İktisatçı Hayri Kozanoğlu: Türkiye'nin asgari ücretliler toplumu olma özelliği çok daha belirgin hale gelecek

İktisatçı Hayri Kozanoğlu: Türkiye'nin asgari ücretliler toplumu olma özelliği çok daha belirgin hale gelecek
Akademisyen Hayri Kozanoğlu, düşük faiz politikasıyla 20 yıldan fazla sürenin zirvesine çıkan enflasyon ile mücadele eden Türkiye'de, seçimden sonra tamamıyla değişen ekonomi yönetiminin faiz artırımlarına başlamasını "kaçınılmaz...

Akademisyen Hayri Kozanoğlu, düşük faiz politikasıyla 20 yıldan fazla sürenin zirvesine çıkan enflasyon ile mücadele eden Türkiye'de, seçimden sonra tamamıyla değişen ekonomi yönetiminin faiz artırımlarına başlamasını "kaçınılmaz adım" olarak tanımlasa da bunun "ekonominin iyi yönetildiği" anlamına gelmediğini söyledi. Kozanoğlu "2023'te Türkiye bir asgari ücretliler toplumu olacak ama işsizliğin artması da insanların asgari ücretten şikayet etme kapasitesini azaltacak. Türkiye'nin asgari ücretliler toplum olma özelliğinin 2023'ün ilerleyen bölümünde çok daha belirli hale geleceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Seçim öncesi TCMB'nin faiz artırımlarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 'istenmeyen yol' olarak ilan edilmesiyle ekonomi yönetimi de faiz artırımlarını terkederek, Erdoğan'ın "düşük faiz" söylemine uygun şekilde hareket etmiş ve ortodoks olmayan ekonomi politikalarına seçmişti.

Ancak seçim sonrası eski bakanlardan, yatırımcı dostu olarak görülen Mehmet Şimşek'in Hazine'nin başına geçmesi, ABD'den gelen Gaye Erkan'ın Merkez Bankası'nın (TCMB) başına geçmesi piyasalarda ekonominin kurallarına göre işleyeceği beklentisini oluşturdu. Nitekim TCMB başkanı göreve gelmesinden sonra faizler yüzde 8.5'ten yüzde 25'e çıktı.

Erdoğan'ın sıkı para politikasına desteğinin ardından TCMB kademeli faiz artışlarına, bu hafta repo faizini 500 puan artışla yüzde 30'a çekerek devam etmesi bekleniyor.

Aynı zamanda Özgürlük ve Demokrasi Partisi eski başkanı ve Altınbaş Üniversitesi akademisyeni Kozanoğlu, Reuters ile yaptığı söyleşide, "Binayı yıktıktan sonra tekrar yapabilirsiniz, ama yıkmasanız daha iyiydi. Bugün hangi ekonomi yönetimi gelse ciddi bir fatura önceden çıkmıştı... Ama 'bu kaçınılmazdı o zaman iyi yönetiyorlar' demek durumunda değiliz" diye konuştu.

İsimler değişse de AKP iktidarının temel özelliklerinin yerinde kalmaya devam ettiğini belirten Kozanoğlu, bu özellikler arasında, özel şirketlerle kurulan ilişkiler, vakıflar aracılığı ile toplumun bir kesimine sağlanan avantajlarla kendilerine sadık hale getirilmesi, yine şirketlerin ihaleler yolu ile kendilerine avantaj sağlama tartışmalarının yer aldığını söyledi.

Bu nedenle asıl değişmesi ve sorgulanması gerekenin uygulanan bu modeller olduğunu vurgulayan Kozanoğlu, "(Örneğin)Kamu-Özel işbirliği projeleri... Bunlar geçmişte euro cinsinden bir kısmı dolar cinsinden bağıtlanmış... Kârlar müteahhitlere, zararlar kamuya diye... Bunun aslında dönüp tekrar gözden geçirilmesi, yeniden düzenlenmesi, geçmiş zararların tahsili, yoluna gidilmesi gerekir" dedi.

