Adaletin izinde perdeler açıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyoğlu Sineması’nda düzenlenen törenle başlayan 15. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, bu yıl da adalet ve insan hakları temasını sinema ekseninde tartışmaya açtı. 27 Kasım–2 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek festivalde 35 ülkeden 40 film izleyiciyle buluşacak.

Açılış gecesinde Pınar Altuğ Atacan’ın sunumuyla gerçekleştirilen törende, sinema dünyasından çok sayıda isim, hukukçular, akademisyenler ve medya mensupları bir araya geldi. Festival programı kapsamında film gösterimlerinin yanı sıra paneller, söyleşiler ve ustalık sınıfları da düzenlenecek.

“Adalet sadece mahkeme salonlarında aranmaz”

Festival Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, konuşmasında adaletin yalnızca hukuki mekanizmalarla sınırlanamayacağını vurgulayarak, sanatın bu noktadaki rolüne dikkat çekti. Sözüer, dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan hak ihlallerine değinerek, hukukun güçlülerin aracı haline geldiği örneklere işaret etti ve sinemanın bu karşı duruşun önemli bir alanı olduğunu ifade etti.

Festival Direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci ise, adalet temasının yıllar içinde daha da yakıcı bir hale geldiğini belirterek, festivali gönüllü emeğiyle ayakta tutan gençlere ve destekçilere teşekkür etti.

Onur ve adalet ödülleri

Gecede verilen ödüller, sinema ve akademi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Sinema Onur Ödülleri, usta oyuncu Rüçhan Çalışkur ile Çinli yönetmen Wang Xiaoshuai’ye takdim edildi. Çalışkur, ödülünü hak, hukuk ve adalet mücadelesi veren gençlere adadığını söyledi.

Adalet Savunucusu Ödülü, Filistinli yönetmen Rashid Masharawi’ye verildi. Masharawi, ödülü Gazze’deki çocuklara ithaf ederek, sinemanın hafızayı diri tutan bir direniş alanı olduğunu vurguladı.

Akademik Onur Ödülü Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’ya, Sinemaya Katkı Ödülü ise Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’ne sunuldu. Tarhanlı, konuşmasında adalet ve hakikat arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, bu tür festivallerin toplumsal bilinç için önemine değindi.

Film gösterimleri başladı

Festival kapsamında İBB Beyoğlu Sineması ve Caddebostan Kültür Merkezi Sineması’nda birçok özel seçki izleyiciyle buluşmaya başladı. Programda Filistin sinemasından Çin bağımsız sinemasına, belgeselden dramatik anlatılara uzanan zengin bir içerik yer alıyor.

Aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü’nde düzenlenen Uluslararası Akademik Program’da “Yaşam hakkı” temalı oturumlarla, adalet kavramı farklı disiplinlerden bakış açılarıyla ele alınıyor.