"Anlık sonuçlar değil, uzun vadeli bir etki yaratmayı hedefliyoruz"

"Anlık sonuçlar değil, uzun vadeli bir etki yaratmayı hedefliyoruz"
Bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, yeni çağrısını Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı için yaptı. Programa başvurular, 14 Temmuz’a kadar devam ediyor.

Türkiye’de kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları, inisiyatifleri ve aktivistleri desteklemeyi amaçlayan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, Goethe-Institut Istanbul yürütücülüğünde hayata geçiriliyor. 2021 yılında başlayan ve ilk dört yılında 200 projeye destek veren program, ikinci dört yıllık döneminde de kültürel diyalog ve toplumsal katılımı, ifade özgürlüğünü, demokratik süreçleri ve ayrımcılığa karşı çoğulculuğu teşvik eden kültür-sanat projelerini desteklemeyi sürdürüyor.

Metropollerin ötesine uzanarak Türkiye’nin kültürel altyapısını yerel düzeyde ve tabana yayılan bir yaklaşımla güçlendirmeyi hedefleyen programdan; kültür-sanat alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, inisiyatifler, sanatçılar ve kâr amacı gütmeden proje üretmek isteyen tüm kişi, kurum ve girişimler yararlanabiliyor.

Hibe Programları, Kapasite Geliştirme Programı ve Ağ Geliştirme Programı olmak üzere üç ana eksende yürütülen CultureCIVIC kapsamında, 2029 yılına kadar yapılacak 12 açık çağrı ile 170’in üzerinde projeye destek sağlanması planlanıyor.

Bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC, yeni açık çağrısını Kentler Arası Ağ Geliştirme Hibe Programı için yaptı. Şehirler arası büyük ölçekli projeleri desteklemeyi amaçlayan bu programa başvurular, 14 Temmuz tarihine kadar Goethe-Institut’un Hibe Başvuru Portalı üzerinden gerçekleştirilebiliyor.

Biz de bu vesileyle CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı Direktörü Ayşe Utku Erarslan ile programın geçmişini, etkilerini ve önümüzdeki döneme dair hedeflerini konuştuk.

culturecivic-ayse-utku-erarslan-sb.jpg
Ayşe Utku Erarslan
  1. CultureCIVIC’in genel hedefleri ve öncelikleri nelerdir?

CultureCIVIC, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Goethe-Institut İstanbul’da yürütücülüğünü yaptığımız bir kültür sanat destek programı. Programın genel hedefi, sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları, inisiyatifleri ve aktivistleri destekleyerek Türkiye’de ifade özgürlüğü, insan hakları, kültürel çeşitlilik, ekolojik farkındalık, toplumsal cinsiyet eşitliği, topluluk oluşturma, sosyal uyum gibi değerlerin teşvik edilmesini sağlamak.

CultureCIVIC olarak yürüttüğümüz hibe, kapasite ve ağ geliştirme programlarının temel önceliklerinden biri, kültür ve sanat üretimini büyük şehirlerin ötesine taşıyarak kaynaklara erişimdeki coğrafi dengesizliği azaltmak. Programlarımızı tasarlarken bu eşitsizliği gözetiyor, İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki kültür üreticilerinin desteklenmesini önceleyen bir yaklaşım benimsiyoruz. Ayrıca değerlendirme süreçlerimizde bölgesel çeşitlilik, topluluk temelli yaklaşımlar ve yerel ihtiyaçlara duyarlılık ön planda tutuluyor.

  1. CultureCIVIC’in Hibe programları, özellikle kariyerinin başındaki sanatçılara, yeni kültür oluşumlarına ve büyükşehirler dışında varlık gösteren aktörlere geniş yer ayırıyor. Bu kapsamda, yerel sanatçılara ve kültürel girişimcilere sağlanan desteklerin, onların gelişimine nasıl katkı sağladığını ve bu desteğin yerel kültür üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir ekleme yapmak gerekirse, projelere sağlanan destek sadece maddi katkı ile sınırlı değil; bilgi paylaşımı, ağ oluşturma ve görünürlük gibi alanları da kapsıyor. Hibe, kapasite ve ağ geliştirme programlarının bütününün en gözle görünür etkilerini, örgütlenme ve izleyici sayılarında, başka kaynaklara erişimde, kurumsal kapasite ve işbirliği artışında olduğunu söyleyebiliriz. Hibe Programlarının çoğunluğunda başvuru için tüzel kişilik aranmaması ve bireysel başvuruların yapılabiliyor olması bu desteği yereldeki pek çok kişi ve topluluk için daha erişilebilir kılıyor. Böylelikle, daha önce böylesi bir hibe desteği almamış pek çok bireye ve girişime ulaşma şansımız oldu. Bir sürü sanatçı, yerel inisiyatif, dernek ya da kültür üreticisinin görünürlüğü arttı. CultureCIVC ekosistemine katılan proje sahipleri, kendilerine benzer işler yapan başka kültür-sanat çalışanları ile çalışma, yeni iş birlikleri kurma ve yürüttükleri faaliyetleri bulundukları yerelin dışına taşarak tanıtma imkânı buldu.

belki-sehre-bir-film-gelir-cocuklara-film-gosterimleri-bitlis-2022.png

  1. Hibe desteği sayesinde proje gerçekleştiren bireyler süreç içerisinde inisiyatifler, dernekler oluşturdu, ileriye dönük daha fazla çalışma tasarladı. CultureCIVIC’in gelecekteki planları ve hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

CultureCIVIC olarak desteklenen projelerin ilerleyişini ve etkisini yakından izlemeyi önemsiyoruz. Nitel ve nicel yöntemleri bir araya getirerek, yalnızca ölçülebilir sonuçları değil, aynı zamanda Türkiye’deki kültür ve sivil toplum üzerindeki sosyal etkiyi de ortaya koymayı amaçlıyoruz. CultureCIVIC, bireysel başarıların izlenmesinden öte, kültürel girişimlerin toplumsal katılımı, kapsayıcılığı ve diyaloğu nasıl teşvik ettiğine odaklanıyor. CultureCIVIC, işbirliğinin gücünü ve farklı bakış açılarını bir araya getirmenin değerini şimdiden ortaya koydu. Yaratıcı süreçleri zenginleştirirken, katılımcılara proje yönetiminde önemli beceriler kazandırdı. Şimdi CultureCIVIC, bu temelin üzerine inşa ederek etkileşimi artırmayı ve projelerin ötesine uzanacak sürdürülebilir ortaklıkları geliştirmeyi hedefliyor, sadece anlık sonuçlar değil, uzun vadeli bir etki yaratmayı hedefliyor.

sevgili-hafizamiz-bgst-oyunu-icin-sanatsal-uretim-projesi-istanbul-2024.jpg

  1. Genç sanatçılar ve yeni kültür oluşumları için özel destekler mevcut mu? Bu gruplara nasıl ulaşılabilir?

CultureCIVIC Sanatsal Üretim Hibe programı 25-25 yaş arasındaki sanatçılara açık bir program, seçilen sanatçılar kendi üretimlerinde ihtiyaç duydukları bir mentör ile çalışma fırsatı buluyorlar. Böylelikle hem 6000 EUR’ya kadar hibe desteği alıyor hem de CultureCIVIC’in sağladığı mentorluk programından faydalanabiliyorlar. Bu doğrultuda gerçekleştirilen işler bir başka sanatçının, küratörün veya araştırmacı ile işbirliği içinde gerçekleştiriliyor ve izleyici ile kurduğu ilişkiyi besliyor. Yeni kültür oluşumları için de destekler söz konusu. Yerel projeler Hibe Programı faaliyetlerini herhangi bir şekilde kanıtlayabilen ve toplam 2 seneye yayılan bir süreçte birlikte faaliyette bulunmuş kültür oluşumlarına destek sağlıyor. Yani yasal statüsü olmasa bile bir oluşumun bir araya gelme amacını kanıtlaması yeterli sayılıyor.

  1. Son olarak, bu programın Türkiye’deki kültürel ekosisteme uzun vadeli etkileri hakkında neler söylemek istersiniz?

CultureCIVIC’in kültürel diyalog, ifade özgürlüğü ve çoğulculuk gibi demokratik değerlere odaklanması, Türkiye bağlamında özellikle kritik çünkü bu değerler hem toplumsal barışın hem de yaratıcı üretimin temelini oluşturuyor. Türkiye gibi çok kültürlü, çok kimlikli ve siyasi kutuplaşmanın yoğun yaşandığı bir ülkede, kültür-sanat alanı hem bir ifade alanı hem de toplumsal temas zemini sunuyor. Bu bağlamda, CultureCIVIC’in yaklaşımı yalnızca kültürel üretimi değil, aynı zamanda sosyal dayanışmayı ve demokratik katılımı da besliyor. Türkiye’de kültür-sanat yalnızca estetik ya da yaratıcı üretim değil, aynı zamanda sosyal dönüşümün, demokratikleşmenin ve toplumsal iyileşmenin de önemli bir aracı. CultureCIVIC bu alanı güçlendirerek, hem bireyler hem de topluluklar için daha açık, diyalog odaklı ve dayanışmacı bir zemin yaratıyor.

kulturlerin-senfonisi-hatay-akademi-orkestrasi-2022.jpg

CultureCIVIC, Türkiye’de kültür-sanat alanında sivil toplum ve kültür-sanat dünyası için çok önemli ve dönüştürücü bir rol oynadı. Programın ilk dört yılında gözlemlediğimiz en önemli etkiler, yerel ve bağımsız sanat inisiyatiflerinin güçlenmesi, görünürlüklerinin artması oldu. Programın sağladığı finansman alana can suyu oldu. Özellikle Anadolu’daki küçük ölçekli sanat yapıları, bireysel sanatçılar ve sivil toplum örgütleri, CultureCIVIC’in sunduğu desteklerle proje geliştirme, iş birliği kurma ve sürdürülebilirlik açısından ivme kazandı. Bu süreçte, kültürel ifadeye alan açma, topluluk temelli çalışmaların artması ve ifade özgürlüğü gibi konularda cesaretlendirici bir ortam yaratıldı. İlk dört yılda edinilen deneyimlerin ışığında, yeni dönemdeki en büyük hedef, bu çeşitliliği ve katılımcılığı kalıcı hale getirecek yapıları ve iş birliklerini güçlendirmek. Yani sadece destek vermek değil, aynı zamanda bu ekosistemin kendi ayakları üzerinde durabileceği sürdürülebilir modelleri teşvik etmek.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar