Mansur Yavaş'tan İnce yorumu: Bunun adı tuzaktır

Mansur Yavaş'tan İnce yorumu: Bunun adı tuzaktır
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Mansur Yavaş, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yavaş, Memleket Partisi Genel Başkanı...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Mansur Yavaş, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yavaş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesiyle ilgili değerlendirmede bulundu, "Sosyal medyada bir linçe tabi tutuldu açıkçası. Aday olmak herkesin hakkıdır" dedi.

Yavaş'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Çorum'da miting esnasında haberim oldu. Karşımda oturan gençler 'Muharrem İnce adaylıktan çekildi' diye yazdılar. Ben tabii konuya girmedim. Yorum yapmadım. Daha sonra televizyonda izledim. Tabii şu çok kötü. İki gün önce ortaya atılan kaset iddiaları var. Bunlar iğrenç iddialar.

Ankara'da bir ilçe belediye başkanına bu şekilde kumpas kuruldu, adaylığı engellendi. Daha sonra FETÖ'cülerin MHP'deki yöneticilere yaptığı kumpaslar geldi. Türkiye'de mübalağa etmiyorum bir ayakkabı boyacısı, inşaatta çalışan işçi dahi birisiyle konuşurken 'abi beni dinliyorlar' gibi vehime kapılıyor. Artık gerçekten diğer siyasiler, basın, sosyal medyada yer alanlar böyle bir şey geldiği zaman yayınlamıyorlar, kulak asmıyorlar, alet olmuyorlar artık. Ankara'da MHP'li yöneticilerle ilk kasedi bir yerel televizyon yapmıştı. İktidara yakın bir kanal. Sahibi şu anda milletvekili adayı. Bunların sonlanması lazım. Bunun adı tuzaktır. Bunların çok ağır cezasının olması lazım. Eğer devletin içinde yapıyorsa çok çok daha ağır cezalar alması lazım. Menşei nedir bilmiyorum, bir sürü iddia var. İnşallah menşei ortaya çıkartılır.

"İNCE, SOSYAL MEDYADA LİNÇ EDİLDİ"

Sosyal medyada bir linçe tabi tutuldu açıkçası. Aday olmak herkesin hakkıdır. Niye çıkıyorsun diye linç etmek yanlış. Bir 'çekil' başvurusu kamuoyunda oldu. Sonra teşkilatta ve milletvekilleri adayları istifa etti. Seçimden sonra kime yarayacağını veya yaramayacağını göreceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu bunu nefretle kınadı. 'Gelin bunlarla birlikte uğraşalım' dedi. Güzel bir çağrıydı. Bunun artık Türkiye'de bir sonu olması lazımdır. Devlet yapısını buna göre yeniden düzenlemek, cezai müeyyideleri de buna göre düzenlemek lazım. Ceza bir etkendir. Bunu kamuoyunun lanetlemesi lazım.

Seçim zamanı bu tür şeyler kamuoyunda çok fazla etki etmez. Sosyal medyanın gündemi bu. Vatandaşın gündemi olacağını düşünmüyorum. Seçim birinci turda bitecek, buna inanıyorum. İnce'nin istifasından bağımsız birinci turda biteceğine inanıyorum. Oy pusulasında kalacak. Bir kısmı yine oraya oy verecektir. Tahmin ediyorum önümüzdeki günlerde onu destekleyenlerin eğilimlerini göreceğiz.

"KEŞKE BAŞINDAN BERABER GİRİLSEYDİ"

Keşke beraber başından girilseydi. Bir yol çizmiş insana da 'artık çekil' denmesine gerek yok. Zaten seçmen ona karar verecek. Sinan Oğan Bey 'çekilmiyorum' dedi. O da girecek seçime. Çok dikkatli dil kullanmaya çalışıyorum bu konularda. Siyaset çok kirlendi. Sürekli duyumlar oluyor. Gene provoke bir şeyler olabilir. İftira atarak, kirli siyaset yaparak seçimi kazanma yolunu benimsemişler. Bunu görenler acı acı gülüyordur. Erzurum'daki olay gibi aleyhte mi olur, lehte mi olur bunu göreceğiz.

