İstanbul Üniversitesi'ndeki skandal ortaya çıktı: Ret veren üyeler değişti, raporları örtbas edildi

İstanbul Üniversitesi'ndeki skandal ortaya çıktı: Ret veren üyeler değişti, raporları örtbas edildi
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugün yayımladığı köşe yazısında İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Mimarlık Fakültesi’nde Çiçek Akçıl Harmankaya’nın atanması için komisyonda ret veren iki üyenin değiştirilerek, raporlarının...

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugün yayımladığı köşe yazısında İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Mimarlık Fakültesi’nde Çiçek Akçıl Harmankaya’nın atanması için komisyonda ret veren iki üyenin değiştirilerek, raporlarının ortadan kaldırıldığını yazdı.

MÜLAKATA DAHİ KABUL EDİLMEMESİ GEREKİYORDU

İ.Ü. Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kutgün Eyüpgiller’e göre atama için değerlendirmede A grubu 200 puan gerekirken 149 puan alabilen Harmankaya’nın mülakata dahi kabul edilmemesi gerekiyordu.

Altaylı, doktor öğretim üyesi Çiçek Akçıl Harmankaya’nın mimarlık fakültesinde doçentlik kadrosuna atanabilmesi için yapılanları şöyle anlattı:

Doçentlik kadrosu için başvuran bir aday, jüri önüne çıkıyor. Görüşme sonunda jüri üyelerinin tamamı mülakata katılan kişinin ilgi alanın gerektirdiği koşulları sağlamaktan çok uzak olduğuna ilişkin görüş belirtip aday hakkında olumsuz rapor veriyor.

Üstelik adayın ön koşulları dahi sağlayamadığı, normalde jüri önüne dahi çıkmaması gerektiği, inceleme komisyonu tarafından tespit edilerek, üniversite yönetimine önceden bildirilmiş. Buna rağmen jüri önüne çıkarılmış ve jüri de olumsuz rapor vermiş.

Sonuç şu: Üniversite yönetimi jüri kararını açıklamamış. Üç jüri üyesinden ikisinin raporları ortadan kaldırılmış. Onların yerine iki yeni jüri üyesi atanmış. Bu iki yeni iki üyenin olumlu rapor vermesiyle atama kararı üniversite yönetim kuruluna sunulmuş.

Bunun üzerine Prof. Dr. Eyüpgiller, adayın A grubu 200 puanı olması gerekirken 149 puana sahip olduğunu, jüri üyelerinin olumsuz raporlarının ortadan kaldırıldığını, jüri üyelerinin değiştirilerek raporun zorla olumluya çevrildiğini, bu gelişmeleri dekan olarak hayretle öğrendiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu üniversite rektörlüğüne bildirmiş.

Altaylı'nın yazısının tamamını okumak için tıklayınız