‘AK Parti kullanılan bir araç haline geldi’
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ihanet suçlamalarına ilişkin, “28 Şubat’ın fedailerinin, ‘AK Parti’yi biz yönetiyoruz’ dediği bir dönemde bizi ihanetle suçlamaları bizim ihanet ettiğimize teşkil etmez, AK Parti’nin nerede durduğuna teşkil eder. Bugün AK Parti kullanılan bir araç haline gelmiştir” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Radyo Karakutu’da yayınlanan Bidebunuizle programında gazeteciler Yavuz Oğhan, Tayfun Atay ve Akif Beki’nin sorularını yanıtladı. Davutoğlu tutuklu gazeteciler için “Basın özgürlüğü insan onurunun ayrılmaz bir parçası. Düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü bir bütün. İhanet kavramını bu kadar sık kullanmamak lazım. O zaman gerçekten ihanet edenleri ayırt edemeyiz. Düşünce suçu kavramını tümüyle ortadan kaldıracak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var” yorumunu yaptı. Davutoğlu şöyle devam etti: “ Değerlere sadakat veya ihanet olur. Kişi eleştirilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik en ufak bir eleştirinin bile “ihanet” olarak değerlendirilmesi, İslam’a da aykırı. O zor dönemlerde 27 Nisan e-muhtırasını, 17-25 Aralık olaylarını, Davos’u birlikte yaşadık. O dönem bizim karşımızda olanlar bugün bizi ihanetle suçluyorlar. Hele eski FETÖ sözcülerinin gömlek değiştirip; gömlek de değil, ciltlerini değiştiriyorlar. Bir anda ihanet suçlaması yapıyorlar. Bu bana ızdırap veriyor.”
Uzun yıllar hizmet verdiği AK Parti’den ihraç edilmesinin kendisini mutlu etmediğini dile getiren Davutoğlu, “28 Şubat’ın fedailerinin ‘AK Parti’yi biz yönetiyoruz’ dediği bir dönemde bizi ihanetle suçlamaları bizim ihanet ettiğimize teşkil etmez, AK Parti’nin nerede durduğuna teşkil eder. Bugün AK Parti kullanılan bir araç haline gelmiştir” şeklinde konuştu.
DİYANET SİYASETİN PARÇASI OLMAMALI
Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın salgın hastalıkları LGBT+ bireylerle ilişkilendirmesiyle ilgili “Keşke Ramazan’a böyle girilmeseydi” derken Ankara Barosu’nun açıklamasında kullanılan dilin de hukuki olmadığını savundu. Davutoğlu, Diyanet’in özerk bir kurum olması gerektiğini kaydederek “Resmi kurumlar vicdanı değil kuralları temsil eder. Diyanet’in devletin bir aygıtı olmaktan çıkarılması lazım. Aksi halde siyasetin parçası haline geliyor. 28 Şubat’ta da 12 Eylül’de de böyleydi. Bugün de görüyoruz” ifadelerini kullandı.