AKP ekonomik modeline ilişkin bir başka örneğin de vakıflara kanalize edilen paralarla açılan yurtlar, burslar gibi ağlar üzerinden yürüyen ilişkilerin olduğunu söyleyen Kozanoğlu, AKP veya Cumhur İttifakı'nın seçim başarısında, o ağların içinde olanların günlük hayattaki ekonomik sorunlardan daha az etkilenmesi olduğunu kaydetti.

"20 küsur yıllık bir iktidar var. Sadece toplumun bir kesimine yönelik sosyal ağlar, vakıflar, burslar, gelir kapıları, küçük-büyük ihaleler" diyen Kozanoğlu, bunun mikro işlerde de görüldüğünü kaydetti.

"AKP'nin stratejisi dengesizlikleri yansıtmak"

Son genel seçimlerde AKP'nin başarısının neye dayandığını Kozanoğlu şu şekilde açıkladı.

Kozanoğlu, seçim öncesinde bütün stratejinin insanlara 'ekonomideki dengesizliklerin yansımaması' veya 'en az yansıması' üzerine oluşturulduğunu belirterek bunun için döviz kurunu özellikle doları olabildiğince 20'nin de altında tutmak olduğunu hatırlattı.

Ayrıca, sistemin faizleri olabildiğince düşük tutarak, bu sayede insanların gelirleri düşse de alım güçlerini muhafaza etmek üzerine kurulduğunu kaydeden Kozanoğlu, "Benim yorumum 14 Mayıs seçimlerine göre her şeyi ayarlamışlardı. Hatta seçimi kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurarak 'bizden sonrası tufan' diye düşünüyorlardı. Bunu 28 Mayıs'a kadar uzatmakta dahi döviz kuru patlamadan çok zorluk çektiler..." dedi.

Kozanoğlu ayrıca, ÖTV ve KDV zamlarından sonra, geçimle ilgili sıkıntıların oy tercihlerine yansımasını önlemek için asgari ücreti yukarı çekerek para yanılsaması yaratıldığını söyledi ve şöyle devam etti:

"İnsanların ekonomik anlamda gelirinde ve yaşam standardında çok böyle büyük, keskin bir düşüş olmadığı takdirde oy tercihleri değişmiyor. Onu da kontrolde tuttuklarını düşünüyorum."

Asgari ücret döngüsü

OVP'de açıklanan hedeflerin tam olarak "uçuk" olduğunu düşünmediğini söyleyen Kozanoğlu, ancak ciddi şekilde dış kaynak bulma ihtiyacı olduğunu ve bunun belirsizlik yarattığını belirterek, "Ortalama yurttaş açısından, OVP'nin hedefleri tutsa dahi; işsizliğin arttığı, enflasyonun sürdüğü pek de iç açıcı olmayan bir yol haritası sunuluyor" dedi.

Türkiye'de en önemli sorunlardan birinin işsizlik olduğunu söyleyen Kozanoğlu, bu nedenle asgari ücret düşük bile kalsa insanların buna razı olacağı ortamın yaratıldığını söyledi.

Yerel seçimlerde Erdoğan'ın ekonomik programdan taviz verip vermeyeceği, özellikle kamu ve emeklilere yapılacak zamlarla yeniden seçim ekonomisi uygulayıp uygulamacağı merak ediliyor.

Son çeyrekte faiz artışlarıyla, kredilerin çok ciddi yavaşlayacağını ifade eden Kozanoğlu, "Talep yavaşlayınca da işsizlikte ciddi bir artış olacak. Bu durum çalışan, istihdam sahibi olanlar üzerinde de basınç yaratıyor. Yedek iş gücü ordusu olduğu için insanlar çalışan insanlar da pazarlık gücü azalıyor" diye konuştu.

Asgari ücretle çalışma oranının inşaat, tekstil, lokanta gibi sektörlerde 2023'te yüzde 80'lerin üzerine çıkacağını tahmin ettiğini söyleyen Kozanoğlu, "2023'te Türkiye bir asgari ücretliler toplumu olacak ama işsizliğin artması da insanların asgari ücretten şikayet etme kapasitesini azaltacak. Türkiye'nin asgari ücretliler toplum olma özelliğinin 2023'ün ilerleyen bölümünde çok daha belirli hale geleceğini düşünüyorum" dedi. (REUTERS)

Öne Çıkanlar