AP Raportörü Amor'dan değerlendirme: Türkiye demokrasi açısından tarihin en gerisinde
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Komisyonu’nun 2025 Türkiye Raporu'nu değerlendirerek, Türkiye'de yargı bağımsızlığındaki zayıflamaya, muhalefete yönelik baskılara ve demokratik standartlardaki ciddi gerilemeye dikkat çekti.
Amor, Komisyon raporu hakkındaki görüşlerini ve Türkiye'deki genel tabloyu şöyle özetledi:
"Ne yazık ki demokrasi standartları açısından tablo her geçen yıl daha da kötüleşiyor. Demokratik gerileme derinleşti."
Avrupa Birliği'ne katılım süreciyle ilgili alanlarda hiçbir ilerleme olmadığını belirtti.
Komisyon raporunda öne çıkan tek olumlu kısmın, Bakan Şimşek'in ekonomik politikalarına yönelik bir tür onay olduğunu ifade etti.
Muhalefet temsilcilerine, medya kuruluşlarına ve iş dünyasına yönelik baskıların arttığını vurgulayan Amor, AB üyeliği konusundaki durumu değerlendirdi:
İmamoğlu davası, muhalefet belediyelerine müdahaleler, DEM Parti'ye yönelik baskılar ve gazetecilerin hedef alınmasını, demokrasinin geldiği noktayı açıkça gösteren kanıtlar olarak sıraladı.
"Artık Avrupa Birliği üyelik sürecinden bahsetmek imkansız hale geldi. İş birliği yapabileceğimiz alanlar var ama üyelik süreci tamamen donmuş durumda. Hatta şimdiye kadarki en donmuş hali diyebilirim."
Yargı bağımsızlığı tartışması
Amor, yargı bağımsızlığının ciddi biçimde zayıfladığı yönündeki rapordaki vurguları destekledi:
Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının uygulanmamasının eleştirildiğini hatırlattı.
"Artık Anayasa Mahkemesi’nin bir otoritesi kalmadı çünkü devlet, hakimler ve savcılar üzerinde hiçbir disiplin mekanizması işletmiyor."
Bir önceki raporda İstanbul Başsavcısı (Akın Gürlek) hakkında yaptırım çağrısında bulunduklarını hatırlatarak, "Çünkü açıkça siyasi bir gündemle hareket ettiği görülüyor. İktidarın çıkarları doğrultusunda davranıyor ve yargıyı bir araç olarak kullanıyor" dedi. Dün altı gazetecinin gözaltına alınmasını da bu durumun bir örneği olarak gösterdi.
Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin artmasına karşın siyasi müzakerelerin donuk kalması ve dış politika uyumunun yüzde 10'lara gerilemesi sorusuna Amor şu cevabı verdi:
???? "Avrupa liderlerinin Ankara ziyaretlerinde sık sık ‘Türkiye bizim için çok önemli bir ortak’ dediğini duyuyoruz. Ancak bu söz aslında ‘Artık sizi bir aday ülke olarak görmüyoruz’ anlamına geliyor. Ne kadar çok ‘önemli ortak’ denirse, o kadar az ‘aday ülke’ oluyorsunuz. Türkiye, ticaret, güvenlik ve göç konularında AB için gerçekten önemli bir komşu. Fakat üyelik süreci, demokrasi ve hukuk standartlarına bağlı bir süreçtir."
Kaynak:Haber Merkezi