Rojin Kabaiş soruşturmasında DNA tespitinden sonra yeni gelişme

Rojin Kabaiş soruşturmasında DNA tespitinden sonra yeni gelişme
Van’da kaybolduktan 18 gün sonra ölü bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturma, Adli Tıp raporuyla yeni bir aşamaya geçti. Bunun üzerine dosya, ek inceleme için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Gazete Pencere- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi olan Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024 tarihinde kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Kaybolmasından 18 gün sonra, 15 Ekim 2024'te, Kabaiş'in cansız bedeni Van Gölü kıyısındaki Mollakasım Mahallesi sahilinde bulundu. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemeler sonucunda Kabaiş'in ölüm nedeni "suda boğulma" olarak belirlendi. Ancak ATK raporunda, boğulmanın intihar, kaza ya da bir başkasının müdahalesi sonucu mu meydana geldiği konusunda tıbben kesin bir değerlendirme yapılamadığı ifade edildi.

Soruşturma sürecinde en dikkat çekici gelişmelerden biri, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi'nin hazırladığı raporda ortaya çıktı. Raporda, Rojin Kabaiş'in cansız bedeni üzerinde iki farklı erkeğe ait DNA profili tespit edildiği belirtildi. Van ve Diyarbakır barolarına bağlı avukatların talebi üzerine açıklanan raporda, DNA örneklerinden birinin Kabaiş'in göğüs (sternal) bölgesinde, diğerinin ise vajina iç (intravajinal) bölgesinde bulunduğu kaydedildi. Bu bulgu, cinsel saldırı ihtimalini gündeme getirerek avukatların soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesi taleplerine neden oldu.

Adli Tıp'tan ek uzman mütalaası istendi

DNA bulgularının ortaya çıkmasının ardından soruşturma yeni bir evreye girdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturmanın çok yönlü bir şekilde devam ettiğini belirtti.

Sabah.com.tr'de yer alan habere göre; soruşturmanın yeni bir seyir kazanması ardından ek uzman mütalaası talep edildi.

Bakan Tunç, "Otopsi, biyolojik, toksikolojik ve histopatolojik analizler sonucunda hazırlanan bu rapora ek olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan konuya ilişkin ek bir uzman mütalaası talep edilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.

Soruşturma kapsamında kamera kayıtları, telefon incelemeleri, HTS dökümleri ve tanık ifadelerinin de detaylı bir şekilde incelendiği vurgulandı.

Ailenin ve hukukçuların adalet arayışı

Olayın başından beri kızının intihar etmiş olabileceği iddialarını reddeden baba Nizamettin Kabaiş, bunun bir cinayet olduğunu savunuyor. Kabaiş ve ailenin avukatları, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi için hukuk mücadelesini sürdürüyor. Diyarbakır ve Van baroları da süreci yakından takip ederek, DNA örneklerinin bulunduğu bölgelerin yaklaşık bir yıl sonra açıklanması nedeniyle Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar