CHP'den Başsavcı Gürlek ve iki savcı hakkında HSK'ye suç duyurusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmada görevli iki savcıyı Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etti. CHP’den yapılan açıklamada, “Soruşturmalar bireysel hak ve özgürlüklerin yanı sıra demokratik hukuk devletinin temel ilkelerini de ihlal ediyor” denildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de kamuoyuna duyurduğu ve bir savcının makam odasında “beyaz Toros” maketiyle çektirdiği fotoğrafa da dilekçede yer verildi. Beyaz Toros’un yakın tarihimizde işkence ve zorla kaybetmelerin sembolü haline geldiği hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:

“Bu aracın sosyal medya hesabında paylaşılması, yargı tarafsızlığını ve insan haklarına dayalı hukuk devleti ilkesini açıkça ihlal etmektedir. Bu paylaşım, gözaltında kaybedilenlerin aileleri ve insan hakları savunucuları açısından provokatif ve kötü niyetlidir.”

Hukuk çiğnendi

CHP’nin HSK’ye sunduğu dilekçede, şikâyet edilen savcıların Anayasa’ya ve Türk Ceza Kanunu’na aykırı şekilde hareket ettikleri, özellikle masumiyet karinesi, adil yargılanma ve savunma hakkının sistematik olarak ihlal edildiği belirtildi. Dosyalara erişimin keyfi biçimde engellendiği, avukatların görevlerini yapmasının önüne geçildiği ifade edildi.

“Bu durum yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına gölge düşürmekte, adil yargılamayı imkânsız hale getirmektedir.”

Dilekçede ayrıca savcılar hakkında “görevi kötüye kullanma, soruşturmanın gizliliğini ihlal, hakaret, iftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından soruşturma başlatılması talep edildi. Avrupa Yargı Etiği İlkeleri ve Türk Yargı Etiği Bildirgesi’ne aykırılık da gerekçe olarak sunuldu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, şikâyet başvurusuna ilişkin yaptığı açıklamada, yürütülen sürecin bir “hukuk operasyonu” değil, doğrudan siyasi amaçlarla yürütülen organize bir yargı müdahalesi olduğunu söyledi:

“Savcılık makamı, anayasal sınırlarını aşarak yürütmenin siyasi ajandasına göre pozisyon almakta, muhalefeti ve belediye başkanlarımızı cezalandırmaya odaklanmaktadır. Bu, hukuk devletinin çökmesi demektir.”