AKP’ye yakın isimden dikkati çeken iddia: Mehmet Şimşek’e hükümet çevrelerinden çelme takılabilir mi?
İktidara yakınlığıyla bilinen TV100 yazarı Fuat Uğur, Mehmet Şimşek’in göreve gelişinden önce ve sonra iki kere önünün kesilmeye çalışıldığı iddiasını paylaştı. Bu çevrelerin muhtemelen durmayacağını kaydeden Uğur, “Erdoğan uygulanan politikayla ilgili tek laf etmedi” dedi.
Seçim sürecinde Şimşek’in görevi ilk etapta kabul etmediği, ancak AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarlarına ‘dayanamadığı’ ve birtakım koşullar öne sürerek ‘tamam’ dediği belirtiliyordu.
Uğur, “Mehmet Şimşek’e hükümet çevrelerinden çelme takılabilir mi?” başlıklı yazısında Şimşek’in önünün kesilmeye çalışıldığı iddiasını kamuoyuyla paylaştı:
“Bakan olma sürecinde yaşanan o çarpıcı bilgiyi öğrendiğimde aklımdan geçen ‘İşi hakikaten çok zor’ düşüncesi oldu. Dolayısıyla da başlıktaki o sual gerekli hale geldi. Sorunun cevabını ve Şimşek’in Bakan oluş sürecinde yaşananları bilmek ileride neler olabileceğinin de işaretlerini veriyor bize.”
İlk olarak seçim sürecinde yaşananları hatırlatan, akabinde edindiği duyumu detaylandıran Uğur, şunları kaydetti:
“(…) Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mehmet Şimşek’i AK Parti Genel Merkezi’ne davet etmişti. Gazeteciler o gün AK Parti önünde epey beklediler. Ama 2,5 saat süren görüşmenin sonunda Mehmet Şimşek geldiği gibi gitti. Haberler şöyleydi: ‘Mehmet Şimşek Cumhurbaşkanı’nın teklifini reddetti.’
Bunun üzerine hatırlarsanız Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti: ‘Kendisi çok değerli, sürekli görüştüğümüz arkadaşımız. Seçim zamanı olunca olağanüstü hava yaratılıyor. Kendisi aktif siyaseti arzu ederse partimizin bütün mekanizmaları açıktır.’
‘Erdoğan, Şimşek’e Ak Parti millletvekilliği teklif etti’
Mehmet Şimşek ise Twitter hesabından paylaşımda bulunarak görüşmenin samimi bir ortamda geçtiğini, kendi alanına giren konularda hükümete katkı vermeye hazır olduğunu ancak yurtdışındaki finans kuruluşlarındaki işleri nedeniyle aktif siyasete girmeyi düşünmediğini ifade etti. Oysa İngiliz Reuters haber ajansı bir önceki hafta, ‘Erdoğan’ın ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getirmeyi planladığını’ haberleştirmişti ve buna neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu.
Ama gelin görün ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şimşek’e AK Parti milletvekilliği teklif etmişti.
Sebebi ise çevresindeki bir takım isimlerin Cumhurbaşkanı’na ‘Mehmet Şimşek milletvekili olmak istiyor’ demesiydi. Şimşek’in bakanlığının önü mü kesilmek istenmişti? Cumhurbaşkanı belki biraz da bu fikrin daha iyi olduğu konusunda ikna edildiğinden, Mehmet Şimşek’i yeniden parti saflarına katmak ve ondan danışmanlık almak niyetindeydi.
Başta Mehmet Şimşek olmak üzere İngiltere ve Batı’daki finans çevreleri şaşkındı. Bir şeyler yanlış gitmişti.
Ancak çok geçmeden kimi arabulucular devreye girdi.
Mehmet Şimşek, daha sonraki görüşmesinde Cumhurbaşkanı’na milletvekilliği değil, bizzat elini taşın altına sokarak bakanlık düşündüğünü, bu ‘milletvekili olma arzusu’ fikrinin nereden çıktığını anlamadığını söyledi.
Öyle görünüyordu ki Mehmet Şimşek göreve başladığında ‘yalnız’ kalmayacak, hem Cumhurbaşkanı’nın etrafında hem de bakanlık içinde bu tarz lafları konuşmaya meyilli birileri hep olacak.
15 Temmuz’da Çekilen Operasyon
Nitekim ilk çalım (çelme) çok geçmeden geldi.
Hani 15 Temmuz darbe girişimini andığımız gece salâlar okunurken saat 24.00’den sonra gelen o ani kallavi benzin ve motorin zammı var ya işte o.
İhtar niteliğinde, güçlü bir operasyondu.
‘Durmayacaklar muhtemelen’
Durmayacaklar muhtemelen. Misal, dün açıklanan enflasyon, yılsonu hedefini 1 puan geçti bile. Üzerinde tepinmek için bir sebep daha.
Bakan olduğu gün kasayı boş bulan ve ‘Ben bu maaşları nasıl ödeyeceğim’ diye kara kara düşünen Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı’nın tam desteğiyle Merkez Bankası Başkan ve yardımcılarını da atayarak kendi kadrolarını sessiz derinden yerleştirdi ve hızlı başladı.
‘Erdoğan tek bir laf etmedi, her şey istendiği gibi gidiyor’
Cumhurbaşkanı uygulanan politika ile ilgili tek bir laf etmedi. Şu ana kadar her şey istendiği gibi gidiyor. Ama en ufak bir sendelemede yırtıcı ve alıcı kuşlar gibi atlayacaklarına şüphe yok. (…)”