DIMDIZLAK

Yaygın söylenişi daha çok Orta Anadolu’ya ait, ülkenin hemen her yerinde de söylenir. Geçmiş zamanın bir yerinde; yanan ormanlardan sonra atalarımızdan biri çevresini şöyle tanımlamış olabilir; “Her yer yandı, ovalar, dağlar, tepeler dımdızlak kalıverdi.”
Sözlüğe baktım; çırılçıplak ve yapayalnız anlamları da var. Ancak kel bir adama da “Başın dımdızlak kalmış” diyebilirsiniz; canım Türkçem böyledir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı da çok gerçekçi, ayakları yere basan bir “dımdızlak” açıklaması yapmış. Kalaycı, Kanadalı Alamos firmasının Kaz Dağları’nda beş yılda kademe kademe keseceği ağacı bir anda kesip doğayı ‘dımdızlak’ bıraktığını söylemiş.
Ve bir itirafı var Kalaycı’nın… Maden arama ve çıkarma sırasında bozulan doğanın yeniden eski haline döndürülmesini sağlayacak şekilde, yasalarda yeterince zorlayıcı ve bağlayıcı hüküm bulunmadığını açıklamış.
Kalaycı, sadece dünyanın orman zengini Kanada’daki uygulamalara baksaydı doğanın nasıl korunacağı konusunda bir fikri olabilirdi.
Dımdızlak açıklaması yapan Kalaycı yine de maden şirketlerini fazla kalaylamamış(!) ”Madenler ihtiyacımız var” demiş.
Halbuki şunu söyleyebilirdi; “Madenlere ihtiyacımız var ama çevreyi aşırı tahrip etmeden maden çıkarmak mümkün. Tahrip olan alanların da günümüzde yeniden doğaya kazandırılması mümkün.”
Ancak son yıllarda maden ve taş ocaklarının görülmemiş yağmasıyla karşı karşıya Anadolu toprakları.
Plansız, vizyonsuz ve aşırı kar hırsıyla dağlar, ovalar yok ediliyor, ‘dımdızlak’ kalıveriyor. Yağma edilen yerler o kadar talihsiz ki; yüzyıllar geçse eski vasfına dönmeleri mümkün değil.
Kazdağları’ndan Munzur’a, Ordu’dan Antalya’ya kadar birçok bölge maden şirketlerinin tehdidi altında. Atık havuzları modern teknolojiye uygun değil, adeta soykırım çukurlarına dönüşmüş durumda. Taş çıkarmak adına dağlar yok ediliyor, siyanür nehirlere sızıyor, bereketli ovalar yok olup gidiyor.
KANADALI ŞİRKETİN ARAMA RUHSATLARI
Bakan Yardımcısı Kalaycı’nın şikayet ettiği Kanadalı Alamos Gold şirketi Kazdağları’nda siyanürle altın arama faaliyeti sırasında binlerce ağacı Orman Müdürlüğü ekiplerine kestirdi.
TEMA Vakfı tarafından yapılan araştırmada, kesilen ağaç sayısının ÇED raporunda belirtilenin yaklaşık dört katıydı. Şirketin Ağı Dağı ve Çamyurt ile birlikte toplam üç bölgede arama ruhsatı bulunuyor. Bu üç alanın toplamı 3 bin 500 hektar… 15 farklı çalışma alanında toplam 10.514 hektar alanda keşif lisansı olan Alamos Altın şirketi, buna ek olarak ihalelerde 5.171 hektar daha imtiyaz hakkı satın aldı. Alamos gitmedi, yerinde duruyor.
VE DİĞER ÖRNEKLER
Kazdağları’nda altının yanı sıra şimdi de uranyum arama çalışmaları sürüyor. Şimdi önünüze bir Anadolu haritası serin; Ordu’dan başlayıp Erzincan’a, oradan Munzur Vadisi’ne inin. Alt üst edilen dağları ovaları, dereleri görün. Sonra Batı’da İzmir’den başlayın Antalya’ya kadar kıyı şeridindeki dağlardaki ruhsatlı ruhsatsız taş ocaklarını bir bir sayın… İçeride Akhisar, Kütahya, İznik Gölü’nden başlayın, yukarı Karadeniz’e çıkın Artvin ve Rize’ye uzanın. Nereler dımdızlak kalmış veya kalacak bir görün…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi