İBB tutuklusu eski polisten Avukat Mehmet Yıldırım hakkında suç duyurusu: “Beni yalan beyana ve iftira suçuna zorladı”

İBB tutuklusu eski polisten Avukat Mehmet Yıldırım hakkında suç duyurusu: “Beni yalan beyana ve iftira suçuna zorladı”
Özgür Özel, İBB'ye yönelik soruşturmalarda tutuklu bulunan emekli polis Yener Torunler’in, ''İBB Borsası'' iddialarının ardından "nüfuz ticareti" suçundan hakkında soruşturma açılan avukat Mehmet Yıldırım ile ilgili şikayet dilekçesini paylaştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalarda tutuklu bulunan emekli polis Yener Torunler’in, "'İBB Borsası'" iddialarının ardından "nüfuz ticareti" suçundan hakkında soruşturma açılan avukat Mehmet Yıldırım ile ilgili şikayet dilekçesini paylaştı. Dilekçede, Torunler'in, avukat Yıldırım'ın başkalarına iftira atma teklifini kesin bir dille reddettiği belirtilerek, "Bunun üzerine şüpheli, aldatma ve vaat yöntemini bırakarak açık tehdit ve şantaj yoluna başvurmuştur" denildi.

Özgür Özel, İBB Borsası'na ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Yener Torunler’in, tutuklu bulunduğu cezaevinde kendisiyle görüşen avukat Mehmet Yıldırım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği şikayet dilekçesini de paylaştı, Özel, dilekçeyi Hakimler ve Savcılar Kurulu’na da verdiklerini bildirdi.

Torunler’in şikayet dilekçesinde, "'Şüpheli avukatın, müvekkilimize karşı vekalet görevini kötüye kullanarak işlediği nüfuz ticareti, tehdit, şantaj ve diğer suç teşkil eden eylemleri hakkında soruşturma başlatılarak hakkında kamu davası açılması'" istendi.

Dilekçede, 29 yıl emniyet teşkilatında görev yaptıktan sonra emekli olan ve 2014 yılından bu yana Kuzey İstanbul isimli şirkette çalışan Torunler’e, aynı şirketin yönetim kurulu üyesi ve Yeminli Mali Müşaviri Cem Çelik’in, İBB'ye yönelik operasyonlar sonrası, süreçten şirketin de etkilenebileceğini ifade ettiği belirtildi. Çelik’in, bu nedenle "'çok güçlü ve adliyede hatırı sayılır ilişkilere sahip olduğunu iddia ettiği yakın arkadaşı Avukat Mehmet Yıldırım ile çalışılacağını'" belirttiği aktarılan dilekçede, şunlar kaydedildi:

"4 Temmuz 2025 tarihinde savcılık tarafından ifadeye çağrılan müvekkil, durumu Cem Çelik'e haber vermiş, onun yönlendirmesiyle 6 Temmuz 2025 gecesi Avukat Mehmet Yıldırım ile buluşmuştur. Bu görüşmede şüpheli, savcı Cahit Cihat Sarı ile "yakın arkadaş" olduğunu iddia etmiş ve müvekkilin duyacağı şekilde savcıyı aradığını iddia ederek, "Savcım, yarın yanındayız" demiştir. Müvekkil, şüphelinin telefon rehberinde kayıtlı olan ve savcı olduğu iddia edilen kişinin isminin iki büyük harfle kayıtlı olduğunu hatırlamakta ve beyan etmektedir. Şüpheli, savcının kendisini aradığını ekranda göstererek güven temin etmeye ve müvekkili aldatmaya devam etmiştir.''

Torunler’in 7 Temmuz 2025 tarihinde ifadeye gitmek üzere Çağlayan Adliyesi'ne geldiğinde, şüpheli avukatın ifade öncesinde, ifadeyi alacak savcının odasına tek başına girdiği, bir süre sonra da odadan çıktığı aktarılan dilekçede, "'Şüpheli avukat, müvekkile Fatih Keleş’e veya Zafer Keleş'e para götürdüğünü söylemeden serbest kalmasının mümkün olmadığı şeklinde yönlendirmede bulunmuştur. Müvekkil ise böyle bir olayın hiçbir şekilde yaşanmadığını, bu hususta yalan beyanda bulunamayacağını, kimsenin günahını alamayacağını açıkça ifade etmiştir. Müvekkil, bu sebeple halen daha tutuklu bulunduğunu ve şüpheli avukatın hukuki yardımından kasten mahrum bırakıldığını düşünmektedir'" denildi.

''Sahte ifadeyi imzalaması için adeta şantaj yapmıştır''

Bunun ardından şüpheli avukat Yıdırım’ın, Torunler’in ifadesine katılmadığı, Torunler’in ifadesini müdafisi olmaksızın vermek zorunda kaldığı aktarılan dilekçede, şöyle devam edildi:

''İfade işlemi tamamlandıktan sonra tekrar odaya giren şüpheli avukat, tutanağı okuyup "aynen katılıyorum" diyerek imzalamış, bu suretle avukatlık mesleğinin gerektirdiği hukuki yardım görevini gereği gibi yerine getirmemiştir.

Müvekkil cezaevine konulduktan sonra şüpheli müvekkili defalarca ziyaret etmiş, "Seni çıkartacağız ama yeni bir ifade vermen gerekecek. Ben senin ifadende ufak bir değişiklik yapacağım, buna mecburuz. Sen benim yazdırdığım evrakı savcının önünde imzala, buradan çık git" diyerek müvekkili, başkalarının aleyhine olacak şekilde yalan beyanda bulunmaya ve iftira suçunu işlemeye azmettirmiştir. Müvekkil, bu hukuksuz teklifi ve başkalarına iftira atmayı kesin bir dille reddetmiştir. Bunun üzerine şüpheli, aldatma ve vaat yöntemini bırakarak açık tehdit ve şantaj yoluna başvurmuştur. Müvekkilimize hitaben, "Senin çoluğun çocuğun var, sen buradan çıkmak istemiyor musun? Çocuğunun belediyede çalıştığını savcı da ben de biliyoruz. Sırf benim hatırıma, savcı arkadaşım olduğu için senin ailenle ve çevrenle uğraşmıyor. Sen de yazılı ifadeye imzanı atıp çıkacaksın. Atmazsan benim yapacağım bir şey yok" diyerek müvekkilimizi çocuğu ve hürriyeti ile açıkça tehdit etmiş, kendisi tarafından hazırlanan sahte ifadeyi imzalaması için adeta şantaj yapmıştır.''

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar