Prof. Dr. Mehmet Görmez: Ahlaksız dindarlık, dinsizlikten tehlikelidir... Bugün Müslümanlar için ahlak bir bekâ meselesidir…

Prof. Dr. Mehmet Görmez: Ahlaksız dindarlık, dinsizlikten tehlikelidir... Bugün Müslümanlar için ahlak bir bekâ meselesidir…
Eski Diyanet İşleri Başkanı İslâm Düşünce Enstitüsü ve Uluslararası İslâm Düşünce Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kritik Bakış ile yaptığı söyleşide, modern çağda Müslümanların karşılaştığı temel sorunların başında ahlak krizi geldiğini söyledi.

Görmez, Gazze katliamından gençliğin anlam arayışına, evrensel adalet arayışından İslam toplumlarının ahlaki krizine kadar birçok konuda ufuk açıcı değerlendirmelerde bulundu.

"Siyaseti anlamlı kılacak iki şey vardır: O da ahlak ve adalettir"

Söyleşide, günümüz Müslüman toplumlarının en önemli sorunlarından biri olarak ahlaksız dindarlık tehlikesine dikkat çeken Görmez, bu durumu "dinsizlikten daha tehlikeli" olarak nitelendirdi. Ahlak ve siyaset arasındaki ilişkiyi değerlendirirken, İslam'ın siyaseti anlamlı kılan iki temel unsuru ahlak ve adalet olarak tanımladı, ''Ahlak ve siyaset ilişkisine gelince, İslam nokta-i nazarından siyaseti anlamlı kılacak iki şey vardır: O da ahlak ve adalettir. Buna merhameti de ilave edebiliriz; zira İslam’ın adaleti merhametle kuşatılmış bir adalettir.'' dedi.

"Bugün Müslümanlar için ahlak bir kemal meselesi değil, bir bekâ meselesidir" ifadelerini kullanan Görmez, siyasetin ahlaka olan ihtiyacının önemini vurguladı.

"Dinin ahlaktan ayrılması, dinin hem dünyadan hem de siyasetten ayrılması demektir. Dahası dinin ahlaktan ayrılması, dinin kendisinden ayrılmasıdır" sözleriyle ahlakın dinin özündeki yerini ve vazgeçilmezliğini net bir şekilde ortaya koydu. Görmez, İslam dünyasındaki siyaset krizini ise akıl krizi ve irade krizi olarak tanımlayarak, doğruluğun aklın, emanetin ise iradenin en büyük ahlakı olduğunu belirtti.

Modern çağda İslam düşüncesi ve dilin yenilenmesi

Görmez, İslam düşüncesinin çağın meselelerine cevap verme kapasitesinin, Müslümanların bilgi, fikir ve değer üretimindeki yetersizliğinden kaynaklandığını ifade etti. Dini dilin yenilenmesi gerekliliğine vurgu yaparken, bunun kadim olanı güçlendirmek ve ona süreklilik kazandırmak anlamına gelen tecdit olduğunu belirtti. Ona göre, mana ve hakikat değişmez; ancak dil ile ifadesi sürekli yenilenmelidir.

Kavram kirliliği ve anlam krizi

İslam'ın temel kavramlarında yaşanan anlam daralması ve kaymalarına dikkat çeken Görmez, özellikle "cihad", "içtihat", "sünnet", "akıl" ve "vahiy" gibi kavramların yanlış anlaşıldığını dile getirdi. "Din konusunda malumat çoğaldıkça ilim azalıyor. İlim azaldıkça hikmet kayboluyor" diyerek bilgi kirliliğinin altını çizdi. Gençliğin yaşadığı "anlam krizini" de bu kavram kirliliğiyle ilişkilendirdi.

Gençliğin anlam arayışı ve maneviyat güvenliği

Dijital çağın getirdiği bireyselleşme ve tüketim kültürü karşısında gençlerin yeni bir anlam arayışı içinde olduğunu belirten Görmez, bu arayışın dinden uzaklaşma değil, bir sorgulama süreci olduğunu savundu. Ancak, bu sorulara cevap bulamayan gençlerin bir soğuma ve ilgisizlik yaşadığını ifade etti. Gençlerin maneviyatlarını bireysel olarak kurma çabalarına işaret ederek, bu durumun bir maneviyat güvenliği sorunu doğurduğunu dile getirdi. Görmez, resmi ve sivil din kurumları ile ilahiyat fakültelerinin bu konuda kendilerini gözden geçirmeleri gerektiğini vurguladı.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar