İSİG Meclisi'nden 'iş cinayeti' raporu: Yılın ilk dokuz ayında 1371, Eylül ayında 152 işçi öldü
İSİG (İş Sağlığı ve İş Güvenliği), 2011 yılından itibaren farklı sektörlerden, iş kollarından, mesleklerden işçilerin ve işçi ailelerinin taleplerini ve çalışma hayatlarındaki ihmallere dikkat çekerek, iş güvenliği raporlarını yayınlamaya devam ediyor.
Yılın ilk dokuz ayında en az 1371 işçinin hayatını kaybettiği raporlayan İSİG, Eylül ayında ise bu sayısı 152 olarak belirledi. Bu ölümlerin yüksekten düşme, ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması, zehirlenme şeklinde gerçekleştiğini ifade eden kuruluş, raporunu bugün yayınladı.
Raporda 2023 yılı Sigorta Güvenlik Kurumu (SGK) iş kazası istatistiklerini açıklarken, Oba Makarna fabrikasındaki patlamayı hatırlattı, çocuk işçi yönelik eleştirlerini sunan İSİG Meclisi'nin, yılın ilk dokuz ayındaki ölümleri ve Eylül ayı işçi ölümü raporu şöyle:
2023 yılı SGK iş kazası istatistikleri
"4 Eylül’de SGK istatistikleri açıklandı. Buna göre 2023 yılında 1972 işçi hayatını kaybetti. On yıl sonra bir ilk gerçekleşti ve SGK, 2023 yılı için açıkladığımız 1932 iş cinayetinin üzerinde bir işçi ölüm sayısı açıkladı. Yıllardır İSİG Meclisi olarak açıkladığımız iş cinayeti raporlarında ölen işçi sayısının “şişirme” olduğunu iddia edenler bakalım şimdi ne diyecek?
Diğer yandan raporumuzda “en az” ibaresini kullanıyorduk. Zira açıkladığımız ölümler elimizdeki kısıtlı imkanlarla ulaşabildiklerimiz. Fabrikalardaki ve inşaatlardaki ölümlerde eksik kaldığımızı, ölüm bilgilerine ulaşamadığımızı belirtiyorduk. SGK istatistiklerine baktığımızda bu tespitimizin doğru olduğunu ve özellikle sanayi işkollarında çok daha fazla ölüm meydana geldiğini gördük. Diğer yandan SGK istatistiklerinde çocuk, kadın, göçmen işçi ölümlerinin daha az olduğunu, 6 ölüm dışında kendi nam ve hesabına çalışanların (çiftçi ve esnaf) yer almadığını ve zaten kayıtdışı ölümlere yer verilmediğini de gördük.
Bu değerlendirmeleri 9 Ekim Çarşamba günü saat 19.00’da İstanbul Tabip Odası ve TMMOB İstanbul İKK ile birlikte yapacağımız etkinlikte değerlendireceğiz. Benzer etkinlikleri Ankara, Kocaeli, Gebze gibi birçok bölgede yapacağız.
Oba Makarna fabrikasında patlama
15 Eylül’de Sakarya Hendek’te kurulu Oba Makarna fabrikasında değirmen bölümünde meydana gelen patlamada 27 yaşındaki işçi Mesut Şimay hayatını kaybetti, 6’sı ağır 30 işçi yaralandı. Patlama, olası bir toz (buğday unu) patlamasıdır.
Sorularımız var:
“Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik” yükümlülüklerini yerine getirmiş midir?
Haziran ayında bu işletme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenmiştir. Bakanlık denetimlerinde bu patlamaya sebep olabilecek eksiklikler tespit edilebilmiş midir?
Eğer edildiyse işletmenin faaliyetleri neden durdurulmamıştır?
Oba Makarna’da neden tam zamanlı bir iş güvenliği uzmanı istihdam edilmemiş, bunun yerine bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden (OSGB) yarı zamanlı hizmet alımına gidilmiştir?
Geçen sene TMO’nun buğday silolarında meydana gelen patlama sonrasında benzer riskleri taşıyan işletmeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından titizlikle incelense ve eksiklikleri giderene kadar faaliyetlerine izin verilmese bu patlama meydana gelir miydi?
İSİG'den çocuk işçilik eleştirisi
Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegâne yolu ucuz (hatta MESEM ile bedava) işgücü ihracıdır. Bu aşamada “kullan-at işçilik” halini alan çocuk işçiliğin varlığı elzemdir.
2023-2024 eğitim öğretim döneminde en az 66 çocuk işçi hayatını kaybetti. Gördüğümüz en temel değişim çocuk işçi ölümlerinde ağırlığın kırlardan kentlere doğru kaymasıdır. Kırsal yoksulluğun devam etmesine rağmen çocuk işçi ölümlerinin kentlere kaymasının bazı nedenleri var. Zira kırsal yoksulluk bitmediği gibi derinleşerek devam ediyor. Ne var ki, kentsel yoksulluğun derinleşmesi, özellikle MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda.
Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı ve yerleşim merkezleri dışında hem yaşadıkları hem çalıştıkları alanda çevrelendiklerinden ötürü ölümleri devlet ve sermaye tarafından “görünmez” kılınıyordu. Oysa çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Üretimden gelen bu gerçeklik çocuk işçiliği “görünür” kılıyor ancak çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla “meşrulaştırılmaya çalışılıyor” ve ölümler maskeleniyor.
Çocuk işçilere yönelik talepler
Bu noktada 2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken taleplerimizi hatırlatalım;
1- Çocuk işçilik yasaklanmalı, çocuk işçi çalıştıran patronlara en ağır cezalar verilmelidir.
2- Eğitim tamamen parasız olmalı ve müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Tüm Türkiye çapında okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.
3- MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalı ve mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.
4- Beceri geliştirme programı adı altında hayata geçirilmeye çalışılan programlar iptal edilmelidir. Mesleki eğitim adı altındaki işçileştirme politikalarının mesleki ortaokullar eliyle 15 yaşın altına yayılması acilen engellenmelidir.
Eylül ayında en az 152 iş cinayeti
Yüzde 80’ini ulusal basından; yüzde 20’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Eylül ayında en az 152, yılın ilk dokuz ayında en az 1371 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
2024 yılının ilk dokuz ayında iş cinayetlerinin aylara göre (güncellenmiş) dağılımı şöyle:
Ocak ayında en az 161 işçi,
Şubat ayında en az 149 işçi,
Mart ayında en az 124 işçi,
Nisan ayında en az 165 işçi,
Mayıs ayında en az 142 işçi,
Haziran ayında en az 138 işçi,
Temmuz ayında en az 148 işçi,
Ağustos ayında en az 192 işçi,
Eylül ayında en az 152 işçi hayatını kaybetti
Eylül ayında işçi ölümlerinin işkollarına göre dağılımı
İnşaat, Yol işkolunda 42 işçi; Tarım, Orman işkolunda 33 emekçi (18 işçi ve 15 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 23 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 8 işçi; Madencilik işkolunda 7 işçi; Metal işkolunda 7 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 6 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 6 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 4 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 4 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 2 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 2 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 2 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 6 işçi hayatını kaybetti…
İş cinayetlerine sektörel olarak bakarsak sanayide 45 işçi, inşaatta 42 işçi, tarımda 33 işçi ve hizmette 32 işçi hayatını kaybetti…
Ölümlerin temel nedeni güvencesiz çalıştırmanın yatay olarak bütün işkollarını kesmesi. Diğer yandan ölen işçilerden tespit edebildiğimiz kadarıyla 2’si sendika üyesi, 150’si sendika üyesi değil.
Eylül ayında işçilerin ‘ölüm nedenleri’
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 35 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 30 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 26 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 15 işçi; Şiddet nedeniyle 12 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 7 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 4 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 4 işçi; İntihar nedeniyle 4 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 2 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 1 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 12 işçi hayatını kaybetti…
Taşımacılıkta temel ölüm nedeni trafik kazası. Bu ay tarım işçilerinin de servis kazalarını ekleyince trafik ve servis kazaları nedenli ölümler ilk sırada.
Ezilme ve göçükler en fazla inşaat, tarım ve metal işkollarında meydana geldi.
Yüksekten düşmelerin yüzde 85’i inşaatlarda diğer ölümler sanayide meydana geldi.
Eylül ayında ölen işçilerin yaş gruplarına göre dağılımı
Eylül ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:
14 yaş ve altı 1 çocuk işçi,
15-17 yaş arası 2 çocuk/genç işçi,
18-29 yaş arası 29 işçi,
30-49 yaş arası 65 işçi,
50-64 yaş arası 40 işçi,
65 yaş ve üstü 8 işçi,
Yaşını bilmediğimiz 7 işçi hayatını kaybetti…
‘Bu yılın ilk dokuz ayında 57 çocuk işçi öldü’
Eylül ayında üç çocuk işçinin ölümüyle beraber bu yılın ilk dokuz ayında ölen çocuk işçi sayısı 57’ye ulaştı.
Emekli maaşlarının yetmemesi, EYT ve emeklilikte adalet tartışmaları devam ederken 50 yaş ve üstü ölen işçilerin sayısı en az 61. Yani Eylül ayında ölen her üç işçiden biri emekli/emeklilik çağında/yaşlı.
