“BU TOP İŞLERİ FEVKALADE TEHLİKELİDİR!”

Bu söz siyaset tarihimize damgasını vuran Süleyman Demirel’e ait. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan liberal ve muhafazakar yani sağ çizginin unutulmaz ismini muhabirlik yıllarımda çok takip ettim.

12 Eylül’den sonra yasaklı olduğu siyasete döneceği yıllarda, benim de tanık olduğum bir toplantıda etti bu sözleri. (Özal’ın saçma sapan bir referandum uydurduğu yıl) Bir işadamı olsa gerek Demirel’e futbol konusunda görüşlerini sormuştu.

Futboldan uzaktan yakından ilişkisi olmayan Demirel 1960’lı yılların sonunu giderek, sözlerine şöyle başladı:

“O vakitler seçimler vardı, seçimlere az bir süre kalmıştı. Bursa’dan bir heyet geldi, benden Bursaspor’un birinci lige çıkarılmasını istediler. Ben bu işlerden anlamam ama hemen olur dedim. Ha ikinci lig, ha birinci lig istedikleri yerde oynasınlar canım diye düşündüm. Sonra Futbol Federasyonu Başkanı rahmetli Orhan Şeref Apak’ı çağırdım. Dedim ki; şu Bursaspor’u birinci lige alıver. Orhan bey hiç düşünmeden ‘olmaz’ dedi. ‘Bu bir kazanma olayı… İkinci ligde şampiyon olsun çıksın’ diye ekledi. Sonuçta Bursa’daki seçimde biz beklediğimiz sonucu alamadık.”

Demirel daha sonra başını geriye doğru atıp, ellerini top şekline getirdi ve şöyle dedi; “Onun için bu top işleri fevkalade tehlikelidir.”

Futbol ve siyaset ilişkisini bundan daha iyi anlatan bir söz olabilir mi? Yukarıda Demirel’in anlattıklarında altı çizilecek bir bölüm var. O da şu… Orhan Şeref Apak’ın aldığı kesin tavır…

Orhan Şeref Apak, 50 ve 60 yıllara damga vuran bir futbol adamı… Türkiye futbol takımlarının uluslararası arenada Avrupa takımlarından sayılmasını Apak ve ekibine borçluyuz. Burada belirteyim; Trabzonspor’un kurulmasına da katkısı var. Zamanın güçlü Başbakanına ‘olmaz’ diyen bir adam. Şimdikilerle kıyaslamayın, beyniniz yanar.

“FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR”

Bu sözü eden kimse; çok akıllıymış… Bizim gibi ülkeler için daha bir anlamlı olsa gerek. Siyasette ve çıkar dünyasının aleminde cebini doldurmak ve reklamını yapmak isteyenlerin gözünü diktiği bir alandır yeşil sahalar.

Burada yine anımı anlatayım. ATV’nin habercilik yaptığı yıllarda Ali Kırca benden bir Fenerbahçe dosyası hazırlamamı istemişti. (1997 yılı olmalı) Fenerbahçe tarihi ve kongreleriyle ilgiliydi bu dosya… Ali Şen ve Aziz Yıldırım ile röportaj yapmıştım. Elbette sözü dinlenir kongre ve divan üyeleriyle de… İsmini hatırlamıyorum yaşlı ama kulüpte ağırlığı olan bir üye şunları söylemişti:

“Fenerbahçe büyük kulüptür, sadece futbolcuları değil, yöneticileri de yıldız yapar. Mesela Tahsin Kaya, eskiden sadece Kadıköy’de keresteci Tahsin olarak bilinirdi, bize başkan oldu, tüm Türkiye tanıdı. Kulüplerin tarihini araştırıyorsan, yöneticilerin de izini sür.”

İşte bu kadar.

TRT muhabirliğimin en güzel yılları Trabzon’da geçti. Trabzon’da her maç önemlidir ama Fenerbahçe maçları daha bir başkadır. 80’li yıllarda İstanbul’un spor basını da özellikle bu maçlara akın ederdi.

İki kulüp arasında rekabet yüksek gerilime dönüşürken, sadece bir kupanın yarattığı kavganın buralara varması endişe verici. Olaylı maçta yabancı bir futbolcu yaralansaydı, bunu dünyaya nasıl anlatacaktık?

Benim de gönlümde bir kulüp var… Beşiktaş… İsterse amatör ligde oynasın, siyah beyazın sevgisinden vazgeçmem.

Kupalar mı? Sadece o sezonun paslanmaya hazır gümüşi bir simgesi…

Siyasiler ve çıkar gruplarının o kupalarının ucundan tutmasına izin vermezsek sorun çözülecek galiba…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi