İ. Bülent Çelik

İ. Bülent Çelik

Kılıçdaroğlu’na kimler karşı?

Kılıçdaroğlu’nun “Beşli Çete” diye isimlendirdiği ve 2002 yılından bu yana 191 kez değiştirilen kamu ihale yasaları sayesinde “malı götürdüğünü” iddia ettiği ticari zevatın, Kılıçdaroğlu’na gösterdiği sert direnci anlamak kolay!
· · ·
Onların sağlam gerekçeleri var!
Mal mülk, para pul meselesi…
· · ·
Kılıçdaroğlu’nun hesabına göre, vatandaşın kesesinden, devletin hazinesinden, fazladan götürdükleri 418 milyar doları kaybetme riskleri çok büyük!
· · ·
Yurt dışına çıkaramadıkları paraları, malları, mülkleri, araç filoları, makine parkları, yap-işlet-devret adında, para basan; sıkıntı çıkmazsa otuz yıl daha basmaya devam edecek gişeleri var!..
· · ·
Adam, “İktidar olunca bu parayı ciğerinizi söke söke alacağım!” diyor.
· · ·
“Anlaşalım” diyorlar, anlaşmıyor.
Aracı gönderiyorlar, reddediyor!
· · ·
Peki sahiden de alır mı?
Valla, alır mı alır!
· · ·
Kılıçdaroğlu’nun “Saray şürekası” diye isimlendirdiği kesimin, Kılıçdaroğlu’na külliyen ve şiddetle karşı oluşunu da anlarım.
Adam her gün, “Senden ve şürekandan hesap soracağım!” diyor.
· · ·
Sorabilir mi?
Sorabilir!
· · ·
Çünkü bu tehdidin sahibi olarak öyle boş beleş birisi değil!
Devlet nedir biliyor.
‘Yüce Divan’ nedir biliyor.
Belge bilgi nasıl toplanır, nasıl derlenir, nasıl kullanılır çok iyi biliyor.
· · ·
Daha korkutucusu, onu CHP’nin başına taşıyan yeteneğinin de bu olduğunu dünya alem biliyor!
İnanmayan, Youtube arşivinden bulsun, Uğur Dündar’ın yönettiği ikili müsabakalarda, iri kıyım rakiplerini nasıl sırt kündesine getirdiğini bir izlesin!
· · ·
Öte yandan AKP, -muhtemel ki- seçimleri kaybettikten sonra ‘The day after’ belli değil!
Mecliste kaç sandalyeye sahip olacağı meçhul.
Dahası, yeni seçilecek AKP milletvekillerinin, muhalefette kalmak yerine iktidarın parçası olmuş sağ partilere “embed” olup olmayacaklarını, Erdoğan dahil kimse öngöremiyor!
· · ·
Olası transferlerle, kendisine karşıt grubun değil 360, 400’ü bile bulma ihtimali kâbus gibi!
Gece uykularını kaçıran cinsinden!..
· · ·
Çünkü seçimi kaybeden AKP’nin, siyaset meydanında, -benzetmek gibi olmasın- en son ANAP örneğinde gördüğümüz gibi “kafası kesilmiş tavuk” misali dönenip nefessiz kalma ihtimali yüksek!
· · ·
Ez cümle, bu iki kesimin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istememesini ve bugün henüz güç ellerindeyken, milyonlar harcayabiliyorken, troller ve yandaş medya aracılığı ile Kılıçdaroğlu karşıtı algıyı körüklemelerini, etkilenmeye açık vatandaşların zihinlerine kazımaya çalışmalarını anlamak mümkün!
Çünkü başka çareleri yok!
· · ·
Anlamadığım şey, bu iki kesimin dışında, aslında sayılarının çok da fazla olmadığını düşündüğüm bazı insanların Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olmalarının gerekçesi?
· · ·
Kılıçdaroğlu’na siz neden karşısınız?
· · ·
“Efendim, İsveç, Norveç değiliz.. Çok yumuşak! Masaya vurması lazım!
· · ·
Bir zamanlar bu gerekçe anlaşılabilirdi.
Ama son birkaç yıldır “adamın” vura vura kırmadığı masa kalmadı!..
Adalet yürüyüşüyle başlayıp Sadat’ından, Tüik’ine dayanmadık kapı bırakmadı.
· · ·
‘Efelik’se buraya dikkat!
