İSİG Meclisi: Temmuz ayında 182 işçi hayatını kaybetti

İSİG Meclisi: Temmuz ayında 182 işçi hayatını kaybetti
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin temmuz ayına ilişkin İş Cinayeti Raporu’na göre, 182 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Raporda, "Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken...

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin temmuz ayına ilişkin İş Cinayeti Raporu’na göre, 182 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Raporda, "Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken 'çalışmaktan kaçınma hakkı' var. Ancak işçiye bu hakkını kullanma çağrısı yapmak büyük bir çoğunlukla kuru laf olarak kalıyor. Çünkü bu hakkı ancak 'örgütlü işçiler' hayata geçirebiliyor” değerlendirmesi yapıldı.

İSİG Meclisi, temmuz ayına ilişkin İş Cinayeti Raporu’nu yayınladı. Raporda şu tespitler yapılı:

"Haziran ayı iş cinayeti raporunda bu duruma dikkat çekmiş ve alınması gereken önlemleri belirtmiştik. Ancak devlet yine 'işiniz yoksa öğle saatlerinde dışarı çıkmayın, bol sıvı alın, güneşte kalmayın' uyarıları dışında bir önlem almadı. İşçiler tarlalarda, yollarda, inşaatlarda, elektrik direklerinde, tersanelerde, bürolarda... 40-50 derece hissedilen sıcaklıklarda çalışmaya devam ettiler. İzmir’de bir kadın PTT işçisi arkadaşımız öğle sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alındı. Osmaniye’de bir enerji işçisi arkadaşımız çalışırken kalp krizi geçirdi. Sıcakta çalıştırmanın işçilerin ölümüne neden olmasının diğer yönü de özellikle tarım işçilerinin serinlemek için girdikleri gölet ve kanallarda boğularak hayatlarını kaybetmeleri oldu.

Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken 'çalışmaktan kaçınma hakkı' var. Ancak işçiye bu hakkını kullanma çağrısı yapmak büyük bir çoğunlukla kuru laf olarak kalıyor. Çünkü bu hakkı ancak 'örgütlü işçiler' hayata geçirebiliyor. Konumuz olan 'sıcakta çalıştırma'da ise Türkiye’de bir yasal düzenleme söz konusu değil. Bu düzenlemenin yapılması için her düzeyde mücadele etmek de işçi sınıfının bir görevi olarak önünde duruyor.

Ankara Elmadağ Barutsan Fabrikası dinamit atölyesinde 5 işçinin öldüğü patlamanın üzerinden henüz 38 gün geçmişken 18 Temmuz’da Kayaş’ta bulunan MKE Kapsül Fabrikası’nda bir patlama gerçekleşti. Dört işçinin vücudunun çeşitli bölgelerinde kimyasal yanıklar oluştu.MKE bünyesindeki tesislerde çok ağır ve çok tehlikeli bir iş yapılmasına rağmen kurulduğundan bu yana neredeyse hiçbir teknolojik değişiklik görmemiştir. Daha önceki patlamalardan sonra hazırlanan raporlardan bilindiği üzere; mekanik, elektronik ve pnömatik cihaz, kumanda sistemleri ve ekipmanlarının çoğu ya yıpranmış ya eskimiştir. Modern hale getirilmeyen teknik ve eksik denetimlerle üretime devam etmek, fabrikalarda ve atölyelerde işin tehlike derecesine göre mekânsal organizasyonların ve işgücü planlamasının yapılmaması, yeterli ve prosedürlere uygun koruyucu ekipman tedarik edilmemesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını ortadan kaldırmaktadır.

Özellikle Nisan ve Ekim ayları arasındaki dönem tarım faaliyetleri için zirve noktasıdır. Ancak alınmayan önlemler yüzünden işçiler açısından da ölümlerin en çok meydana geldiği aylardır. Özellikle işçi taşımacılığının kapalı kasa kamyonet, uygun olmayan servisler ve traktör römorkları gibi araçlarla yapılması ölümlere adeta davetiye çıkarmaktadır. Temmuz ayında da çalışırken hayatını kaybeden 56 işçinin 21’i bu nedenle aramızdan ayrılmıştır. 22 Temmuz’da Sultandağı'ndan gelip vişne ve kiraz toplayan tarım işçilerini taşıyan servis minibüsünün Afyon’un Çay ilçesinde devrilmesi sonucu biri çocuk sekiz işçi hayatını kaybetti. Minibüs eskiydi, 19 yaşındaki şoförün ehliyeti yoktu..."

"2023 yılının ilk yedi ayında en az 1051 işçi hayatını kaybetti"

İSİG Meclisi'nin yayınladığı raporda işçi cinayetlerine ilişkin şu veriler yer aldı:

"Yüzde 83’ünü ulusal basından; yüzde 17’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla, 2023 yılının ilk yedi ayında (Ocak’ta 116, Şubat’ta 195, Mart’ta 130, Nisan’da 123, Mayıs’ta 146, Haziran’da 159 ve Temmuz’da 182 olmak üzere) en az 1051 işçi hayatını kaybetti...

Tarım, Orman işkolunda 56 emekçi (22 işçi ve 34 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 28 işçi; İnşaat, Yol işkolunda 21 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 16 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 10 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 9 emekçi; Enerji işkolunda 8 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 7 işçi; Metal işkolunda 6 işçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 3 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Basın, Gazetecilik İşkolunda 2 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 2 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 1 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 1 işçi; elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 1 işçi hayatını kaybetti…

Trafik, Servis Kazası nedeniyle 52 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 35 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 22 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 17 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 16 işçi; Şiddet nedeniyle 11 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 9 işçi; İntihar nedeniyle 6 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 5 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 3 işçi; diğer nedenlerden dolayı 6 işçi hayatını kaybetti…

14 yaş ve altı 6 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 4 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 38 işçi, 30-49 yaş arası 63 işçi, 50-64 yaş arası 47 işçi, 65 yaş ve üstü 15 işçi, yaşını bilmediğimiz 9 işçi hayatını kaybetti…" (ANKA)