Doç. Dr. Oğuz Demir'den enflasyon yorumu: Kırılgan iyimserlik...

Doç. Dr. Oğuz Demir, TÜİK tarafından açıklanan Ekim ayı enflasyon verilerini değerlendirerek, enflasyonla mücadelede gelinen noktayı ve 2026 yılı için kritik öneme sahip petrol fiyatları beklentisini analiz etti.

TÜİK'in aylık yüzde 2,55, yıllık ise yüzde 32,87 olarak açıkladığı Ekim enflasyon verilerini yorumlayan Demir, durumu "bir iyi, bir kötü haber" olarak özetledi:

Yıllık enflasyon bir önceki aya göre (yüzde 33,29) düşüş kaydetti. Enflasyon yüzde 30 seviyesine yapıştı ve bundan sonrası çok daha zor olacak. Yıl sonunun yüzde 30'un üzerinde tamamlanması neredeyse kesinleşti.

Enflasyonun yıl sonunda yüzde 32'nin altında kalabilmesi için Kasım ve Aralık ayı enflasyonlarının yüzde 2,6’nın altında kalması gerekiyor.

Kasım ayında uygulanacak resmi kira tavan artış oranı yüzde 37,15 oldu.

Vergi, harç gibi kamu hizmetlerine yapılacak zammı belirleyen yeniden değerleme oranı yüzde 25,49 olarak gerçekleşti.

Yıl başına göre asgari ücretin aylık satın alma gücündeki erime 6.328 TL'yi buldu. Yıllık satın alma gücü kaybı 1,5 asgari ücrete yaklaştı.

Gıda fiyatları bir yılda yüzde 34,87 artarken, Konut grubunda fiyat artışları yüzde 50,96 oldu.

ÜFE aylık yüzde 1,63 ve yıllık yüzde 27 arttı.

Demir, Cuma günü yılın son enflasyon raporunu açıklayacak olan Merkez Bankası'nın yılın bitimine iki ay kala enflasyon hedefini güncelleyip güncellemeyeciğini sorguladı.

Doç. Dr. Oğuz Demir, 2026 yılı için yüzde 16 enflasyon hedefine ulaşılmasında en kritik iki ayağın döviz kurları ve enerji maliyetleri olacağını belirtti ve küresel petrol fiyatlarını analiz etti:

Uluslararası kurumların (EIA, IEA, JP Morgan) 2026'da petrol piyasasında arz fazlasının hakim olacağı bir yıl öngördüğünü aktardı.

2025'in ikinci yarısında küresel ekonomik büyümenin yavaşlayacağı kaygısıyla petrol fiyatlarının 65 dolar seviyesine indiğini hatırlattı.

OPEC'in üretimi kısma mesajlarına rağmen, ekonomilerdeki yavaşlama ve talep düşüşünün arz fazlasıyla birleşmesinin, 2026'da fiyatların düşük seyretmesi ihtimalini artırdığını ifade etti.

Kısa vadeli dalgalanmalar yaşansa da, 2026’da petrol fiyatlarının 55-60 dolar bandında seyredeceğine işaret etti.

Kırılgan iyimserlik

Petrol fiyatlarındaki bu iyimser tablo, jeopolitik risklerin tırmanmaması ve fiyatların 60 dolar seviyesinde kalması durumunda Türkiye'nin enflasyonla mücadelesi için önemli bir eşik olabilir:

Düşük petrol maliyetleri; akaryakıt, elektrik ve doğalgaz maliyetlerini düşürerek üretici maliyet baskısını hafifletir.

Enerji faturalarının azalması, hanehalkının harcanabilir gelirini artırır.

Düşük enerji faturası, cari açığı aşağı çekerek TL üzerindeki baskıyı azaltır.

Demir, 2026 petrol tahmininin, Türkiye'nin dezenflasyon programı için "kırılgan bir iyimserlik" sunduğunu, ancak programın başarısının küresel arz-talep dengesine ve jeopolitik gelişmelere rehin kalmaya devam ettiğini belirterek yorumunu tamamladı.