KESK'in yürüyüşü üçüncü gününde: KHK zulmüne karşı direniş sürüyor

KESK'in yürüyüşü üçüncü gününde: KHK zulmüne karşı direniş sürüyor
KESK’in ihraç edilen kamu emekçileri için Diyarbakır’dan Ankara’ya başlattığı yürüyüş, üçüncü gününde Mersin'de devam etti.

(MERSİN)-KESK'in ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesi talebiyle Diyarbakır'dan başlamış olduğu yürüyüş, üçüncü gününde devam ediyor.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından, KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine iadesi konusunda başlatılan yürüyüşün üçüncü gününde Mersin'de bir basın açıklaması yapıldı.

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak'ın da içinde olduğu yürüyüşçüler, akşam saatlerinde Mersin sınırlarına ulaştı. Kültür Park'taki Kıbrıs anıtı önünde KESK üyeleri tarafından karşılanan heyet, buradan Özgecan Aslan Barış Meydanı'na doğru yürüdü. Yürüyüş sonunda Eş Başkan Ayfer Koçak, kamuoyuna açıklamalarda bulundu.

Ayfer Koçak, ihraç edilen memurların dokuz yıldır süregelen bir yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayarak, KESK olarak, ihraçların başlangıcından itibaren neden ihraç edildiklerini ve iktidar için nasıl bir tehdit oluşturduklarını uzun zamandır dile getirdiklerini belirtti. Koçak, iktidarın hukuku kullanmak yerine, KHK'ları işe yarar bir çözüm olarak gördüğünü ve bunun bir itiraf niteliğinde olduğunu savunarak KESK'in bu ülkenin gerçekleri ve vicdanı olduğunu ifade etti.

Eş Genel Başkan Koçak, KHK'lıların ihraç gerekçelerinin dosyasında yer bulduğunu duyurarak, şu gerekçeleri sıraladı:

"Savaşa karşı barış mücadelesi vermek ve gençlerin toprağa düşmemesini sağlamak. Emeğin değersizleştirilmesine karşı emek mücadelesi vermek. Eğitimin, tarikatların ve cemaatlerin vicdanına bırakılmak yerine, nitelikli, bilimsel, anadilinde ulaşılabilir olmasını sağlamak.Sağlıkta dönüşüm yasalarına karşı halk sağlığını korumak."

"Hak, hukuk, Adalet direnişle gelecek"

Keskin eleştirilerini sürdüren Koçak, iktidarın, temel hak taleplerini engellemek için KESK üyelerini hedef aldığını belirtti ve "Demokrasi rafta, kayyum tehdidi yaygınlaşıyor" şeklinde konuştu. 2016 sonrası uygulanan antidemokratik politikalarla birlikte ülkedeki demokrasinin tamamen askıya alındığını ifade eden Koçak, ihraçların yaşandığı dönemlerde kayyum politikalarıyla seçilmiş belediye başkanlarının hapsiyle yeni atamalar yapıldığını vurguladı. Medyada sansür uygulamaları, gazeteler, dergiler ve televizyonların kapatılması ile halkın haber alma hakkının kısıtlandığına işaret eden Koçak, AKP'ye karşı olanların kamu alanından dışlanmasının hukuksuz bir süreç olduğunun altını çizdi. Koçak, bugün ülkenin tüm illerinin kayyum tehdidi altında olduğunu ve hatta ana muhalefet partisine ait belediyelerin bile benzer bir tehditle karşı karşıya kaldığını söyledi. "Hak, hukuk, adalet direnişle gelecek" ifadesini kullanan Koçak, barış mücadelesinin önemine ve savaş ortamlarında emeğin değersizleştiğine dikkat çekti.

2016'dan önceki barış sürecine dair umutların yok olduğunu belirten Ayfer Koçak, 10 Ekim mitinginde barış sürecinin devam etmesi adına toplandıklarını ve bu süreçte yol arkadaşlarını kaybettiklerini hatırlattı. Yeni bir barış sürecinin oluşturulması gerektiğini, engellenmesine asla izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Koçak, KHK'ların antidemokratik uygulamaların başlangıç noktalarından biri olduğunu ve barışın önündeki en büyük engelin KHK'ların bir an önce sonlanması gerektiğinin altını çizerek "Bu ülkenin vicdanı olan yol arkadaşlarımız bütün hakları verilerek tekrar görevlerine iade edilmeli" çağrısında bulundu. Koçak'ın konuşması, "KHK zulmü direnişle bitecek" sloganı ile sona erdi.

Yürüyüş, 16 Ekim tarihinde Ankara'da Adalet Bakanlığı önünde tamamlanacak.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar