Bütçe mesaisi başladı: Hazırlanan bütçeye CHP'den 860 sayfalık itiraz!
TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Bütçesi için "bütçe maratonu" bugün resmen başladı. Muhalefetin temsilcisi CHP, 860 sayfadan oluşan karşı oy yazısında (şerh) bütçe teklifine sert eleştiriler yönelterek, temel olarak "bütçe hakkının aşındırıldığını" vurguladı. Parti, plan, Orta Vadeli Program (OVP) ve bütçe arasındaki bağın koptuğunu, kamu mali yönetimi kurumlarının ise tahrip edildiğini savundu.
Genel Kurul, takvim uyarınca bütçenin tümü üzerindeki görüşmeleri 8 Aralık’ta yapacak, ardından kamu idarelerinin bütçe ve kesin hesapları dokuz tur halinde ele alınacak. Daha önce, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 23 Ekim-1 Aralık 2025 tarihleri arasında bütçe ve 2024 kesin hesap görüşmeleri yoğun bir takvimle yürütülmüş ve Genel Kurul’a sevk edilmişti.
CHP'nin komisyona sunduğu 860 sayfalık karşı oy yazısında, bütçenin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığı; yönetim anlayışının, kurumsal kapasitenin ve ekonomik tercihlerin bir özeti olduğu vurgulandı. Şerh metninde üç ana eksen öne çıktı: Bütçe hakkının gerilemesi, kamu mali yönetiminde kurumsal tahribat ve makro hedeflerde tutarsızlık.
1. Bütçe Hakkının Gerilemesi ve Denetimin Zayıflaması
CHP, bütçe hakkının tarihsel olarak parlamentoların temel yetkilerinden biri olduğunu hatırlattı. Ancak 2017 Anayasa değişiklikleriyle getirilen düzenlemelerin bütçe hakkı açısından geriye gidiş anlamına geldiği savunuldu. Bütçe çıkarılamaması halinde bir önceki yıl bütçesinin yeniden değerleme oranıyla uygulanmasına imkân veren hükmün, Meclis'in fiili etkisini zayıflattığı belirtildi.
Komisyonda Sorular Yanıtsız Kaldı: Parti, Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki 38 günlük görüşmelerde, ilgili bakanlara yöneltilen çok sayıda soru ve Sayıştay raporlarına dayalı eleştirilerin büyük bölümünün yanıtsız bırakılmasına tepki gösterdi. Bu durumun, bütçe görüşmelerinin denetim işlevini zayıflattığı yönündeki tespiti güçlendirdiği kaydedildi.
2. Kamu Mali Yönetiminde Kurumsal Tahribat
Karşı oy yazısında, özellikle son yıllarda kamu mali yönetimi kurumları ve mevzuatında ciddi bir aşınma yaşandığı savunuldu:
Mevzuat Bütünlüğünün Bozulması: Kamu İhale Kanunu’nun "200’e yakın değişiklik" geçirmesi, tahribatın görünür örneklerinden biri olarak gösterildi ve mali mevzuatın bütünlüğünün bozulduğu ileri sürüldü.
Kurumsal Bağımsızlık Kaybı: Metinde, Sayıştay'ın pasifize edildiği, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını yitirdiği ve teftiş mekanizmalarının zayıflatıldığı değerlendirmesi yer aldı.
Türkiye Varlık Fonu Eleştirisi: Türkiye Varlık Fonu'nun "ikinci bir hazine gibi" işleyerek denetim dışı bir alan yarattığı ve kamu mali yapısında önemli bir tahribata yol açtığı iddia edildi.
3. Plan-OVP Uyumsuzluğu ve Faturanın Sabit Gelirliye Kesilmesi
CHP’nin en dikkat çekici eleştirilerinden biri, temel makroekonomik hedefler arasındaki tutarsızlıktı:
Kopuk Hedefler: 12. Kalkınma Planı ile 2026-2028 OVP hedefleri arasında "büyük farklılık" bulunduğu ve bu uyumsuzluğun anlaşılamadığı ifade edildi. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, kişi başına gelir, ihracat, ithalat, enflasyon ve kur öngörülerinin Plan ile OVP arasında ciddi biçimde ayrıştığı belirtildi.
Dezenflasyonun Yükü: Parti, OVP’nin dezenflasyon yaklaşımının talebi kısma ve yüksek faiz yoluyla sıcak para girişine dayandığını savundu. Bu tercihin yükünün ise doğrudan işçi, memur, emekli ve diğer sabit gelirli kesimlerin üzerine yıkıldığı belirtildi.
Meclis’te görüşülmeye başlanan teklifte toplam gider 18,8 trilyon TL, toplam gelir 16,1 trilyon TL ve bütçe açığı 2,7 trilyon TL olarak öngörülüyor.
CHP'nin karşı oy yazısında yer alan 2024 kesin hesap sonuçlarına göre, bütçe giderleri 10 trilyon 781 milyar TL, gelirleri 8 trilyon 673 milyar TL ve bütçe açığı 2 trilyon 108 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti.
Kaynak:Haber Merkezi