CHP’nin yeni adresi Pendik! Özgür Özel 'telefon' iddialarıyla ilgili gerçeği açıkladı
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlattığı İstanbul'daki ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinin bu haftaki adresi Pendik oldu.
On binlerce yurttaş alanda toplanmaya başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kürsüye çıkıp yurttaşlara seslendi.
Özgür Özel yurttaşlara sesleniyor
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Biz o eski siyaseti çok geride bıraktık. Siyasette onun ya da bunun kalesi yok. Pendik AKP'nin kalesi değil milletin kalesidir"
"Biz 19 Mayıs'ta İzmir'de bir kapanışı değil bir başlangıcı gerçekleştirdik. Ekrem başkanı, belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, bütün arkadaşlarımızı alana kadar andolsun ki bu bir başlangıçtır.
Telefon iddialarıyla ilgili gerçeği açıkladı
İki gündür 'telefon bulduk' diyorlar, hangi telefonu buldun. 'Bir eve gidildi, o evde bir telefon bulundu, bu İmamoğlu'nun gizli telefonuydu' diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan. Koca koca gazeteciler, köşe yazarları utanmadan yazıyor. 'Telefon bulundu, yeni kayıtlar çıkacak soruşturma yeniden başlayacak. Söyledikleri telefon Ekrem Başkanı'nın Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken kullandığı, İstanbul Büyükşehir'e geçince telefonu özel kaleme yönledirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, beş yıldır hiç arama yapmayan, arandığında özel kalemden çıkıp işlerinin görüldüğü, asla ve asla içinde herhangi bir bir belge, bilgi olmayan bir telefonu iki gündür algı yönetimi için 'telefon bulundu' diyorlar.
Buradan bütün Türkiye'ye söylüyorum. Anılan telefon Ekrem Başkan'ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği 05327210525 numaralı telefondur. İlk gün söylemiştir. 'Telefon buldum' diye sevinen budalalara söylüyorum; telefonu bulan Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi. Yalandan delil icat edemezsiniz, bütün Türkiye'ye ilan ederiz ki yeni bulundu denilen telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur, asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur. Ekrem Başkan masumdur, ben de kendisine sonuna kadar kefilim. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Yalanlarla kurduğunuz kumpas çürümüştür, millet buna ikna olmamıştır.
Erdoğan, diploma sorgulatacaksan öyle yandaş bir tane öğretim görevlisini, yalandan yaptığı bir yüksek lisansla oraya buraya koyup da diploma sorgulatılmaz. Milyonlara sorgulatırım senin diplomanı.
Hakim izne ayrılmış, gençlere düşman hukuku uyguluyorlar. İçeride bulunan 36 arkadaşımızın da alınlarından öpüyorum.
"Hem Demirtaş'ın hem Özdağ'ın özgürlüğünü isteyenler..."
Hem Ataşehir'de hem Kartal'da belediye başkan yardımlarımızı, 8 belediyemizde de belediye meclis üyelerimizi toplayıp belediyelere akıllarınca korku salmak, o belediye meclis üyeleri üzerinden partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. DEM Parti 'kent uzlaşısı' diyor. Onlar diyor ki, 'seçimi kazanamayacağımız yerlerde adaya bakarız, eğer kente karşı suç işlemeyecek oy vereceğimiz demokrat aday varsa veririz.' Biz buna partimizde Türkiye İttifakı diyoruz ama diğer partilerden ama DEM'den oy getirebilecek, demokratsa, vatanına milletine bağlıysa bu ittifakın içine alıyoruz. Türkiye'de birçok yerde çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul'da da geçmişte DEM'de siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderi isimler yer aldı. Savcı şöyle diyor: 'Batı'da belediye kazanamayacak yerlerde, CHP listelerinden seçime girmek suretiyle Batı'daki Kürtlerin temsil hakkı kazandığı...' Eğer bu suçsa, bu suçun faili benim kardeşim. Hem PKK ile bir süreç yürütüyorlar, Abdullah Öcalan'a methiyeler düzüyorlar, diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer tane Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK'dan yargılıyorlar. Bugün onların duruşması vardı. HDK çokça kararda bir kongre olduğu yazdığı, bir terör örgütü olmadığı yazdığı halde bugün onların tutukluluğuna karar verdiler. Yazıklar olsun. Bir tarafta Devlet Bey'in konuştuğu 'umut hakkı', bir tarafta böylesine iş birliğine yaptıkları haksızlıkla vurulmuş bir darbedir. Türkiye'nin birlik beraberliği için atılmış bu adımı kriminalize edenler Türkiye'nin en büyük düşmanıdır. Bu meydandakiler hem İmamoğlu'nun hem Demirtaş'ın hem Özdağ'ın özgürlüğünü isteyenler, alkışlayanlardır.
İmamoğlu'nun mesajı okundu
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okudu:
“Karşımızda, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi bilen ve bundan ölesiye korkan, bir avuç insan var. Aylardır nasıl büyük bir telaş ve panik içinde olduklarını görüyorsunuz. Açtıkları her soruşturma, yürüttükleri her algı operasyonu ayaklarına dolanıyor. Yaptıkları her gözaltı, her tutuklama, oylarının biraz daha düşmesine neden oluyor. Rakibi ortadan kaldırarak seçim kazanma girişimleri, vicdanlarda yer bulmuyor. Mertlikten uzaklaştıkça, milletin gözünden düşüyorlar. Biz ise cesur ve kararlı adımlarla hedefe yürüyoruz. 19 Mart’tan bu yana, milyon milyon çoğalıyoruz. Ülkenin dört bir yanında meydanlarda demokrasiyi, dayanışmayı, mücadeleyi, coşkuyu büyütüyoruz. Koşarak değil, adım adım yürüyoruz, ama her adımda yeri göğü inletiyoruz. Çünkü haklıyız ve ne istiyorsak, bu ülke için, bu millet için istiyoruz.

"Terörsüz ve Demokratik Türkiye Komisyonu kurulması şarttır"
Sevgili kardeşlerim; biz, millet ne diyorsa, öyle olsun istiyoruz. Türkiye, sorunlarını milletin hakemliğinde aşsın istiyoruz. Terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve kendisini feshetmesinin ardından, TBMM rehberliğinde katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreci hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sabırla ve katılımcı bir iradeyle, milletimizin güvenini kazanan bir terörsüz ve demokratik Türkiye hedefine ilerlemesi, tarihimize, milletimize ve ortak geleceğimize karşı sorumluluğumuzdur. Bu süreci başarıyla tamamlayabilmek için, tüm partilerin katılımıyla, ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye Komisyonu’ kurulması ve bu komisyonun şeffaf, katılımcı ve demokratik bir iradeyle çalışması şarttır. Bu yol, sadece terörün sonu değil, aynı zamanda demokrasinin, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesidir.
İnanıyoruz ki bu süreç, Türkiye’nin gerçekten demokratik bir ülke olmasına vesile olursa başarıya ulaşacak, milletimize umut ve güven verecektir. Bu güvenin oluşmasında en büyük ihtiyaç; hukuk önünde eşitliğin herkes için sağlanması ve herkes için siyaset zemininin genişlemesidir. Biz, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini ilke edinmiş bir partiyiz. ‘Milli egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taçlar, tahtlar yanar, yok olur’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenleriz. Milletin iradesi öyle büyük bir ışıktır ki, ülkemizi aydınlatır, geleceğimizi aydınlatır. Millet büyüktür. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu.”
Kaynak:Haber Merkezi