Mercedes-Benz Vision Iconic: Yeni ikonik bir döneme açılan kapı

(İSTANBUL) - Mercedes-Benz, ikonik tasarımıyla yeni bir döneme giriyoruz. Bu değişimi yansıtan Vision Iconic konsept otomobili, geçmiş ile geleceği birleştiren yenilikçi bir etkileyici olarak, geleneksel kalıpların ötesinde düşünme özgürlüğünü simgeliyor.

Vision Iconic, şık olmakla kalmayıp zamansız bir estetik sunuyor; otomotiv tarihinin en bilinen sembollerinden biri olan ikonik Mercedes-Benz radyatör ızgarasını modern bir yorumla bir araya getiriyor. İlk kez tamamen elektrikli yeni GLC'de tanıtılan bu sembolik ızgara, duygusal bir derinlik ve zekayı ifade ederken, Mercedes-Benz'in karakteristik özelliklerini de gözler önüne seriyor.

Mercedes-Benz Group AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Geliştirme ile Tedarikten Sorumlu CTO Markus Schäfer, Vision Iconic'in, mobilitenin geleceğine dair Mercedes-Benz'in vizyonunu somutlaştırdığını vurgulayarak, "Nöromorfik bilişim, elektronik kontrol, Solar Boya ve Seviye 4 yüksek otonom sürüş gibi çığır açan yenilikler ve en son teknolojiyle, elektrikli ve dijital çağ için yeni standartlar belirliyoruz. Bu güzel araç, yarının mobilitesini bugün gerçeğe dönüştürme taahhüdümüzün bir kanıtı"" dedi.

Otomotiv tasarımının altın çağından ilham alan bu konsept, Mercedes-Benz'in özünü sergiliyor. Mercedes-Benz Group AG Baş Tasarım Sorumlusu Gorden Wagener, görkemli bir duruş sergileyen kaputu, heykelsi akıcı hatları ve Art Deco etkilerini taşıyan özellikleri ile otomotiv estetiğinin gerçek bir sembolü haline dönüştüğünü belirtti. Ayrıca, Vision Iconic'in iç mekanındaki kesintisiz koltukları ve efsanevi 300 SL modelinin zarif arka tasarımının da bir otomobilden çok daha fazlasını sunduğunu vurguluyor.

Wagener, "Hareket eden bir heykel, zamansız zarafete bir saygı duruşu ve geleceğe ilişkin güçlü bir ifade. Geleneksel el işçiliği, en ileri teknoloji ve kendine özgü tasarım dilinin birleşimi; değerin, prestijin ve zarafetin en üst ifadesini yaratıyor: varlığın en güzel, en prestijli biçimi" diyerek, Vision Iconic'in Mercedes-Benz için yeni bir çağın başlangıcını temsil ettiğini ifade ediyor.

İkonik ızgara Yeni bir çağ için yeniden yorumlanıyor

Ön kısım, ikonik ızgarası ile tanımlanıyor. Bu ızgara, yüzyılı aşkın süredir Mercedes-Benz'in tasarım dilini şekillendiren geleneksel krom ızgaraya, etkileyici ve geleceğe yönelik bir bakış açısı kazandırıyor. İkonik ızgara, W 108, W 111 ve Mercedes-Benz 600 Pullman gibi efsanevi model dik ızgaralarından esinleniyor. Geniş krom çerçevesi ile füme camdan oluşan yapısı ve entegre aydınlatması, mirasını dijital modernite ile bir araya getiriyor. Tasarım, göz alıcı bir görünüme, saygın bir itibar ve güçlü bir Mercedes-Benz kimliğine işaret ediyor. Markanın bu yeni yüzü, ilk kez Eylül 2025'te tanıtılacak tamamen elektrikli yeni GLC'yle birlikte sahneye çıkıyor.

Aydınlatma ile duygusal etki

Vision Iconic, markanın gelişmiş tasarım dilini mükemmel bir biçimde yansıtarak, cesur, dik ve gururlu görünümü ile ikonik ızgarayı, dijital bir kimlik kazandıracak şekilde tasarlıyor. Kaput üzerindeki ışıklı yıldız da bu tasarımın bir parçası. İkonik yıldızın ve krom ızgaranın aydınlatılması, ızgara için özel olarak tasarlanmış animasyon senaryolarıyla birleşerek, dijital tasarımın duygusal etkisini artırıyor. Farklı ön tasarımı, en son aydınlatma teknolojisiyle donatılmış ince, modern ve özgüvenli farlarla destekleniyor. Derin siyah ve parlak cilası, konsept otomobilin heykelsi dış yapısını daha da göz alıcı hale getiriyor.

Hiper analog ve salon konforu: Vision Iconic'in iç mekanı Yeni bir yolculuk deneyimini yansıtıyor

Otomatik sürüş teknolojisi ile otomobilin iç mekanının rolü evrim geçiriyor. Vision Iconic, salon konforu sunan, hiper analog ve dijital lüks deneyimi ile gelecekten bir kesit sunuyor. Vision Iconic'in iç mekanı, Art Deco akımından ilham alan zengin kompozisyonu ve özel malzemeleriyle otomotiv zarafetini yeniden tanımlıyor.

