Fehmi Koru: Vücut kimyası bozulma alametleri bunlar

Fehmi Koru: Vücut kimyası bozulma alametleri bunlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlanmasının ardından AKP yöneticilerinin söylemlerini değerlendiren Fehmi Koru, “Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi…” dedi.İktidar...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlanmasının ardından AKP yöneticilerinin söylemlerini değerlendiren Fehmi Koru, “Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi…” dedi.

İktidar cephesinden 14 Mayıs seçimlerine ilişkin yapılan değerlendirmeler kamuoyunun dikkatini çekiyor.  Gazeteci Fehmi Koru, Binali Yıldırım’ın seçime ilişkin “İstiklal mücadelesi”, Bekir Bozdağ’ın ise 14 Mayıs için seccade ve şarap ikileminden bahsetmesini ““Erdoğan’ın rahatsızlanması AK Parti ileri gelenlerinin vücut kimyasını bozmuş gibi…” başlıklı yazısında ele aldı.

Koru’nun internet sitesinde yayımladığı yazısından ilgili bölüm şu şekilde:

“AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kısa süren rahatsızlığı, onun ülke siyasi hayatında taşıdığı merkezi rolü, bir kez daha hatırlattı.

Seçim günü yaklaştıkça Türkiye’yi önemseyen ülkelerin bizdeki siyasi gelişmelere merakı da arttı. Gün geçmiyor ki, önemli bir yabancı gazetede seçimle ilgili bir haber-değerlendirme çıkmamış olsun. Televizyonları da merak giderici yayınlarını artırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsızlığı AK Parti saflarında beklenebilecekten çok daha fazla olumsuz etkilere yol açmış gibi…

Yakın mesai arkadaşları sayılabilecek bazı isimlerin son bir-iki gün içinde yaptıkları tuhaf açıklamalar bana bunu düşündürüyor.

Bir ara başbakanlık da yapmış bulunan, en son İstanbul büyükşehir belediye başkanı olarak seçmenin karşısına çıkmış birinin –Binali Yıldırım’ın- seçimle ilgili sarf ettiği şu cümle sözgelimi: “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir.”

İşitmemiştim, bu sözlerden doğal olarak alınan İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in cevabına kulak verdiğimde karşıma çıkınca resmen irkildim.

Seçimin işgalle, işgalcilerle ilintilendirilecek, istiklal mücadelesi denilmeyi hak edecek nesi var? Kim nereyi işgal etmeye kalkışıyor da, bir ilin belediye başkanlığına talip olacak kadar tevazu sahibi bir politikacı, onlara karşı istiklal mücadelesi veriyor?

Allah, Allah…

Tam onun ağzından çıkan ve sebebini partisi genel başkanının rahatsızlığına bağladığım açıklamayı hazmetmeye çalışırken, bu defa Kılıçdaroğlu’nun cevap verme ihtiyacı duymasıyla birlikte, adalet bakanı Bekir Bozdağ’ın tuhaf açıklamasından haberdar oldum.

O da şu cümleyi sarf etmiş: “14 Mayıs akşamı ya şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak.”

Herhalde o da yeniden cumhurbaşkanı adayı olarak yarışa katılmış Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığının etkisiyle bu tuhaf sözleri sarf etmiş olmalı.

‘Şampanya’ ile ‘secde’ kavramlarının akla düşüreceği türden bir yarış mı seçim?

‘AK Parti seçmeni’ kitlesini tanımıyor olabilirler mi AK Parti denilince ilk akla gelebilecek bu iki isim? 

Partilerine oy veren seçmen kitlesi içerisinde bulunan insanlardan önemli bir bölümü bu tür benzetmelerden rahatsızlık duyabilirler çünkü.

Şimdi cami avlularında seçim nutukları çekiyorlar ama, ilk yola çıktıklarında, AK Parti’nin kurucu kadroları, meyhanelere de uğrayarak oy talebinde bulunuyorlardı ve o sayede oylarını sonraları yüzde 50’lere kadar çıkartabildiler.

Artık yalnızca ‘secde’ ile ifade edilen kitleyle yetinmek niyetindeler demek ki…

Karşılarında istiklal mücadelesi verdikleri iddiasını dillendirdikleri kitleyle ‘çözüm’ arayışı içerisinde olma cesaretini gösteren de AK Parti değil miydi?

Demek onların oylarından da vazgeçiyor AK Parti?

Vücut kimyası bozulma alametleri bunlar.

Geciktiğimin farkındayım ama ben de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.

Partisinin ona ihtiyacı var.”