Özel'den Silivri'de açıklama: Komisyona katılma kararı aldık, şartımız kabul edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, bugün Silivri’deki Marmara Cezaevi'nde evlendi.

Nikahın şahitliğini yapan Özel nikah sonrası Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti.

Ziyaret çıkışı açıklama yapan Özgür Özel, iddianame üzerinden "AK Toroslar Çetesi’ni yargılayacağız" ifadelerini kullandı. Özel, “Saray rejimi tükendi, çetenin morali bozuldu” dedi

Sinem Keleş’i yanına çağıran Özel morallerinin yüksek olduğunu ifade etti.

Özel'in açıklamaları şöyle:

"İddianame yazamama süreci içerisindeyiz. Bu iddiaların bir yere bağlanması lazım. Dün bu iddianamenin yazılamayacağını kendi aralarında konuştular. Bu arkadaşların yaptığı iş değil. Yılmaz bey aynı yerdeyiz. Bence HSK başkanı olmamalısın ama başkanısın. Evlatla, eşle tehdit edilip iftiraya zorlananların hakkında bir işlem başlatmanız lazım. HSK'ya başvurduk. Biz bu tehditleri eden AK Toroslar Çetesi'ni yargılayacağız.

Bu soruşturma başlayınca göreceğiz. Adalet Bakanı benim asker arkadaşım, birlikte görevler yaptık. Kimin nerde ne görevde olduğu belli olmaz. Tarihi bir cesaret göster şu nefret ettiğin Ak Torosları dağıt geç arkanda biz olacağız."

Nitelikli çoğunluk tartışması

"Bütün Türkiye'yi demokrasiyle kapsayacak, bütün Türkiye'nin umutlarını yaşartacak, bütün Türkiye için, hepimiz için eşit vatandaşlığı sağlayacak, imtiyazlı gruplar, sınıflar yaratma değil. Bütün Türkiye'yi demokratik eşit vatandaş, demokratik Cumhuriyet temelinde buluşturacak bir iş. Yüz yıl sonra evet, Türklerle Kürtlerin yine kol kola girdiği birlikte mücadele ettiği Cumhuriyeti beraber kurup bu sefer de Demokratik Cumhuriyeti beraber kotaracakları bir süreç.

Hiç kimseyi düşlemeyecek. Hele hele Erdoğan gibi, işte sınır ötesi hesaplarla Arapların da temsilcisi benim. Barak sırtımı sıvazladı. BOP eski başkanıydım. Eş başkanıydım. Şimdi eski başkanıyım. Belki yine başkanı olurum. Öyle hesap kitap yok. Bu ülke adına Ortadoğu'da da hesap kitap yapılacaksa, Avrupa'yla da yapılacaksa, Türki Cumhuriyetler ile yapılacaksa hep beraber ülke menfaatleri üzerinden yapacağız.

Bir partinin menfaatleri üzerinden, tükenmiş bir siyasetçinin yeniden kendini güçlendirme hesapları üzerinden yokuz. Bizim olmadığımız yerde herkese şunu düşünsün.

Daha dün bizi komisyona davet ederkenki kullandığı dile bak. Geçmişteki günahlarının kefareti bu. Ya bir kefaret olacaksa sen bu terörün yarısından fazlasında sen vardın. Geldiğin yıl 7 tane şehit vardı. Yıl oldu 700 şehit verdik. Sen yönetiyordun. Ne kefareti ya? Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu konuda soru sormaktan men ederim seni.

Sen bana bir de kefaret hesabı çıkarıyor. Bir kefaret ödenecekse sen 15 Temmuz darbesini bu memleketin başına bela edene kadar nasıl Fettullahçılara sırf anlı secdeye diyorlar diye veya sana yalakalık ediyorlar diye ne istedilerse verdin ya. Liyakat yerine sadakata baktın ya.

Cumhuriyet tarihinin değil dünya siyaset tarihinin en büyük hırsızlığını örtbas ettin ya. Dönemin başbakanına sorsana. Hırsız olan kardeşim olsa kolunu koparırım diyordu. Bir tane il ilçe başkanı bulamayız dedin ya.

Yarın öbür gün çıkacak seçim kampanyana ne paralar, ne dekontlar hangi şirketlerden yatmış ya. Hepsi dökülmeyecek mi ortaya? O zaman milletin iddianamesini ben yazıyorum. Bilgin olsun. O yüzden Erdoğan'ın bizi komisyonda istemediği belli.

O kuracak kendince. Bakın diğer aktörleri asla MHP ve Dem'i bunun içinde tutmam. Çünkü kendi beyanları net ve samimi. Ne diyor ama? Kara delik tarif ediyor. Bermuda Şeytan Üçgeni. Türk, Kürt, Arap. Arap deyip de diğerlerini saymıyorsa sende başka bir isim var. Başka bir hesap var. Dem'i Kürtlerin temsilcisi, Devlet Bey'i Türklerin temsilcisi, kendini Arapların temsilcisi olacağı bir yapı kuracak bu memleketin başına ne çorap örecek? Bunlara karşı CHP orada. Kimseyi öyle 3 başına bir yerde yalnız bırakma niyetinde değiliz.

Kimseyi Erdoğan'la bir başına yalnız bırakma niyetinde değiliz. Bizim olduğumuz yerde yanlış olmaz. Olursa millet durur, duyar. Zaten CHP'de durması gereken yerde durur. Özgüvenli siyaset kardeşim. Öyle Erdoğan şunu kandıracak, bunu kandıracak. Erdoğan ne kandıracak? Topu, tüfeği, savcısı, polisi elinde bulundurduğu her yetkili 19'undan beri tepemizde. Bir adım 1, 1 santime yedirebilmiş mi de şimdi mecliste 20 tane komisyonda birlikte çalışıyor arkadaşlar. Nerede kanmışız onlara? Özgüvenli siyaset. Erdoğan korksun. Cumhuriyet Halk Partisi'nin aklı başında, omuz omuza, kol kola bütün muhalefetle dayanışan, iktidara oy verenleri düşman görmeyen bu ülkenin gelecek iktidarını kuran anlayışına herkes güvenecek.

Bizim korkaklarla, güvensizlerle, özgüvensizlerle işimiz yok.