Akbelen direnişinde 6. gün: Jandarmadan vatandaşlara sert müdahale

Akbelen Ormanları’nda, İkizköylülerin ve çevrecilerin aylardır nöbet tuttukları “direniş alanına” giriş çıkış, bu sabah saatlerinde Jandarma tarafından kapatıldı. Çevreciler alandan çıkamadı, farklı kentlerden Akbelen’e gelen çevreciler içeri giremedi. Akbelen – Çamköy arasındaki yolu kesti; yasağı protesto etti. Yolda uzun araç kuyrukları oluştu.

Bir İkizköylü, "Çamları kesmeye devam ediyorlar. Bizi alana sokmuyorlar. Sabah 08.00’de geldim ben burayla. Baktım ki direniş alanımızdaki arkadaşlar kuşatılmış. TOMA yolun kenarına gelmiş. Alana girmek isteyen arkadaşlarımızı sokmamak için direniyorlar” dedi. Bir çevreci ise “Şirketi korumak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Arkadaşlarımıza biber gazları sıktılar. Her yeri Akbelen’e çevireceğiz. Bütün Türkiye, Akbelen olacak” diye konuştu. Jandarma, vatandaşlara "Yeter sizden beş gündür çektiğimiz lan" diye bağırdı.

Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek için ağaç kesimine karşı bölge halkının mücadelesi altıncı gününde sürüyor.

“Havama, suyuma, toprağıma dokunma”

Bugün, sabah saatlerinde bir yandan ağaç kesilmesine devam edildi, bir yandan da Akbelen Ormanı’nda nöbet tutan İkizköy halkı, Jandarma tarafından dışarı çıkarılmak istendi. Akbelen’de köylülere destek vereceğini duyuran pek çok çevreci sivil toplum kuruluşu üyesi ve doğa aktivisti direniş alanına alınmadı. Jandarma, bölgeye giden yolların girişlerini barikatlarla kapattı. Farklı illerden gelen çevreciler, Akbelen – Çamköy arasındaki yolu kesti; yasağı protesto etti. Yolda uzun araç kuyrukları oluştu. Eylem sırasında, “Direne direne kazanacağız”, “Havama, suyuma, toprağıma dokunma”, “Faşizme inat, yaşasın hayat” sloganları atıldı.

Burada çevrecilere seslenen Haluk Özsoy, “Şimdi içeride tutuyorlar. Oraya kilitlediler. Bunu yapmaya hakları yok. Gözaltına da almıyorlar, orada zorla tutuyorlar. Bu, hukuksuzdur. Biz burada anayasal protesto hakkımızı kullanıyoruz” dedi.

Bir İkizköylü, eylem sırasında, “Duyun sesimizi. Türkiye, bizim sesimi duyun. Bizi işgal ettiler, yok ettiler. Biz nereye gideceğiz? Biz Türkiye vatandaşıyız. Duyun sesimizi” diye tepki gösterdi.

"Her yeri Akbelen’e çevireceğiz"

Haluk Özsoy, ayrıca; ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Sabah geldiler, ablukaya aldılar alanı. Haber geldi. Hukuksuz biçimde, gerçekten. Bu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre de anayasal olarak da en büyük suçlardan biri. Orada, Jandarma kendi inisiyatifi ile hapsetti arkadaşlarımızı, bir alana. Gözaltına da alamıyorlar. Kestiler, her yeri kestiler. Şirketi korumak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Arkadaşlarımıza biber gazları sıktılar. Her yeri Akbelen’e çevireceğiz. Bütün Türkiye, Akbelen olacak… Hiçbir hukuki yanı yok, hiçbir tutar yanı yok bu işin.”

Bir başka İkizköylü, “5 günden beri devam ediyor, bu iş. Çamları kesmeye devam ediyorlar. Bizi alana sokmuyorlar. Sabah 08.00’de geldim ben burayla. Baktım ki, direniş alanımızdaki arkadaşlar kuşatılmış. TOMA yolun kenarına gelmiş. Alana girmek isteyen arkadaşlarımızı sokmamak için direniyorlar. Arkadaşlarımıza su sıkıyorlar…” dedi.

