Emek ve Özgürlük İttifakı, mutabakat metnini açıkladı

Emek ve Özgürlük İttifakı, mutabakat metnini açıkladı
Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan siyasi parti ve bileşenler, seçime ilişkin mutabakat metnini kamuoyuyla paylaştı.Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Halkların Demokratik Partisi...

Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan siyasi parti ve bileşenler, seçime ilişkin mutabakat metnini kamuoyuyla paylaştı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) Barış Kayıoğlu, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca ve Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz bugün Mülkiyeliler Birliği’nde bir araya gelerek Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçime ilişkin tutum ve mutabakat metnini açıkladı.

İttifak adına söz alan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine ilişkin yürüttükleri çalışmanın sona erdiğini ifade etti.

Akın, ittifakta yer alan EHP, EMEP, HDP, SMF ve TÖP’ün, 81 ilde Yeşil Sol Parti listesinden seçime gireceğini, TİP’in ise seçimlere 49 il ve 52 seçim çevresinde kendi logosuyla gireceği bilgisini verdi. Ayrıca TİP'in diğer tüm il ve seçim bölgelerinde Yeşil Sol Parti’yi destekleyeceğini ifade etti.

“ÇALIŞMALARIMIZI YENİ BİR AŞAMAYA TAŞIYORUZ”

Akın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Tüm seçim bölgeleri tek tek incelenmiş, geçmiş dönemde HDP’nin kazandığı milletvekillikleri temel alınmış, hem oy sayısı hem de milletvekilliği bakımından bunun üzerinde bir kazanıma ulaşmak hedeflenmiştir.

Bu değerlendirmeler sonucunda, milletvekili sayısını artırma hedefini gerçek kılacak bir yöntemde uzlaşıya varıldığını bildirmek isteriz. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak varmış olduğumuz bu ortak sonuçla güçlü bir seçim kampanyası yürütmek üzere çalışmalarımızı yeni bir aşamaya taşıyoruz.

Bu kararımızın tek adam rejimine karşı sömürülen, ezilen halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ve bütün halk kesimlerinin, tüm bileşenleriyle birlikte Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimlerden kazanarak çıkmasına hizmet edeceğine inanıyoruz. Bütün işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere ve halklarımıza hayırlı olsun. Birlikte kazanacağız. Halklarımız kazanacak.”

"İTTİFAKIMIZI GÖREV SORUMLULUĞA HAZIR HALE GETİRDİK"

Ardından söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Önümüzdeki günlerde en iyi sonucu alabilmek ve ülkeyi tek adam rejiminden kurtarabilmek için; ayrıca geçmişteki bütün hata ve eksiklikleri ikinci yüzyılda bir daha yaşamayacağımız bir ülke olması için güç birliğimizi, ittifakımızı görev ve sorumluluğa hazır hale getirdik."

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ise "Çok büyük emekler verdik; çok büyük çabalar sonucunda, çok geniş tartışmalar sonucunda Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturduk. Bütün bu ilerleyiş bizi bugüne getirdi. Mücadelemizi bir üst noktaya taşıyoruz. Son derece mutluyuz. Bu mutluluğa bağlı olarak umutluyuz. Tek adam rejimine karşı tek yumruk ve tek vücut olarak onu göndereceğimizi düşünüyoruz ve bu iradeyi ortaya koyuyoruz. Bunu başarabilmek için şimdi ortaklaştığımız bir partimiz var, Yeşil Sol Parti ortaklığında seçimlere gireceğiz" diye konuştu.

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de, ittifak oluşturma nedenlerini şu şekilde sıraladı:

"Bu seçime girerken, kalan 36 günde bizi bir araya getiren şey, bu memleketin çocuklarının gece yatağa aç girmeleridir. Bizi bir araya getiren, annelerin sabah çocuklarını okula gönderirken beslenme çantasına ne koyacağım diye düşünmeleridir, kadına yönelik şiddettir. Kendi iradesini memleket yönetimine taşıyana kadar mücadele edecek kadınların iradesidir."

"SÖZ BİTMİŞTİR, ARTIK EYLEM VAKTİ"

SMF'den Barışkayıoğlu, gelinen aşama olarak sahayı işaret ederek, "Denilebilir ki safların netleştiği, toplumsal dinamiklerin keskin biçimde saflaştığı bir süreci yaşıyoruz. Bize göre iki taraf var. Bir tarafta onlar; bizim vergilerimizle ellerinde bulundurdukları imkanları enkaz altındakileri kurtarmak için kullanmayanlar, halktan çaldıkları ile Saray’a bağış yapanlar, yeni rant pazarlarını paylaşmak için avuçlarını ovuşturanlar, çadır satanlar, halka hakaret ve tehdit yağdıranlar, halkın dayanışmasını engellemeye çalışanlar. Diğer tarafta; yokluk için tüm imkanlarını seferber eden, ay sonuna güç bela getirirken deprem bölgesine ihtiyaç maddelerini gönderen halklar. 

Bizim tarafımız belli. Tehditlerle, hakaretlerle, zorbalıklarla korku imparatorluğu yaratma çabası nafiledir. Bugün bu tablo da bunun göstergesidir. Halklarımızın tarihsel mücadele birikiminden ve ortak mücadele geleneğinden oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu koyu karanlık kuşatmayı yerle bir ederek onu hak ettiği yer olan tarihin çöplüğüne yollayacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Söylenecek her söz söylendi, her tartışma yürüdü. Emek ve Özgürlük İttifakı kendinden emin ve kararlı adımlarla yoluna devam ediyor. 14 Mayıs'ta parlamentoda en geniş kesimi en fazla vekille temsil etmeye kararlıdır. Bize göre söz bitmiştir, artık eylem vakti. 

TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca: "Emek ve Özgürlük İttifakı işçilerin, kadınların, Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin ittifakıdır; toplumun yegane çıkış alternatifidir. Sözümüzü en gür şekilde ilan etmiş olalım; halkın ittifakıyla, ezilenlerin ittifakıyla faşizmi tarihin çöplüğüne gönderecek ve Saray rejimini yıkacağız. 14 Mayıs’ta hep birlikte kazanacağız. Yolumuz açık olsun." 

SANCAR: HEP BİRLİKTE KAZANMMAYA GELİYORUZ

Son olarak söz alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise geçen haftalarda yapılan tartışmaların ardından bir çözüm geliştiğini belirterek şu konuşmayı yaptı:

"Her alanda yaşanan bu krize halk için, halkçı yöntem ve programlarla çözüm üretmek için geliyoruz. Bizler bu karanlığı dağıtmak için geliyoruz. Bu konuda irademiz sağlam, kararlılığımız tamdır. Bütün bu geride bıraktığımız çalışma döneminden sonra şimdi mücadeleyi yükseltme, çalışmaları yoğunlaştırma ve kazanımları en üst noktaya taşıma zamanıdır. Dönüşümün merkezi gücü olacak bir temsiliyeti parlamentoya taşımak temel hedefimizdir. Parlamentoyu bu temsiliyetle dönüşüm merkezi haline getirmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. 

Türkiye’de demokratik dönüşümün de savaş, yalan, talan politikalarını sonlandırmanın da barışı ve adaleti kurmanın da ancak bizlerle mümkün olduğunu söylemeliyiz. Bizler demokrasinin, adaletin, emekten yana bir düzenin ve büyük barışın inşası iddiasındayız. Hem de temel güvencesi olduğumuza inanıyoruz. Halklarımızı bu hedefler doğrultusunda aynı inançla kenetlenmeye çağırıyoruz. Birlikte başaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. 

Sahadaki çalışmalar yoğunlaştıkça daha önce dile getirilen kaygıların da yersiz olduğunu hep birlikte ortaya koyacağız. Yolumuz açık olsun. Değiştirmeye geliyoruz, hep birlikte kazanmaya geliyoruz."