bu duruma göz yumduğunu kaydeden Gökbayrak, “hatta bu kaçak tesislere birkaç yılda yol, su elektrik getiriyorlar. Tüm bu tesisler yeni bir imar affı beklentisiyle yapılarak ova talan edildi. Bu süreç Bursa’ya yatırımı ve bununla birlikte iç göçü son hızda arttırıyor. Bununla birlikte konut, su, kanalizasyon başta olmak üzere pek çok yeni sorunu beraberinde getiriyor. Bu talan durdurulmazsa son derece tehlikeli bir çizgiye doğru ilerlediğimizi çok net görebiliyoruz” dedi.
Bursa’da faaliyet gösteren ambalajlı su firmaları
Açık kaynaklara göre (ki bazı bilgiler ticari sır olarak verilmiyor) Bursa’da zengin su kaynakları nedeniyle ambalajlı su (damacana-şişe) sektöründe yaklaşık 26 firma faaliyet gösteriyor.
Kaynak:Haber Merkezi