CENTCOM Komutanı, ''Trump emir verirse'' dedi: ABD'nin İran'ı vurma planı hazır

Orta Doğu’da tansiyon yeniden yükseliyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Orgeneral Michael Kurilla, Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nde yaptığı açıklamada, İran’la yürütülen nükleer müzakerelerin başarısız olması durumunda askeri müdahale planlarının hazır olduğunu söyledi.

Kurilla'nın ifadeleri, Washington’un diplomasi dışında askeri seçenekleri de elinde tuttuğunu açıkça ortaya koyarken, Tahran yönetimine de net bir mesaj olarak yorumlandı.

"Geniş kapsamlı askeri seçenekler hazırlandı"

Orgeneral Kurilla, komite üyeleri önünde yaptığı açıklamada, “Başkan’a ve Savunma Bakanı’na geniş kapsamlı askeri seçenekler sundum. Gerekli emir gelmesi halinde bu planlar uygulamaya hazır durumda,” dedi.

Kurilla, askeri müdahale planlarının Beyaz Saray’a iletildiğini ve ABD Başkanı Donald Trump’ın onay vermesi halinde anında devreye sokulacağını belirtti.

Nükleer müzakereler kritik aşamada

ABD ile İran arasındaki dolaylı müzakereler son aylarda ciddi tıkanıklıklar yaşıyor. 2015 tarihli Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP – JCPOA) olarak bilinen nükleer anlaşmanın çökmesinin ardından, taraflar yeni bir çerçevede anlaşmaya varmak için temaslarını sürdürüyordu. Ancak İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini artırması ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçilerine sınırlamalar getirmesi, süreci daha da çıkmaza soktu.

Kurilla’nın açıklamaları, ABD'nin diplomatik seçenekleri tüketmesi durumunda İran’ın nükleer programına karşı askeri güç kullanabileceği ihtimalini açıkça gündeme getirmiş oldu.

Bölgedeki askeri hareketlilik izleniyor

Washington’un İran’a yönelik askeri hazırlıkları yalnızca teorik değil. Son aylarda ABD, Basra Körfezi’nde deniz gücünü artırmış, bölgedeki üslerine ilave hava savunma sistemleri ve savaş uçakları konuşlandırmıştı. İsrail’le ortak tatbikatlar da sıklaştırılmış durumda.

Uzmanlara göre bu gelişmeler, olası bir askeri operasyonun sürpriz olmayacağının göstergesi. Kurilla’nın “askeri seçenekler masada” sözleri, sadece İran’a değil; aynı zamanda müzakere sürecinde rol alan Avrupa ülkeleri ve Çin-Rusya bloğuna da bir baskı unsuru taşıyor.

Tahran'dan henüz resmi yanıt gelmedi

Kurilla’nın açıklamalarına İran’dan henüz resmi bir yanıt gelmedi. Ancak İran yönetimi, daha önceki benzer tehditlere karşılık, herhangi bir saldırının “bölgesel sonuçları olacağı” uyarısında bulunmuş ve ABD’yi caydırmaya yönelik sert açıklamalarda bulunmuştu.

Uzman görüşü: Baskı diplomasisinin parçası olabilir

ABD merkezli düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nün Ortadoğu uzmanı Robin Wright’a göre, Kurilla’nın açıklamaları “savaş ilanı değil, baskı diplomasisinin bir parçası.” Wright, “ABD, İran’ı müzakere masasında tutmak için askeri seçeneği görünür kılmak istiyor,” diyor.

Kritik eşik

İran’ın uranyum zenginleştirme düzeyinin %60’a ulaşması, nükleer silah yapımına teknik olarak yalnızca birkaç adım kalması anlamına geliyor. Bu nedenle Batılı ülkeler, diplomatik sürecin başarısızlığa uğraması halinde bölgenin yeni bir çatışma sarmalına sürüklenmesinden endişe ediyor.

NOT: Bu haberde çeviri için yapay zekadan yararlanılmıştır.