Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'nda: Mehmet Nezir Duman nerede?

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'nda: Mehmet Nezir Duman nerede?
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki 986'ncı hafta eylemlerinde taksi şoförü Mehmet Nezir Duman'ın akıbetini sordu.Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talep etmek için Galatasaray...
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki 986'ncı hafta eylemlerinde taksi şoförü Mehmet Nezir Duman'ın akıbetini sordu.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın 986’ncı hafta eylemlerinde ticari taksi şoförü Mehmet Nezir Duman'ın akıbetini sordu.

Kayıp yakınları adına ortak basın metnini Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe okudu. Açıklamada Duman’ın eşi Azime Duman, ailesi adına bir mektup yolladı. Duman ailesinin mektubunu, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kız kardeşi Maside Ocak okudu.

Ümit Efe okuduğu açıklamayla, 31 yıl önce Şırnak İdil’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen akıbetini Mehmet Nezir Duman’ın sordu. Efe, AYM’nin Cumartesi Anneleri hakkında verdiği kararın tam olarak uygulanmamasını, "Bizi mekanımızdan ayıran bariyerlerin önünde duruyoruz" sözleriyle eleştirdi. Yedi çocuk babası Mehmet Nezir Duman’ın 29 yaşında kayıp öyküsünü Ümit Efe şu sözlerle paylaştı:

''Silahlı dört kişi tarafından kaçırıldı''

"Duman defalarca evine kolluk tarafından baskın yapılmış ve gözaltına alınarak işkence görmüştü. Eşine sürekli takip edildiğini söylüyordu. Ticari taksi olarak kullandığı kendi adına kayıtlı 62 AE 220 plakalı aracında şoförlük yapan Duman, 12 Şubat 1993 tarihinde Midyat’a yolcu götürdü. Ertesi gün Midyat’tan İdil’e dönerken, Tepeköy yol ayrımında silahlı dört kişi tarafından aracı durduruldu. Bu dört kişiden üçü Nezir’i kendi araçlarına bindirerek kaçırırken, dördüncü kişi de Nezir’in aracını aldı.

Tanıklar, baba Ali Duman'a haber verdi

Olayı gören A.K. adlı kişi durumu Nezir’in babası Ali Duman’a bildirdi. Aynı kişi ayrıca, Nezir’in yanında Tepeköy korucularını gördüğünü belirtti. R.K. adlı başka bir tanık ise, Nezir’in kaçırılmasını takiben aracının da Midyat’a doğru götürüldüğünü ifade etti.

Ali Duman, olaydan haberdar olur olmaz İdil Merkez Jandarma Karakolu’na gitti. Oğlunun ve kullandığı aracın kayıp olduğunu bildirdi ve bulunmalarını istedi.

Savcı, yetkisizlik kararı verdi

6 Mayıs 2005 tarihinde, Nezir’in eşi Azime Duman, İHD Mardin Şubesi avukatlarından Erdal Kuzu aracılığıyla Dargeçit Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Söz konusu başvuru için yetkisizlik kararı veren savcılık, dosyayı İdil Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Ancak İdil Cumhuriyet Başsavcılığı 30 Ocak 2009 tarihinde zamanaşımı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Ailenin çabaları sonuçsuz kaldı

24 Mart 2009 tarihinde baba Ali Duman, Avukat Veysel Vesek aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden başvurdu. Oğlunun ölü veya sağ bulunması ve onu kaçıranların tespit edilerek haklarında yasal işlem yapılmasını talep etti. Ayrıca halen trafikte görünen oğluna ait aracın bulunmasını istedi. Ancak, savcılık etkin soruşturma yapmak yerine 2 Haziran 2009 tarihinde ‘aynı olay hakkında mükerrer soruşturma yapılamaz’ diyerek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Duman Ailesi’nin çabaları sonuçsuz kaldı.

Cumartesi Anneleri yetkilileri göreve çağırdı

Türkiye’de yargı makamları gözaltında kaybetmelerle ilgili kararlarında, suçun özgün yapısını ve devam eden ihlâl niteliğini gözardı ediyor, dosyaları zamanaşımı hükümleri ile kapatıyor. 985’inci haftamızda yargı makamlarına sesleniyoruz: Zaman suçu perdelemenin aracı olarak kullanılamaz. Nezir Duman dosyasında verilen tüm zamanaşımı kararlarını kaldırın. Etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürüterek gerçeği ortaya çıkarın, adaleti sağlayın."

Azime Duman ailesi adına mektup yolladı

Azime Duman mektubunda, kaynanası Nure Duman’ın oğlunun kaybedilmesinin acısına dayanmayarak öldüğünü ve ölmeden önce “Eğer bir gün Mehmet Nezir’i bulursanız, mezarıma gelin ve Mehmet Nezir’in adını 3 defa haykırın ve Mehmet Nezir’in eve geldiğini söyleyin” dediğine yer verdi. Duman’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı.

''Tehdit altında olduğunu biliyordu''

"Eşim Mehmet Nezir Duman ve çocuklarımla 1990 yılında Şırnak’ın İdil ilçesinde yaşıyorduk. Eşim ticari taksi şoförlüğü yapıyordu. Eşim kaybedilmeden önce birçok kez polis ve askerlerce takip edilmişti. Her eve geldiğinde bugün de öldürülmedim diyordu. Bir defasında Cizre’de arkadaşıyla takip edilirken durup, takip edenlere ne istediklerini sormuş. Takip edenler de sivil giyimli polislermiş. Onlar da sadece kimlik istediklerini beyan etmişler. Kimlikleri aldıktan sonra yanlışlık olduğunu söyleyip rahat bırakmışlar. Eşim, O gün eve geldiğinde ‘bugün de ölümden kurtuldum’ demişti. Hayatımız bu ve benzeri tehditlerle doluydu. Eşim tehdit altında olduğunu biliyordu.

''Eşim 'bu benim sonum' dedi''

Eşimin kaybedilmeden önce 3 sene evimize çok büyük bir baskın yapıldı, Eşim evde değildi. Evdeki kasetler ve kaset çalar götürüldü. Bana eşimin karakola gelip eşyalarını almalarını söylediler. Ertesi gün eşim eve geldiğinde olayı anlattığımda, ‘bu benim sonum’ dedi. Karakola gitti ve eve dönmedi.

''Sesini duyduğum son telefon oldu''

Sonradan öğrendik ki, gözaltına alınıp Mardin’e götürülmüş ve 17 gün gözaltında işkenceye maruz bırakılmış. O tarihlerde eşim bir daha gözaltına alındı ve 3 ay tutuklu kaldı. 12 Şubat 1993’te çok karlı bir günde Midyat ilçesine ticari taksi şoförü olarak gitti ve geceyi orada geçirdi. Ertesi günün sabahı beni arayıp yola çıkacağını, eve geleceğini söyledi ama o telefon onun sesini duyduğum son telefon oldu.

''Asker, polis yardımcı olmadı''

Günlerce, aylarca, yıllarca eşim Mehmet Nezir Duman’ı aradık. Ben ve kayınvalidem Nure, yüzlerce kez Midyat’a gittik, Kimse bize yardımcı olmadı. Ben yedi çocuğumla, kayınpederim ve kayınvalidemle beraber, senelerce eşimi aradık. Ne polis, ne asker olayı ciddiye alıp, yardımcı olmadı.

''Alay ederek 'Emeniler görülmüştür' dediler''

2008 yılına kadar bir soruşturma dahi açmadılar. Yani bir kayıp kaydı bile yapılmadı. Sözde bize bilgi veren Hizbullah’a yakın kimseler, bizimle alay edip, ‘Ermeniler götürmüştür’ dediler. Eşimi aramayı bırakmadık. Ama o tarihte İdil’de, Şırnak’ta ve bölgede başvuru yapabileceğimiz veya bildiğimiz bir yer yoktu. Devlet, Eşim Mehmet Nezir için 90’larda kayıp olarak bir kayıt yapmadı. Eşimi ne aradılar, ne sordular. Bize bir mezarı çok gördüler.

Nure Duman'ın vasiyeti: Eve geldi deyin

Mehmet Nezir Duman’ın annesi bu acıya dayanamadı ve öldü. Kaynanam ölmeden önce ‘eğer Mehmet Nezir’i bulursanız mezarıma gelin Mehmet Nezir’in adını üç defa haykırın. Nezir’in eve geldiğini söyleyin’ dedi. 31 sene oldu. 11322 gün oldu. Ne bir haber ne de bir mezar yeri.”

TIKLAYIN I Cumartesi Anneleri 980. haftasında ‘Güçlükonak Katliamı’ için adalet istedi

TIKLAYIN I Cumartesi Anneleri, kendisinden 29 yıldır haber alınamayan İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu

TIKLAYIN I Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 977. haftasında İhsan Haran için adalet istedi

TIKLAYIN I Cumartesi Anneleri’nin Süleyman Soylu davası 5 yıl sonra Meclis’e geldi

TIKLAYIN I Galatasaray Meydanı’nda İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın akıbeti soruldu

TIKLAYIN I Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’nda: Taşkaya’nın akıbeti soruldu

Öne Çıkanlar