Mansur Yavaş'tan "Kürtler oy vermez" iddialarına yanıt: Gelin Ankara'daki Kürt seçmene "Mansur Yavaş'a oy vermeyin" deyin, bakalım sizi dinliyorlar mı?

Mansur Yavaş'tan "Kürtler oy vermez" iddialarına yanıt: Gelin Ankara'daki Kürt seçmene "Mansur Yavaş'a oy vermeyin" deyin, bakalım sizi dinliyorlar mı?
CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yerel seçimlerde Kürtlerin kendisine oy vermediği iddialarını yanıtladı. Yavaş, "Benim kimseye karşı önyargım yok, olamaz da. Bir yönetici seçildikten sonra karşısındakileri...

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yerel seçimlerde Kürtlerin kendisine oy vermediği iddialarını yanıtladı. Yavaş, "Benim kimseye karşı önyargım yok, olamaz da. Bir yönetici seçildikten sonra karşısındakileri şu seçmen, bu seçmen diye nitelendiremez" dedi. "Bazı siyasi partiler geçmişinizi sorgulayarak önyargıları var" diyen Yavaş, "Ben de onlara meydan okuyorum. Ankara'da da Kürt seçmen var. Gelin onlara 'Mansur Yavaş'a oy vermeyin' deyin. Bakalım sizi dinliyorlar mı?" ifadesini kullandı.

“BEN KİŞİSEL OLARAK AÇIKÇASI BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN ÇOK MEMNUNUM”

Yavaş ayrıca, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi durumunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olunca Ankara Belediye Başkanlığı’nı bırakmasına ilişkin “Belli olmaz. O günleri bir görmek lazım. Ben kişisel olarak açıkçası belediye başkanlığından çok memnunum. Daha önce de bana 2 defa milletvekilliği teklif edildi. Ben düşünmedim. Belediye başkanlığında herhangi bir sorunda çok çabuk aksiyon alıyorsunuz" ifadesini kullandı.

Sözcü TV’den Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek'in sunduğu Başkent Kulisleri programında konuşan
Yavaş’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Seçildiğim günden beri oy vermeyenlere ve siyasi partilere karşı ne Twitter’dan ne de başka yerden bir tek olumsuz sözüm olmadı, incitici. Seçildiğim akşam şöyle bir konuşma yaptım: Biz bu seçimi kazandık ama zafer kazanmış olmuyoruz. Bu bir savaş değildi. Rozetimiz Türk Bayrağı rozeti. Bundan sonra herkese eşit bir şekilde hizmet vereceğiz. Bu tutumu da sürdürdük.

Bunu söylerken utanıyorum ama Türkiye çapında yüzde 65, Anka’da yüzde 80 beğeni çıktı. Ben kimseye önyargılı davranmadığım için insanlar kötü bir şey söylemiyor. O zaman korumasız sokağa çıkarsınız. Hiç kimseye kasıtlı olumsuz davranışımız olmuyor. Bürokratlarımız şeffaf olacaklar, adil yaklaşacaklar. Biz bunu için maaş alıyoruz.

Belediye başkanlığından çok memnunum. Milletvekilliği de en şerefli görevlerden biri ama belediye başkanlığında çabuk aksiyon alabilirsiniz. 2005’ten sonra büyükşehirler yasası çıkınca bütün yetki bizde. Yeterince iş makinamız var. Büyük bir güç, probleme anında yetişiyorsunuz. Vatandaşın devletine belediyesine kamuya olan güveni de artıyor. Milletvekilliğinde sadece kanunlarla uğraşıyorsunuz.

“BENİM GÖREVİM YOLSUZLUKLARIN ÜSTÜNE GİTMEK, SONRASI YARGININ İŞİ”

Biz üstümüze düşeni yaptık. Tespit ettiğimiz bütün yolsuzlukları verdik. 3-4 katrilyondu verdiğimiz yolsuzluklar. Benim görevim yolsuzluğun üstüne gitmek, sonrası yargının işi. Eğer yargıda kollanıyorsa hükümet değiştiğinde sorarsınız. Benden önceki dönemde Sayın Mustafa Tuna bir ağaç ihalesini savcılığa vermiş. MASAK işin içine girmiş. Bir milyon ağaç dikilmesi ihalesi yapılmış ASKİ tarafından. Şahıs 1 milyon ağacı tanesi 1500 liradan almış, aynı ay tanesini 15 bin liraya satmış ASKİ’ye. Baraj havzalarının kenarlarını ağaçlandırma. İşin adı bu. Mahkeme, Orman Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri'ne sormuş, DSİ bu kadar ağaç dikecek alanımız yok demiş. OGM demiş ki biz bunları bedava veriyoruz. Takipsizlik verildi. 3 defa takipsizlik kaldırıldı. Hala dosyayı bekliyoruz, savcılıkta.

"ANKAPARK'TA KAMU ZARARI YOKSA NEREDE VAR?"

Biz bilirkişiye gitmeden önce kendimiz teftiş yapıyoruz. Bilirkişileri çağırıyoruz dosyaları rapora bağlıyoruz ve savcılığa veriyoruz. En son Ankapark’ta “Kamu zararı yok” diye İçişleri Bakanı soruşturma izni vermedi. Orada kamu zararı yoksa nerede var? Birçok tespitimiz var. 15 Mayıs’a kadar bekleteceğiz. Yargıya gönderiyoruz, göz yummuyoruz. Saklamayan yargıçlar vardır ama bugüne kadar sonuç alınamadı, yargı çok ağır işliyor. Biz sayın Gökçek’i şikayet ettik. Müfettiş Geldi, müfettişleri yargılamaya kalktı. Kavga ettim, diyor ki yani soruşturmayın.

Sayıştay raporunda tenkitler olur. Bizimki öyle değil. Daha sorular sorulduğu anda basına düşer, biz anlarız ki müfettiş gelecek. Müfettiş gelir bakar ki bir şey yok. Bizim dönemimizde adliyeye intikal eden bir tek dosya yok. Baskın şekilde üstümüze gelmelerine rağmen içimiz rahat. Varsa da çıksın, kollamıyoruz."