Zeytin işçisi: Bu yıl vatandaş hayatta zeytinyağı yiyemez

Zeytin işçisi: Bu yıl vatandaş hayatta zeytinyağı yiyemez
İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Sarıcalar köyünde zeytin hasadı başladı. Çiftçilik yapan Abdullah Saka, "Bu kadar pahalı mazotun olduğu bir yerde bu toprakları sürerek, elektriğin bu kadar pahalı olduğu bir yerde sulamasını...

İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Sarıcalar köyünde zeytin hasadı başladı. Çiftçilik yapan Abdullah Saka, "Bu kadar pahalı mazotun olduğu bir yerde bu toprakları sürerek, elektriğin bu kadar pahalı olduğu bir yerde sulamasını sondajlardan alarak yapıyoruz. Bunun yanında zirai ilaçların ve gübrenin bu kadar pahalı olduğu bir yerde artık çiftçilik yapılamaz hale geldi" ifadelerini kullandı.

İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Sarıcalar köyünde zeytin hasadı başladı. Üretici ve yevmiye ile çalışan işçiler zeytin üretiminin maliyetler nedeniyle önümüzdeki senelerde yapılamayacağını belirtiyor. Yevmiye ile çalışan emekli tarım işçisi, "Yetmiyor emekli maaşımız, ben emekliyim sabah geldim buraya. Yediğimiz şeyi de gördünüz işte. Bir simit yiyoruz" dedi.

Bir başka kadın işçi ise "Kuru zeytin 20 lira. Ben burada 6-7 kilo dip satacağım da bir kilo yağ alacağım. Belki alamayacağım bile. Gübrenin çuvalı olmuş bin lira, mazot olmuş 40-45 lira. Çiftçinin hali duman. Bu yıl hayatta vatandaş zeytinyağı yiyemez. Geçen yıl 60 kilo alan vatandaş bu sene 25 kilo aldı. Yarıdan aşağı düştü. İnsanlar alamıyor ondan sonra hastalıklar türüyor, kanserler türüyor" diye konuştu.

"Senede bir kere kıyma görüyoruz"

Yevmiye ile çalışan bir kadın işçi şunları söyledi:

"Şehirlerde belki insanlar lüks ürünlerle besleniyorlar ama bizler salça ve kuru soğanı bulduğumuz için şükrediyoruz. Şu anda tüp gazın fiyatı bile 500-600 lira arasında değişiyor. Geleceğimiz hakkında endişeliyiz çünkü tarlalarda çalışıp ailemizi geçindirmek zorlaştı. Kahvaltıda bile yediğimiz kuru soğan ve salçayı alabilmek için uğraşıyoruz. Senede bir kere kıyma görüyoruz. Yevmiyeler 400 lira ama 400 lira olsa ne olacak; ekmek mi alacağız, çay ve şeker mi alacağız, yoksa kıyma mı alabileceğiz, bunu düşünüyoruz. Kazandıklarımızı geri almadan evimize dönmüyoruz. Bu şartlarda geleceğe umutsuz bakıyoruz. Alım gücümüz düşük, işçilere ödediğimiz yevmiyeler yetersiz kalıyor."

"İyi olur diye sabrettik, daha kötü oldu"

Diğer işçiler ise şöyle konuştu:

İyi olur diye sabrettik ama daha kötü oldu. Gelecek günlerimizden umutlu değiliz.

Yevmiyeler yükseldi ama alım gücü yok ki. Verene çok geliyor ama alana da alım gücü yok ki. Biz yevmiyeciyiz burada biz de daha fazla almak isteriz ama veren kişiye de yazık. Eşim çalışıyordu ilk defa ben bu sene yevmiyeye geldim. Eşim emekli oldu şimdi ikimiz birden yevmiyeye geliyoruz. İstanbul'da kızımız okuyor ona 15 bin liraya ev tuttuk biz nasıl 7 bin 500 lirayla geçinelim? İki aylığımızla bir kira ödeyebiliyoruz.

Yevmiyeleri, mazotu hesapladığımız zaman tarlada bırakacağız. Çok zor... 25 yıl yeraltında çalış şimdi de zeytin tarlalarında çalış. Türkiye'de emeklinin son durumu bu. 7 bin 500 lira emekli maaşı... Bunu yapanlar utansın. Yarısını da geri vereyim maaşın bana çok geliyor tarlalardayım böyle.

"Bu yıl vatandaş zeytinyağı yiyemez"

Yetmiyor emekli maaşımız, ben emekliyim sabah geldim buraya. Yediğimiz şeyi de gördünüz işte. Bir simit yiyoruz. Zeytin de alamıyoruz. Bu zeytini bırakacak bu halk yollara dökülecek insanlar. 5 bin lirayı da herkese vermiyorlar. Çalışan emekliye vermiyor. Şu anki gidişatımız iyi değil.

Bana az geliyor ama mal sahibine de çok geliyor. Kuru zeytin 20 lira. Ben burada 6-7 kilo dip satacağım da bir kilo yağ alacağım. Belki alamayacağım bile. Gübrenin çuvalı olmuş bin lira, mazot olmuş 40-45 lira. Çiftçinin hali duman. Bu yıl hayatta vatandaş zeytinyağı yiyemez. Geçen yıl 60 kilo alan vatandaş bu sene 25 kilo aldı. Yarıdan aşağı düştü. İnsanlar alamıyor ondan sonra hastalıklar türüyor, kanserler türüyor. Ucuz olsa da herkes yiyebilse.  500 lira para koyuyorsun cebine pazar çantasını dolduramadan dönüyorsun."

"Çiftçilik artık yapılamaz hale geldi"

Çiftçilik yapan Abdullah Saka ise şunları söyledi:

"Edremit zeytin hasadımıza bugün 15 çalışanımızla başladık. Zeytinlerimiz çok bakım istiyor. Bu topraklar bir yılda 6-7 kez sürülüyor, ilaçlama yapılıyor. Burayı sulama yaparak bu noktaya getiriyoruz. Bu kadar pahalı mazotun olduğu bir yerde bu toprakları sürerek, elektriğin bu kadar pahalı olduğu bir yerde sulamasını sondajlardan alarak yapıyoruz. Bunun yanında zirai ilaçların ve gübrenin bu kadar pahalı olduğu bir yerde artık çiftçilik yapılamaz hale geldi. Yevmiye bugün 400- 500 lira. Mazot 40 lira, bir gübre neredeyse bin lira, ilaçlama 2 binden aşağı değil. Bankalar ancak 20 bin lira kredi veriyor. Onun da fazileri yüksek. Devletin bu konudaki desteklemesi artık komik kalıyor. Bugün işçiler yevmiyelerinin karşılığını belki alamıyorlar." (ANKA)