Gösterge panelinin merkezinde yer alan "Zeppelin" adlı cam yapı, havada süzülme hissi vererek sanat eseri niteliği taşıyor. Bu dikkat çekici yapı, iç mekanın analog ve dijital göstergeleri arasında şık bir etkileşim sağlıyor. Kapı açıldığında, gösterge paneli, üst düzey saatlerden ilham alınarak oluşturulmuş sinematik ve tamamen analog bir animasyon ile canlanıyor. Ekranın sütunlar arasında uzanışı, teknolojiyi iç mekanda kaynaştırıyor. Orta kısımda bulunan dört saatten biri, marka logosu ile tasarlanan ve yapay zeka rehberi işlevi gören bir düzeneğe dönüşüyor.

Zeppelin'in arkasında, göz alıcı sedef görünümünde geniş bir dekoratif yüzey şıklıkla açılarak, görsel derinlik ve el işçiliğinin detaylarını bir araya getiriyor. Gümüş-altın tonlarında cilalanmış özel olarak tasarlanmış pirinç kapı kolları ile zarafet içerisinde çerçeveleniyor. Sürücü ve yolcu, lacivert kadife ile kaplanmış konforlu ön koltuğu paylaşarak lüks deneyimini birlikte yaşıyorlar.

Sürücünün önünde yer alan dört kollu direksiyon simidi, sportif ve zarif bir karakter sunuyor. Mercedes-Benz logosu, bir mücevher görünümündeki cam bir küre içerisinde yer almakta. Aracın zeminini kaplayan gösterişli hasır kakma, 17. yüzyıla uzanan ve 1920'lerde yeniden canlanan lüks bir dekorasyon tekniğiyle düzenlenmiş. Art Deco motifiyle işlenmiş bu eşsiz kaplama, tarihi sanatı modern dünyaya taşıyor.

Daha fazla menzil için yenilikçi güneşten enerji üreten Kaplama

Mercedes-Benz, elektrikli araçların yapılarına sorunsuz bir şekilde entegre edilebilen yenilikçi güneş enerjisi modülleri üzerinde çalışmalar yürütüyor. Fotovoltaik aktif yüzey, farklı alt tabakalara uyum sağlama kapasitesine sahip. Tüm araç yüzeyine uygulandığında Vision Iconic, coğrafi konum ve yerel koşullara göre güneşten ek menzil sağlayabiliyor. Örneğin, 11 metrekarelik bir alan, uygun koşullarda yılda 12.000 kilometreye kadar menzil sunacak enerji üretebilir. Bu kaplama, nadir toprak elementleri veya silikon içermiyor, kolayca geri dönüştürülebiliyor. Güneş pilleri de yüzde 20'lik yüksek bir verimlilik gösteriyor ve araç çalışmazken bile sürekli enerji üretiyor. Nöromorfik hesaplama, otonom sürüşte enerji verimliliği ve tepki süresinde devrimsel bir değişim sağlıyor.

Vision Iconic gibi gelecek nesil araçlar, otonom sürüş gibi ek işlevsellikler içerecek. Bu durum, enerji taleplerinin de önemli ölçüde artmasına neden olacak. Bu nedenle verimlilik büyük bir önem taşıyor. Mercedes-Benz, yapay sinir ağları üzerine gerçekleştirdiği araştırmalarla, araştırma ve endüstri iş birlikleriyle yeni bilgisayar mimarileri geliştirmeyi hedefliyor. Nöromorfik hesaplama, insan beyninin işleyişini taklit ediyor, böylece yapay zekanın enerji verimliliğini ve hızını artıracaktır. Örneğin, güvenlik sistemleri trafik işaretlerini, şeritleri ve diğer sürücüleri daha iyi algılayarak, kötü hava koşullarında daha hızlı yanıt verecek düzeye ulaşabilecek ve mevcut sistemlerden on kat daha verimli hale gelebilecektir. Nöromorfik hesaplama, otonom sürüşte veri işleme ihtiyacını bugünkü sistemlere kıyasla yüzde 90 oranında azaltma potansiyeline sahip.