Eylül ayında Türkiye’nin 53 şehrinde iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik:
11 ölüm İstanbul’da; 9 ölüm Adana’da; 8 ölüm Ankara’da; 7 ölüm Antalya’da; 6’şar ölüm Gaziantep ve Konya’da; 5’er ölüm Bursa, İzmir, Manisa, Samsun ve Tekirdağ’da; 4’er ölüm Hatay, Kocaeli, Sakarya, Tokat ve Zonguldak’ta; 3’er ölüm Çorum, Isparta, Kayseri, Kütahya, Muğla ve Şanlıurfa’da; 2’şer ölüm Adıyaman, Artvin, Balıkesir, Bolu, Burdur, Giresun, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Mersin, Ordu ve Şırnak’ta; 1’er ölüm Afyon, Ağrı, Aksaray, Ardahan, Bartın, Bayburt, Bingöl, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Kilis, Mardin, Sivas ve Yozgat’ta meydana geldi…
Eylül ayında ölen işçilerin isimleri
Eylül ayında hayatını kaybeden işçilerin isimleri şöyle:
Selahattin Erol, Emin Yıldız, Orhan Çorbacı, Refik Ayan, Ömer Deniz, Ahmet Gizir, Ramazan Göktepe, Süleyman Kule, Yavuzhan Yücel, Lale Erdoğan, Leyla Erdoğan, Orhan Ayvazoğlu, Ramazan Şen, Bekir Akbulut, Semra Süslü, Ekrem Ulusoy, Beyhan Göl, Osman Şanlı, Habip ., Muhammed Almahmu, Erdem Dursun, Hüseyin Tezel, Aziz Genç, Mustafa Güler, Muharrem Akyol, Cevahir El Hamid, İsmail El İsmail, S.T., Vedat Usta, Namık Kemal Yıldırım, Mustafa Bakan, Eylem Debek, Emine Kalyoncu, Mesut Şimay, İsmail Can Seçkin, E.K., İsa Ceylan, Erol Durmuş, Mustafa Okur, Mehmet Çetin, Muhammed Emin Şen, Hasan Yılmaz, Bekir İnaç, Hüseyin Kirik, Abdulgafar Badınıcki, Muhammed C., Ali Bayar, Yiğit Laç, İbrahim Çalık, Vahit Karacalar, Aytaç Ağbaba, Berivan Ağbaba, Abdullah Oğuz, Cüneyt Çelik, Ramazan Arslan, Mehmet Demir, Ali Karakurt, Selman Güleç, Orhan Şahin, Yusuf Demirtaş, Ali Güney, Hasan Kabalak, Ali Kaya, Nihat Zibeller, Özkan Aydemir, Adem Mendeş, Öner Shouk, Ersin Atilla, Furkan Bozkurt, Cemal Kök, Ömer Alper, Turan Köklü, Hasan Zeki Yıldırım, Erdal Gürbüz, Osman Karaca, Erdal Sağır, Tahir Çeri, Necdet Özsoy, Nurettin Yılmaz, Hakkı Duru, Kemal Kaya, Aziz Çapkın, Şahin Çulha, Selman Yıldırım, Ahmet Çekener, Suat Kaynar, N.H., Erdoğan Öztürk, Abdulhadi Zedan, Sedat Yılmaz, Selahattin Bingöl, Sabri Bayraktar, Mustafa Aydın, Murat Soydan, Ufuk Özdemir, Mustafa Bayramoğlu, Ayhan Kisanoğlu, Caner Göktaş, Hüseyin Keskiner, Mehmet Polat, A.E., Çetin Buru, Volkan Buru, Mertcan Buru, Merdan Kılıç, Murat Öksüz, Doruk Yormaz, Tolga Çelik, Necmettin Bardak, Haluk Safi, Ünal Aster, Emir Gulal Nalcı, E.Ö., Mehmet Öner, Ziya Öztekin, Mehmet Emin Ulusoy, Halil Yaşar Erkol, Salih Çelik, İsmail Yıldız, Cumali Ekici, Ali Güner, Metin Yavuz, Kemal Özcan, Mehmet Erdek, Mustafa Kaya, Cevdet Çağlayan, Bilal Aşık, Kadir Korkmaz, Mahmut Kara, Oktay Sözdinler, Metin Arolat, Baran Çelik, Elif Ceren Arslan, Özgür Çıplak, Şeyda Yılmaz, Mehmet Fatih Çangır, Olgun Sandalcı, Murat Baş, Mehmet Aytaş, Halil Duman, Zebiniso Dayıyavora, Bülent Ecevit Korkmaz, Selahattin Toprak, Emrah Genç, Duygu Yıldırım, Avni Baranlı, Nihat Göçmen, Hatice Gül Adem Deniz ve ismini öğrenemediğimiz üç işçi"
Kaynak:Haber Merkezi