Jandarmadan vatandaşlara tepki

Jandarma, vatandaşlara "Yeter sizden beş gündür çektiğimiz lan" diye bağırdı.

Akbelen’de direniş alanında da alana giden yolda da protesto

Bugün, sabah saatlerinde bir yandan ağaç kesilmesine devam edildi, bir yandan da Akbelen Ormanı’nda nöbet tutan İkizköy halkı, Jandarma tarafından dışarı çıkarılmak istendi.

Akbelen’de köylülere destek vereceğini duyuran pek çok çevreci sivil toplum kuruluşu üyesi ve doğa aktivisti direniş alanına alınmadı. Jandarma, bölgeye giden yolların girişlerini barikatlarla kapattı. Farklı illerden gelen çevreciler, Akbelen – Çamköy arasındaki yolu kesti; yasağı protesto etti. Yolda uzun araç kuyrukları oluştu.

TBMM Başkanvekili Karaca’nın Akbelen’de dinlediği çevreci Gümüşel: Bu nasıl bir vahşettir

TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Akbelen ormanlarındaki ağaç kesimine karşı direnen ve Jandarma ile karşı karşıya gelen çevrecileri dinledi. Kolu moraran ve kıyafetleri yırtılan Deniz Gümüşel, “Bu nasıl bir vahşettir ya, nasıl kötü bir muameledir. Sanki düşmanız, katiliz, hırsızız” dedi.

Biçer Karaca da “Benim anlamadığım geçen sene yangında halk ve jandarma yangına birlikte müdahale etmişti. Yangın da bir doğa katliamıydı. Şimdi ne oldu? Biz düşman mıyız ya?” dedi.

Akbelen’de jandarmanın sert müdahalesinden olumsuz etkilenen bir vatandaş, Tarım ve Orman Bakanı'na seslendi

Jandarmanın müdahalesinden etkilenen bir vatandaş, şunları söyledi:

“Biber gazı yedim. Konuşacak halde değilim. Geleceğimiz yok oluyor. Memleket gitti elden. Bizim sesimizi duyan yok mu, yetişen yok mu? İnsan hakları savunucusu, doğa hakları savunucuları neredesiniz? Lütfen bizlere yardım edin. Biz bir haftadır işkence görüyoruz. Her gün biber gazı yiyip tutuklanıyoruz. Yardıma gelin lütfen.

Ankara'daki sayın Tarım Bakanı, bu ormanı senin mi koruman lazım benim mi korumam lazım? Bu ormanı ben senden korumaya çalışıyorum. Yetiş imdadımıza, haydi. Devletin bakanıysan gel buraya da koru ormanı. Biz buradayız sen neredesin? Niye gelmiyorsun, seni bizim oylarımızla seçtik oraya. Çık gel oradan buraya da gör bizim halimizi. Bir haftadır köylü burada işkence çekiyor. Konuşacak durumda değilim gözlerim acıyor, kulaklarım yanıyor. Biber gazı yedik, her gün yiyoruz. Biz buna alıştık. Bizim yüreğimizi yakan biber gazları değil, güneş değil, sizin ruhsuz olmanızdır.”

Akbelen’de çevrecilere sert müdahale

Muğla’da Akbelen Ormanı’nda, Jandarma; köylülere ve çevrecilere sert müdahale etti.

Akbelen’de maden sahasının genişletilmesi amacıyla ağaç kesimi, altıncı gününde devam ediyor. Pek çok kentten, İkizköy’e gelen çevreciler, Akbelen Ormanı’nda kurulan direniş alanına giremedi. Çevreciler, yolu kapattı, yasak kararını protesto etti. Yol daha sonra açıldı.

Çevreci sivil topum kuruluşları, yola çıkmak istedi. Bu sırada jandarma, müdahale edileceğini duyurdu. Bunun üzerine köylüler ve çevreciler ile jandarma arasında tartışma çıktı. Jandarma, doğa nöbetindeki çevreciler ve köylülere; biber gazları, kalkan ve joplarla müdahale etti. Çevreciler ve köylüler, sert müdahaleye tepki gösterdi.

Öncesi ve sonrası...

Birgün'den Asena Tunca'nın çektiği fotoğraflar, Akbelen'deki doğa katliamını gözler önüne serdi.