Tayyip Erdoğan’a, “Kasımpaşalıysan çık karşıma!.. Adamlarını al, televizyonu da sen seç… Korkma!.. Neden korkuyorsun? Karşıma çık! Karşıma çık!” diye onlarca meydan okumasına, bırakın karşı hamleyi, tek bir ‘çıt’ çıkmadı.
Yedi cihana “Eyyy!” diye kükreyen Reis’ten bir ses, bir nefes alamadı!
“Hayır aldı!” diyen var mı?
Bundan daha sert bir ‘masaya vurmak’ var mı?
· · ·
“SSK’yı batırdı!” diyenler; Kılıçdaroğlu döneminde üstelik emeklilik yaşı 40 iken 2.3 milyar TL zarar eden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, 2022 yılında, 83 milyar TL zararla tarihinin en büyük borcuna gömüldüğünü, bu zararın Kılıçdaroğlu’nunkinden kırk kat fazla olduğunu bilmiyorlar mı?
· · ·
Var olan siyasetçilerin içerisinde devleti, Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi bilen birini tanıyor musunuz?
Maliye’yi, Hazine’yi Kılıçdaroğlu’ndan iyi biliyorum diyen “hesap uzmanlığı” ne demek, “Gelirler Müdürlüğünde yöneticilik” ne anlama gelir, bir bakıştırıversin!
· · ·
“Asla oy vermeyeceğini söyleyen esnaflar”dan bahsedenlere soruyorum; sağcısından solcusuna, Alevisinden Sunnisine, muhafazakarından ateistine, Kürt’ünden Çerkes’ine bütün kesimleri bir araya getirebilen, ‘Millet İttifakı’ gibi bir yapıyı örgütleyen, -”Onu çocuklarıyla birlikte, sülaleme vasiyet ediyorum” cümlesini kurmuş bir Meral Akşener’in anlaşılmaz hamlesine kadar da bir arada tutabilen- Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi bir organizatör tanıyor musunuz?
Parlamenter sisteme geçiş döneminde bu organizasyon yeteneğinin bir önemi olmayacak diyebilen var mı?
· · ·
“Girdiği her seçimi kaybetti” diyenler, 2017 seçimlerinde mühürsüz oylar sayılmasaydı “başkanlık sistemi” denilen, bugün bu sistemi getirenlerin bile pişman olduğu ‘garabetin’ reddedilmiş olacağını hatırlamıyorlar mı?
· · ·
“Her seçimi kaybetti!” diyenler, son belediye seçimlerinde, bugün Türkiye nüfusunun yarısını yöneten belediyelerin adaylarını Kılıçdaroğlu’nun belirlediğini hatırlamıyorlar mı?
· · ·
Yolsuzluğu, hırsızlığı, arsızlığı olmadığını, yedi ceddi ile birlikte gelmişi geçmişi didik didik edildiği halde, yandaş gazetelerin, ‘oğlunun hediye ettiği 300 liralık gömlek’ten başka manşetlerine taşıyacak bir mevzu bulamadıklarını bilmiyorlar mı?
· · ·
“Seçilecek aday değil” diyenler, son anketlerde, ‘görev onaylarının’ yükseldiği, Erdoğan ile arasındaki makasın her geçen gün açıldığını, adaylığı kesinleştiğinde farkın daha da açılacağını, olası adaylar arasında olabilecek en yüksek oya ulaşacağını görmüyorlar mı?
· · ·
Arkadaş,
“Beşli Çete” denilen cenahı anlarım..
Saray eşrafı ve onun ortaklarını, yandaşlarını da anlarım!
Bu iki kesim dışında kalan ve “Kılıçdaroğlu olmaz!” diyenler bu düşüncelerini gerekçelendirecek tek bir cümle kurabiliyorlar mı?
· · ·
Ben size söyleyeyim!
Kılıçdaroğlu’na itirazın asıl sebebi:
“Onun kazanacak olması ve ülkeyi bugünkü durumuna getirenlerle işbirliğini reddetmesi” gerçeğidir!
· · ·
Bazıları için Kılıçdaroğlu’nun kazanması bir kâbusun gerçekleşmesi anlamına geliyor..
İnanın ki “o bazıları” siz değilsiniz!
Ucuz algı oyunlarına gelmeyin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
İ. Bülent Çelik Arşivi