TMMOB Kadın Çalışma Grubu'ndan 11. Yargı Paketi'ne itiraz: "Haklarımızı koruyacağız"

(ANKARA) – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu, "11. Yargı Paketi" taslağının, LGBTİ artı bireylerin ve kadınların haklarını tehdit ettiğini vurgulayarak, "Eşitlik olmadan adalet, adalet olmadan özgürlük olmaz. Eşitlikten, özgürlükten ve yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerinde bulundu.

TMMOB Kadın Çalışma Grubu, 11. Yargı Paketi taslağıyla alakalı bir açıklama yaptı. Şubat ayında siyasi otorite tarafından hazırlanan ve kamuoyundan gelen tepkilerin ardından geri çekilen yasa tasarısının 11. Yargı Paketi adıyla yeniden gündeme getirildiği ifade edilen açıklamada, "Bu pakette, "aile kurumunu koruma" söylemi arkasına sığınılarak, LGBTİ artıların varlığı ve hakları doğrudan hedef alınmaktadır. "Toplumsal güvenlik" kılıfıyla sunulan bu düzenlemeler, LGBTİ artılara yönelik cezai yaptırımları ve cinsiyet kimliği üzerindeki baskıları artırmakta; toplumun temel hak ve özgürlük alanlarını ciddi biçimde tehdit etmektedir" dile getirildi.

Türk Ceza Kanunu'nun 225. maddesinin genişletilmesiyle "aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmasının" suçlarının kapsamına alınmasını ciddi bir hak ihlali olarak nitelendiren açıklamada, "Kadınların ve LGBTİ artıların bedenleri, kimlikleri ve yaşamları üzerinden kurulan bu baskı ve tahakküm politikalarının hiçbirini kabul etmiyoruz. Bu düzenlemeler, siyasi iktidarın son 23 yılda sistematik biçimde inşa ettiği otoriter rejimin bir yansımasıdır."

Açıklamada, Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmanın reddedildiğinin de altı çizilerek, "Kadınların adalet arayışları sistematik biçimde engelleniyor" kaydedildi.

"Eşitlik olmadan adalet, adalet olmadan özgürlük olmaz"

Açıklamada, yargı paketinin "adaleti güçlendirmeyi değil, toplumu itaatkâr hale getirmeyi amaçladığı" üzerinde durularak, "Biz kadınlar, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak biliyoruz ki: Eşitlik olmadan adalet, adalet olmadan özgürlük olmaz. Eşitlikten, özgürlükten ve yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.