Esenyurt'ta Dövülerek hayatını kaybeden gazeteci Hakan Tosun'a veda edildi
Haber: ÇAĞATAN AKYOL / BERİL KALELİ - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT / ALTUĞ EKEN
(İSTANBUL) - Esenyurt'ta dövülerek öldürülen gazeteci Hakan Tosun için Nurtepe Metro durağından başlayarak Kağıthane Cemevi'ne kadar yürüyüş düzenlendi. Cemevinde gerçekleşen anmada konuşma yapan kardeşi ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Hakan'la aramızda kişisel bir yoldaşlık ve dostluk ilişkisi vardı. Daha parti kurmadan önce, bir fotoğrafçıya ihtiyaç duyuyorduk. Gördüğünüz, sevdiğiniz veya alkışladığınız her görüntünün arkasındaki görünmez kahraman Hakan'dı. Hakan'ın yaşamı tam anlamıyla bir görünmez kahramanlık hikâyesidir" şeklinde ifadelerde bulundu.
Gazeteci, belgeselci ve aktivist olan Hakan Tosun, Esenyurt'ta geçtiğimiz Cuma akşamı fiziksel bir saldırıya maruz kalmıştır. Uzun bir süre kendisinden haber alınamayan Tosun'un Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne kaldırıldığı belirlendi. Burada yoğun bakıma alınan Hakan, yaşamını yitirdi.
Olayla bağlantılı olarak 2 şahıs tutuklandı. Bugün Tosun, dostları, ailesi ve sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş, Nurtepe Metro durağının önünden başlayarak Kağıthane Cemevi'ne kadar devam etti. Yürüyüş boyunca, "Hakan Tosun'suz hayatımızı istemiyoruz", "Gazetecilik suç değildir" yazılı dev pankartlar taşındı ve sürekli olarak "Hakan'ı unutmayacağız", "İnancımız var, adalet olacak", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganları haykırıldı.
"Görünmez kahramanların kıymetini yaşarken de bilmemiz gerekiyor"
Anmaya katılan çeşitli siyasetçiler de konuşmalar yapma fırsatı buldu. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Hakan Tosun'un davasının adalet mücadelesi tarihinde önemli bir örnek teşkil edeceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz Hakan'ın katillerini bulacağız. Hakan'ı neden, nasıl katlettiklerini, kimlerden emir aldıklarını bulacağız ve mutlaka onlar halka hesap verecekler. Hakan'la benim de kişisel bir yoldaşlığım, dostluğum oldu. Sanıyorum, hiç kimse bilmiyordur çünkü Hakan'ın yaptığı işleri genelde hiç kimse bilmez. En zor zamanımız. Daha partiyi falan kurmamışız. Bir fotoğrafçı lazım bize. Yine başka bir mücadeleci yoldaşımızın tavsiyesiyle Hakan geldi. Günlerdir bunu düşünüyorum, paylaşmam lazım diye düşündüm. Bizim gördüğünüz, zaman zaman beğendiğiniz, sevdiğiniz, alkışladığınız hangi görüntümüz varsa onun arkasında bir görünmez kahraman, Hakan vardı. Aslında Hakan'ın bütün hayatı da bir görünmez kahramanlık hikâyesi gibi. Aslında Türkiye'deki milyonlarca insanın gözü olmuştu Hakan. Biz farkında değiliz ki, biz Akbelen'i, Artvin'deki, Hatay'daki, Validebağ'daki mücadeleyi, herhangi bir hak mücadelesini izleyip "İnsanlar ne güzel direniyorlar, bizim ne güzel yoldaşlarımız var" diyorken aslında Hakan'ın gözleriyle görüyorduk onları sadece. Hakan olmasaydı pek çok şeyi göremeyecektik, duyamayacaktık, bilemeyecektik. Herkesin bir şey olmaya çalıştığı şu lanet odası dünyada bu görünmez kahramanların kıymetini yaşarken de bilmemiz gerekiyor. Hepsine, bütün görünmez kahramanlara Hakan nezdinde binlerce kez teşekkür ediyorum. İyi ki varlar, iyi ki var olacaklar."
"Belgeleriyle hakikati açığa çıkarmaya çalıştı"
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise, "Bu ülkede son zamanlarda vahşi kapitalist sistem, doğanın bütün hayatına saldırmaya başladı. Bu mücadele öyle herhangi bir mücadele değil, gerçekten yaşam mücadelesi. Yaşam mücadelesi içerisinde insanlarımızı farklı şekillerde kaybediyoruz. Hakan Tosun'u da bugün o karanlık sistemin içerisinde kaybettik. O belgeleriyle hakikati açığa çıkarmaya çalıştı" dedi.
"İnsanlıktan nasibini almamışlar katlettiler"
Eski CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de, ""Akbelen'de de beraberdik, Kazdağları'nda da beraberdik, Kanal İstanbul yapılmasın, İstanbul suyunu kaybetmesin, oradaki canlılar yok olmasın diye orada da beraberdik, Kuzey Ormanları'ndaki ağaçların canını korurken de beraberdik. Sadece 10 milyonlarca insanın değil; milyarlarca, trilyonlarca canlının da hakkını, hayatını savunuyordu. Var olma hakkını savunuyordu ama insanlıktan nasibini almamışlar maalesef onu katlettiler. Burada bugün binlerce, belki on binlerce polis var ama Hakan'ın canını korumak için orada emniyet yoktu. Çeteler kol geziyor ve insanlarımızı bir bir katlediyor."" şeklinde konuştu.
"Gün, faşizme karşı mücadele etme günüdür"
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, çevre mücadelesine dikkat çekerek şunları ifade etti:
"Yaşam güvencemizin olup olmadığını bilmiyoruz. Tetikçi katilleri değil, gerçek katilleri bulmadan ve onlardan hesap sormadan bunların sonunun gelmeyeceğini de biliyoruz. Örneğin gerçek katiller, bu ülkenin dağlarından maden çıkaran ve o madenlerin korunması için devletin polisini, jandarmasını dikip halkı kovalayan rejimin bizzat kendisidir. Gerçek katiller, Kazdağları'nın ormanını, suyunu yok edip Kanadalı, Amerikalı madencilere bu ülkenin kaynaklarını aktaranlardır. Gerçek katiller, bu ülkenin çiftçisinin merasını, toprağını, bu ülkenin halkının gıdasının üretildiği tarım topraklarını bir avuç çeteye teslim edenlerdir. Gerçek katiller, bu ülkenin çocuklarını yoksullaştırıp, ailelerini fakirleştirip bir taraftan bütün var olan kamu gücünü toplumun üzerine korkutarak, sindirerek ülkeyi açık cezaevine çeviren rejimin ve yönetenlerin bizzat kendisidir. Bu ülkede yargıya talimat vererek kimin beraat edip kimin ceza alacağına karar verenlerin, yine aynı şekilde Sivas katillerini dışarıya salan, Suruç katillerinin hesabını sormayan, 10 Ekim katillerini cezalandırmayan, cezayı mağdurlara katledilenlere kesen, ödülü katledenlere veren rejimin bizzat kendisidir. Bir arada, birlikte olmaktan başka çaremiz yok. Gün mücadele, dayanışma günüdür. Gün, faşizme karşı mücadele etme günüdür. Gün, bize her türlü baskıyı uygulayan gerici, yağmacı, talancı zihniyete karşı birlikte olma günüdür."
"10 binlerce Hakan mücadeleyi sürdürmeye kararlı"
Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, mevcut iktidarın sokakları çetelere teslim ettiğini vurgulayarak, sözlerine devam etti:
"Adaleti mafyaya; eğitimi, sağlığı tarikatlara teslim etmiş durumda. Bu iktidar, bu saray rejimi, ülkeyi karanlığa taşımak için, ülkeyi daha fazla yoksullaştırmak için, işçileri ve emekçileri daha fazla ezmek için her gün yeni politikalar devreye sokuyor. Hakan Tosun'u katletmekle Hatay halkının sesini susturmaya çalışıyorlar; Kazdağları'nda, İkizdere'de, Muğla'da halkı, yoksulları, üreticileri, doğasını, çevresini korumak isteyenleri susturmak istiyorlar ama yanılıyorlar. 10 binlerce Hakan bu mücadeleyi kesintisiz bir biçimde sürdürmeye kararlı. Korkmayacağız, susmayacağız, asla geri adım atmayacağız."
"Hakan'ın katledilmesi tesadüf değil"
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu da "Hakan kurdun, kuşun, börtü böceğin, ağacın, taşın, ormanın dostuydu, yoldaşıydı ve hayatını yaşam için, yaşamın savunuculuğu için harcadı. Hakan'ın katledilmesi tesadüf değil. Bunu bilmemiz gerekiyor. Bu bilinçli bir politikanın sonucu" şeklinde konuştu.
Kaynak:ANKA