'Pos cihazı ile kara para aklama, ikinci Halkbank skandalına dönüşebilir'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, "Pos cihazı ile kara para aklama, ikinci Halkbank skandalına dönüşebilir. Pos cihazları üzerinden on milyarlarca dolarlık kara para aklandı. Mızrak çuvala sığmayınca adli soruşturmalar başladı. Ama burada olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor. AKP bunu da yaptı ve Türkiye’de pos cihazları üzerinden uluslararası ölçekte kara para trafiğinin organize edilmesine olanak sağladı" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, "Pos cihazı ile kara para aklama, ikinci Halkbank skandalına dönüşebilir" notuyla sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Karabat'ın paylaşımı şöyle:

"Pos cihazı ile kara para aklama, ikinci Halkbank skandalına dönüşebilir. Pos cihazları üzerinden on milyarlarca dolarlık kara para aklandı. Mızrak çuvala sığmayınca adli soruşturmalar başladı. Ama burada olayın üzeri kapatılmaya çalışılıyor. AKP bunu da yaptı ve Türkiye’de pos cihazları üzerinden uluslararası ölçekte kara para trafiğinin organize edilmesine olanak sağladı. Buradaki vurgunu son iki yılda defalarca dile getirdim. Savcılıktan yapılan açıklamada, 2022-2024 yılları arasında 21 firmaya ait 312 POS cihazı üzerinden toplamda 47,5 milyar TL'yi aşan işlem hacmine ulaşıldığı belirtildi. Şüpheli finansal işlemler yaptığı iddia edilen 85 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Buradaki yapı çok daha büyüktür. Ancak savcılığın operasyonunda 21 firma ve 2 banka ile sınırlı tutulduğunu görüyoruz. Oysa, yüzlerce şirketin bu işe bulaştığı biliniyor.

Denizbank ve Şekerbank isimleri açıklandı. Peki, pos cihazı organizasyonunun içindeki diğer iki bankaya neden işlem yapılmadı?

"Burada bir suç örgütü olduğu ortadadır"

Operasyonda bankalarda alt ve orta düzey yöneticilerin gözaltına alındığını görüyoruz. Oysaki pos cihazı sistemini kuran ve işleten esasında üst düzey yöneticiler. Bunları bankacılık sektöründe bilmeyen yok. Bu isimleri neden koruyorsunuz? Pos cihazı işlemleri 2022’de değil, 2019’da başlamıştır. Gerçek işlem hacmi de 47,5 milyar TL’den büyüktür. Bir yanıltma var. İşlemler dolarla yapıldı ancak kayıtlar TL olarak gösteriliyor. Buradaki işlem hacmi 120 milyar dolardan fazladır. İşlem hacmi bilerek küçük gösteriliyor. Ayrıca savcılığın "Yüzde 99,99’unun yabancı kartlar üzerinden gerçekleştiği" şeklinde tespit ettiği yabancılar Libya ve Irak vatandaşlarıdır. Bu ülkeleri bile gizlemeye çalışıyorsunuz. Burada bir suç örgütü olduğu ortadadır. Ancak bu örgütü kuran, "Efendim, Libya ve Irak’ta milyarlarca dolar para var, yurt dışına çıkaramıyorlar. Bizim bankaların pos cihazları ile bunları çıkarır, en az yüzde 10 komisyon alırız" diyerek "en tepeye" gidenler kimlerdir?

"Bu işin sonunda kamuya ait olanı, yine kamu için tahsil edin"

Pos cihazı üzerinden kara para aklama işi en başından beri ilgili kurumlar tarafından bilinmektedir. Ancak işin ülkemiz açısından en sıkıntılı kısmı şudur: Tüm verilere ulaşan ABD, AKP’nin pos cihazı açığını diplomatik koz olarak kullanmaktadır. Burada yapılan işlemlerden doğan milyarlarca liralık vergi de toplanmıyor. Soruşturma yukarıda bahsettiğimiz ölçekte derinleştirilir ve vergi cezaları da uygulanırsa, ABD’nin elinden bu koz da alınmış olur. Bu olay ileride yeni bir Halkbank skandalına dönüşebilir. Uyardık, yine uyarıyorum: Bu işin içinden ancak şeffaflıkla çıkılır. Kapatmaya çalışmayın. Vergisini ödememiş, kara para aklamış yapılarla iş tutanları korumayın. Milletin parasını geri alın. Bu işin sonunda kamuya ait olanı, yine kamu için tahsil edin."