Hangi Konyaspor?
4 gün aradan sonra iki takım yine karşı karşıya. Kadrolar aşağı yukarı aynı?
4 gün önce futbolu katleden oyun anlayışı nerede, dün gece her topçusuyla futbol oynamaya çalışan Konyaspor nerede? Teşekkürler İlhan Palut. Ligde bir elin parmağını geçemeyecek kadar azsınız, futbol düşünen. Ve Türk futbolunu sizler kurtaracaksınız.
Öyle bir maç ki bunu alıp iki maç daha kazandın mı, cebine 3,5 milyon euro koyuyor, direk Avrupa’ya gidiyorsun. Pandemiyi, uzun lig maçlarını düşününce tarihin en ucuz Avrupa bileti gibi.
Avrupa bileti demişken,.1141 gün olmuş… Yine bir Türkiye Kupası maçında oynamış, golünü atmış ve Premier Lig’in yolunu tutmuştu Tosun Paşa. Geldi, kurallara uydu, karantinada durdu. Misal biletini İrlanda, İskoçya aktarmalı yapsa idi, durmasına gerek yoktu. Bir idmana çıktı. Sergen Hoca da o kadar güvenmiş olmalı ki ona, ligin en çok gol atan ikilisini, Larin’i ve Aboubakar’ı aynı anda kenara çekip, “Buyur bakalım Cenk kardeş” dedi.
Dedik ya, 4 gün önceki Konya’dan eser yok şimdi diye. Maçı isteyen, top yapan, sahanın her yerinde ben varım arzusu o kadar belliydi ki. Yazık geçen günlere. Beşiktaş ise aynı Beşiktaş. Pozitif futbol, arayan futbol, güzel futbol. Hele de bu kadroyla iyi futbol.
Dakika 13, Oğuzhan özlediği kankası Cenk Tosun ile ver-kaç yapmak istiyor, Cenk’in ayağı uzanamıyor ama “kaç” kısmını Skubic tamamlıyor. Oğuzhan nefis plasesi ile ağları havalandırıyor.
Konya’nın maçı da kupayı da bırakma niyeti yok. Sol kanattan atılan kornere dakika 18’i gösterirken Abdülkerim şahane yükseliyor Beşiktaş kuleleri arasından ve daha bitmedi diyor.
Beşiktaş gole mi üzülsün, bir dakika sonra sahayı sedye ile terk eden ve maçın o ana kadar en iyi ismi Montero’ya mı? Genç adam, kötü sakatlandı. Welinton tatilden geri çağrıldı.
İlk yarı 1-1 biterken, iki takım da bu maç daha çok su kaldırır diyordu.
İkinci gol Ali Palabıyık’a takıldı. Cenk’in attığı gol öncesi Atiba’nın faul yaptığını gördü Palabıyık. Ardından Oğuzhan ve Cenk nefis paslaşıp Rosier’i kaleci ile karşı karşıya bıraktı ama genç sağ bek aldığı pasın hakkını veremedi.
N’Koudou ve Hasiç oyundan düştü. Değişiklik lazım denilen anlarda Sergen Hoca, N’Koudou’yu tuttu Cenk’i oyundan aldı. Bence yanlıştı. İki silahı Aboubakar ve Larin oyundaydı.
N’Koudou’nun oyundan alınması gerektiği 72. dakika öyle ortaya çıktı ki. Oğuzhan’ın pasıyla kaleci ile karşı karşıya kalan N’Koudou, öyle kötü bir vuruş yaptı ki, Beşiktaş yedek kulübesi bile bu futbolcuyu Allah’a havale etti.
Atiba’nın, Aboubakar’ın kafaları, Larin’in nefis plaseleri bir vesile gol olmadı. Necip’in müthiş ileri çıkışları sarı kartlarla durduruldu. Bu müthiş çaba, Sergen Yalçın’ın son hamlesine kaldı. Doğum gününü kutlayan Josef ve Ghezzai sahadaydı.
Onlar ısınana kadar maçın normal süresi bitti.
Uzatmaya gitti maç. Beşiktaş’ın penaltısı, maçı görüntüleyen tüm kameralar tarafından tespit edildi ama VAR’a dahi gidilmeden afiyetle yendi.
Uzatmalarda artık Konya, 11 adamıyla defansa döndü. Maçın penaltılara gitmesini istediklerini net bir şekilde gösterdiler. İşin ucunda Avrupa’ya rezervasyon vardı en nihayetinde onlar için de.

120. dakikaya gelindiğinde Beşiktaş 19 şut atmıştı, Konya sadece 2. Nasip. Maç gitti mi penaltılara… Vay arkadaş! İki takımın topçuları da o kadar yoruldu ki.
     Penaltılara geçildi. Mecali yoktu adamların topa vuracak. Beşiktaş kaçırdı, Konya daha çok kaçırdı. Konya’nın en iyi adamı, normal sürede takıma beraberlik golünü getiren adam, evin oğlu Abdülkerim, penaltıyı kaçırınca, yarı final Beşiktaş’ın oldu.
     Beşiktaş çok yoruldu. Ancak kupa yolunda zorlu bir rakibi aşmayı başardı.
     Bu turnuvanın artık en iddialı takımı tartışmasız Beşiktaş oldu.