Millet İttifakı tarafından Cumhur İttifakı ile ilgili böyle bir broşür görüldü mü? Binali Yıldırım İstanbul seçiminde 'HDP'nin adayı yok, onların oylarını bekliyorum' diye beyanatı var. Hiçbir siyasetçi 'Ben oy istemiyorum' demez. Akla ziyan bir hadise. Seçime gidiyorsunuz, 65 milyon seçmen var, hepsinin oyunu isterseniz. Sadece oy istemek değil. Hakkari'de yaşayan seçmen de, Erzurum, Edirne, Ankara'da yaşayan seçmenin derdi ortak. İşsizlik, pahalılık, geçim sıkıntısı. Siz bunları çözmek için oy istersiniz. HDP 6 milyon civarında oy almış. Siz bunların hepsine terörist gözüyle bakıyorsanız yandı bir ülke.

KANDİL'İN AÇIKLAMALARI

Bu Kandil'den yapılan konuşmaları kabul etmek mümkün değil. Bunların hepsini doğru kabul edeceksek. Konuşmanın biri şu, 'Niye bizim üzerimizden siyaset yapıyorlar, bizi düşman gösteren AK Parti, bizimle en fazla temas kuran AK Parti, bana kaç defa bürokratlarını gönderdi' diyor. Şimdi İmralı'ya giden birileri çıktı. Bir siyasetçi herkesin desteğini ister. Benim fikrime göre HDP yöneticilerinin içerisinde Kandil'le bağlantılı olanlar var. Kandil'de yapılan açıklamaların millet ittifakına zararı var değil mi? O zaman düşünmek lazım, bu açıklamaları niye yapıyor? Sokaktaki çocuk bile aslında bu açıklamaların Millet İttifakı'nı hedef aldığını gösterir.

Çözüm sürecinde ev hapisleri konuşuldu. AK Parti 3 kez Meclis'e pişmanlık yasası gönderdi. Bunların içerisinde birinci madde terör örgütü kurucularının da bir kez de olsa pişmanlık yasasından faydalanması. Hedef Öcalan'dı. Geri çekmek zorunda kaldılar. Eli kanlı teröristler cezasını çekmeden, İmralı'daki bebek katili cezasını çekmeden bu ülkede çıkaracak hiçbir güç yoktur.

HDP SEÇMENİ

Yüzde 51 derken, sağ seçmen yüzde 60, sol seçmen yüzde 40 hesap ettiler. Nasıl olsa sol ile sağ bir araya gelmez diye düşünüldü. İşte geldi Millet İttifakı'nda. Dediler ki, koalisyonlar bitiyor. Koalisyonun babası var. HDP de kendi açısından birinden birini seçecek. Ben onların tam olarak yönlendirip yönlendiremeyeceğini de bilmiyorum. HDP'nin içinde muhafazakâr seçmenler de var. Bugüne kadar iktidar mensuplarından 'Biz HDP'lilerin oylarını istemiyoruz' dediklerini duydunuz mu? Kaç tane HDP'li belediye başkanlarını kendilerine transfer ettiler. İktidarın ölçüsü kendilerine yakınlıkla ilgili hainlik yaftası vurulması. Kendileri görüşürse gayet normal, bir başkası görüşürse 'Niye partide değil de Meclis'te görüştünüz' demeler.

Benim için de aynı şey. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde sayaçları PKK'lılar okuyacak dendi. Nerede şimdi PKK'lılar. Devletin milli güvenlik politikaları hiçbir zaman değişmez. Rusya orada teröristleri eğitirken, Amerika silahlı eğitim verirken hangi hükümet kayıtsız kalabilir. HÜDA PAR'ın bir videosu düştü, 'Bu sınırlar 1. Dünya Harbi sırasında başkaları tarafından çizilmiş suni sınırlardır. Irak, Suriye, Türkiye'deki Kürdistan mutlaka birleştirilecek' diyor. Bu şahıs sizin listenizde, biraz samimi olun. 85 terörist kaldı diyorsunuz, kalkıp da ülke bölünecek derseniz teröristlerin reklamını yapmış olursunuz. Teröristlerin arkasına saklanarak siyaset yapıyorlar. Gündem o değil, ekonomi.