Yeni bir yolculuk çeşidi

Mercedes-Benz, gerçek bir öncü olarak destekli ve otomatik sürüş sistemlerinin geliştirilmesinde ön planda yer alıyor. Geliştirilmiş güvenlik odaklı yaklaşımı sayesinde, Vision Iconic'te daha fazla geliştirilmiş Seviye 2 kentsel sürüş özellikleri standart olarak sunulmakta. Mercedes-Benz, bu sistemle karmaşık şehir trafiği senaryolarında üstün bir sürüş deneyimi sunarak, iş birliğine dayalı direksiyon ve hızlanma özellikleri ile eşsiz bir deneyim sağlıyor. Sistem, sürücünün dünyanın en büyük şehirlerindeki yoğun sokaklarda navigasyon yapmasına yardımcı oluyor. Koşullara bağlı otomatik sürüşün mantıklı bir evrimi, Vision Iconic gibi bir otomobili Seviye 4 yüksek otomatik sürüş sistemi ile donatmak olacaktır. Sürücü, otoyola girdikten sonra Seviye 4 sistemini devreye alarak trafiği düşünmeden bu süreyi dinlenmeye ayırabilir. Ayrıca, ses ve ortam ışığı deneyimi ile popüler videoları izlerken dinlenmek ya da kısa bir süre uyumak da mümkün olacak. Böylelikle otomobil adeta bir lüks salon haline dönüşmüş olacak.

Araç hedefe ulaştığında, sürücü rahatlamış ve yenilenmiş bir şekilde Vision Iconic'ten inerek gerisini Mercedes'e bırakıyor. Mercedes-Benz, gelişmiş sensör yapısını kullanarak yüksek otomasyonlu park özelliği sayesinde sürücünün dışarıdan bir müdahaleye ihtiyaç duymaksızın aracını park edebilmesini sağlıyor. Herhangi bir altyapı sınırlaması olmaksızın, Seviye 4 park özelliği hemen hemen tüm park senaryolarında uygulanabiliyor.

Eşsiz bir müşteri deneyimi için Yeni direksiyon teması

Elektronik direksiyon, Mercedes-Benz araçlarında maksimum güvenlikle birleştirilmiş tamamen yeni bir direksiyon deneyimini mümkün kılıyor. Özellikle Vision Iconic gibi uzun araçlar için arka aks kumandası ile mükemmel etkileşim, bu teknolojinin faydalarını net bir şekilde gösteriyor. Yol tutuşu artarken manevra ve park işlemleri de daha kolay hale geliyor. Bunun nedeni, elektrikli direksiyon teknolojisinin gerekli eforu azaltması ve park esnasında direksiyonu yeniden kavrama imkânını ortadan kaldırması. Bu sistem, direksiyon simidi ile ön tekerlekler arasında mekanik bir bağlantı gerekmiyor. Bunun yerine, sürücünün direksiyon komutları hızlı bir şekilde kontrol üniteleri ve aktüatörler aracılığıyla iletiliyor. Ek olarak, elektronik direksiyon iç tasarımda daha fazla esneklik sunuyor. Sürücü, ADAS gibi geleceğe yönelik koşullu ve yüksek otomatik sürüş sistemlerinde, Vision Iconic'teki geniş ve lüks döşemeli koltuğa oturarak daha rahat bir şekilde yolculuk yapabiliyor.

Göz alıcı stil ve geometrik formlar: Vision Iconic kapsül koleksiyonu

Mercedes-Benz, bu konsept araç ile özel tasarımlarla oluşturulmuş altı parçadan oluşan bir kapsül koleksiyonu sunuyor. Koyu mavi tonlar ve gümüş-altın detaylarla zenginleştirilen bu koleksiyon, yalnızca Vision Iconic'in lüks renk paletini yansıtmakla kalmıyor; aynı zamanda konsept otomobilin iç mekanındaki grafik unsurlarla da bütünleşiyor. Böylece, 1920'ler ve 1930'ların göz kamaştıran lüksünü, ince işçilik ve seçkin malzemelerle harmanlayarak Art Deco'nun ruhunu yakalıyor. Her bir parça, bu ikonik dönemin detaylarına verilen önemi ve özenle seçilmiş kumaşların kullanımını onurlandırıyor. Kapsül koleksiyonu, Vision Iconic'in dünya çapında tanıtılacağı Şanghay Moda Haftası'nın gerçekleştirileceği tarihlerle örtüşerek özel bir anlam taşıyor. Bu, Mercedes-Benz'in yeni ikonik dönemine adanmış özel tasarımlarla dolu bir kitap.

Bu yaklaşım, "ICONIC DESIGN Book" adı verilen bir özel kitapta özetleniyor. Markanın geçmişinden derin ilham alan bu eser, Mercedes-Benz tasarım ekibi tarafından hazırlandı ve markanın "Yeni İkonik Dönem" anlayışını keşfetmek için bir rehber niteliği taşıyor. Kitap, Mercedes-Benz'in özgünlüğünün yalnızca yeni ikonik ızgarada değil, aynı zamanda yalnızca Mercedes-Benz'e ait olan bilgi birikimi ve zanaatkarlık mirasında yattığını gözler önüne seriyor. Ayrıca, kitapta Mercedes-Benz CEO'su Ola Källenius ve Baş Tasarım Sorumlusu Gorden Wagener ile gerçekleştirilmiş özel röportajlar, etkileyici görseller ve yeni bir konsept otomobile dair ipuçları da yer almakta.

ADVERTORIAL YAYIN