Narin Güran cinayetinde cezalar onandı: Mahkeme başkanı anne ve ağabeyin tahliyesini istedi!

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cesedi dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin yargılamada verilen cezalar, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Ancak mahkeme başkanı karara muhalefet şerhi koyarak, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’ın tahliye edilmesi gerektiğini savundu.

Üç kişiye ağırlaştırılmış müebbet

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Aralık 2024’te açıkladığı kararında, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran’ı “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm etmişti. Komşu Nevzat Bahtiyar ise cesedin taşınmasına yardım ettiği gerekçesiyle 4 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.

Deliller eksik, karar ölçüsüz mü?

İstinaf başvurularını değerlendiren 1. Ceza Dairesi, cezaları 26 Mayıs 2025’te oy çokluğuyla onadı. Ancak mahkeme başkanı, karara muhalefet şerhi koydu. Delillerin yetersiz araştırıldığını savunan başkan, kamera kayıtları, baz istasyonu verileri ve DNA analizlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Adli kontrol önerisi

Sanıkların tutukluluk itirazları da aynı daire tarafından reddedilirken, mahkeme başkanı bu karara da karşı çıktı. Tutukluluğun "ölçüsüz" olduğunu savunan başkan, sanıkların yurt dışına çıkış yasağı ve ev hapsi gibi adli kontrol tedbirleriyle tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.

Başkan, Hindistan merkezli adli bilişim firması BFI ile Ulusal Kriminal Büro ve Prof. Labudde’nin hazırladığı raporların dikkate alınmasını ve cezanın kesinleşmesinden önce yaşanacak süreçte hak kaybı oluşabileceğini belirtti.

Ne olmuştu?

Narin Güran, 21 Ağustos 2024’te kaybolmuş; 19 gün sonra Bağlar’daki dere yatağında çuval içinde, üzeri taşlarla örtülmüş halde ölü bulunmuştu. Cinayetle ilgili başlatılan soruşturmada yakın akrabalar dahil dört kişi gözaltına alınmıştı. Cesedi taşıdığını itiraf eden komşu Nevzat Bahtiyar dışında suçlamaları reddeden aile üyeleri, dava boyunca masum olduklarını savundu.