seni seviyorum, gerisi patlıcan

seni seviyorum, gerisi patlıcan
dansı bu, ayrı geçilen caddeleringeçtiğin Vali Konağı Caddesi'ningeçtiğim Meşrutiyet Müzikholü Sokağı’nınayrıntılarla geçiyorum senin gibiçözülemiyorum işçi meyhanesindebu pamuk az Deniz, kanıyoo hâlâ...gazete okuyorum...

dansı bu, ayrı geçilen caddelerin

geçtiğin Vali Konağı Caddesi'nin

geçtiğim Meşrutiyet Müzikholü Sokağı’nın

ayrıntılarla geçiyorum senin gibi

çözülemiyorum işçi meyhanesinde

bu pamuk az Deniz, kanıyoo hâlâ...

gazete okuyorum dünyalı gibi

deşme diyorum, aşk ideolojisini

telgraf bekleyen çobana

ve monarşisini eteklerinde ağladığım kraliçemin

kraldım ben o aşkta, krallll, diye ağırlandım

Balıkçı Dede'nin kulübesinde. masal bu ya

ağ atıp, Kant düşündüm, balık getirdim eve

iki kez, seni seviyorum, dedim. balık pişirdik

***

valsle girerken butikten içeri

kahverengi çiçek desenli şemsiyenle

hüzün gibi yürürken reyonuna ve

giyinip çıkarıp zürafa beyazı elbiseleri

bu da olmadı, diye mırıldanırken

aynı bakıyoruz aynalara, dediğini unutacaksın

labirent aynalardan görünen cam bina çoğalınca karşında

rengi çok açık bu mevsim için, kesimi de dar bu elbisenin,

diye konuşurken, tek bir düş canlanacak gözünde yine:

ben.

beni Yeniköy'e götür...

çok havuçlu Çin yemekleri yediğimiz öğlelerden

beni bıraktığın gri kıyamet yağmurlu tramvaylı akşama

ve sabah, bu mu mutluluk, diye tekmelediğim

sözüm ona makam masana ağladığın o günlere gideceksin

ve unutup Prens Adaları'nda mobilyasız döktüğün gözyaşlarını

seni seviyorum, gerisi patlıcan...

Levent Karataş, 2014 / Bir Dünyalı-nın Mesafesi, Hel Yayınları