Avukatlar reddi hakim talebinde bulundu: Agrobay işçilerinin davaları ertelendi

İzmir Bergama'da bulunan Agrobay Seracılık'ta sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılmalarını protesto ederken gözaltına alınan işçiler hakkında açılan davanın ilk duruşması Bergama 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmada ilk olarak söz alan işçilerin avukatları, mahkeme hakiminin soruşturma aşamasında görev alarak sendika başkanları ve üyeleri hakkında Agrobay Şirketi’ne 500 metre yanaşmama kararını veren hakim olduğunu belirtti.

Avukatlar reddi hakim talebinde bulundu. Talebi reddeden mahkeme hakimi, avukatların bir üst mahkemeye yapacağı itirazın sonucuna göre de duruşma tarihinin belirleneceğine karar verdi.

Av. Kardelen Hazal Aslan, yapılan tüm işlemlerin şirket lehine olduğunu söyleyerek, “Burada yapılan yargılama işlemi, açık bir şekilde taraf olan jandarmanın saldırıları 2911 gözaltıları sebebiyle artık tarafsızlığını tamamen yitirmiş durumdadır. Bu yargılmalarda herhangi bir soruşturmada yapılan herhangi bir işlem tarafsızlık ilkesine uymamaktadır. Burada yapılan tüm işlemler açık bir şekilde şirketler lehine karar verilerek, şirketlerin özel güvenlik güçleri gibi yapılmaktadır. Bu hukuksuzluğu açık bir şekilde teşhir etmek durumundayız. Bugün görülen dosyada da şöyle bir durum var, daha önce sendika başkanımız ve üyelerimiz hakkında verilen Agrobay şirketine ‘500 metre yaklaşmama’ cezasını veren Sulh Ceza Hakimliği aynı zamanda bu dosyaya bakan hakimdir. Biz bu sebeple bugün hakimin çekilmesini istemek zorunda kaldık. Bu talebimiz reddedildi ancak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ne olursa olsun işçilerin tarihsel olarak kazandığı haklar uygulanmak zorunda” ifadelerini kullandı.

“Bu alın teri mücadelesidir"

Agrobay işçilerini savunan avukatlardan olan Av. Erdoğan Akdoğdu, “Yıllarca emek verdikleri fabrikalardan haklarını istedikleri ve sendikalaştıkları için kovulan ablalarımız, teyzelerimiz ve ağabeylerimiz burada. Bu dosyanın önemi şudur, şunu biliyoruz, bu ülkede hakkını arayan insanların tepesine biniyorlar. Ya tehdit ediyorlar ya kolluğu yolluyorlar ya da kolluğu patronun ve yargının içerisinde olduğu bir güç ilişkisinde buraya yolluyorlar. Yaklaşık 24 insanın yargılandığı dosyanın iddianamesi 1 buçuk sayfa, Cumhuriyet Savcısı çalışma gereği bile duymamış. Bu insanlar köylüler, köylerden geliyorlar kasabadan geliyorlar. Devlet arabası görünce korkarlar, onu bildiği için o kadar özensiz ki 1 buçuk sayfalık iddianameyle bizi, kimimiz Soma’dan geldi kimimiz Kınık’tan kimimiz köylerden geldik bizi buraya getirdiler. Ceza yargısı bir sopadır ama bu da alın teri ve sınıf mücadelesidir. Biz buradayız, onların haklarını korumaya devam edeceğiz. Onlar sendikalı olmaya devam edecekler, yalnız değiller. Biz avukatlık yapmayı da nasıl mücadele edilmesi gerektiğini de onlardan öğreniyoruz” dedi.