CHP lideri Özgür Özel nokta koydu: İmamoğlu aday olamazsa onun yerine kim aday olacak

Gazete Pencere- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV'ye konuk oldu. CHP Lideri Özgür Özel, tartışmalı İBB soruşturmasında 'etkin pişmanlık'tan faydalanan ve tutuklama zincirine neden olan Aziz İhsan Aktaş hakkında konuştu.

Özgür Özel, ekran yansıtılan tutuklu belediye başkanlarını işaret ederek, "Namuslarına kefil olmasak bu kadar kendimizi paralarlar mıyız? Hırsızın CHP'lisi, AK Partilisi olmaz" dedi.

CHP lideri, Aziz İhsan Aktaş'ın aldığı ihalelerinin yüzde 84'ününün AKP'li belediyelerden olduğunu ifade etti.

CHP'den sadece yüzde 16 ihale aldığını belirten Özel, tutuklu başkanların da halihazırda Aktaş ile çalışmadığını hatta tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in ödeme yapmadığını fakat yerine atanan kayyumun ödeme yaptığını anlattı:

"Aziz İhsan Aktaş ne yapmış? İhale almış. Kimden almış? Rakamlarla dökmüş, sayılarla dökmüş. Bu ihalelerin yüzde 84'ünü AK Partililerden ya da AK Parti'nin yönettiği kurumlardan, yönettirdiği kurumlardan yani belediyeden ya da bakanlıklardan ya da örneğin üniversite hastanesinden ama başındaki rektörü yine AK Parti adanmış almış.

Yüzde 16'sını da CHP'lilerden almış. Yüzde 16'nın hepsi içeride. Geri kalan yüzde 84'ten kimse yok içeride. Aziz İhsan Aktaş her yerde aynı çalışmış. Belediyeyi bizden aldıktan önce de aynı ihaleyi almış, sürdürmüş. Bizden sonra da sürdürmüş. Hatta biz de mesela buradaki birçok arkadaşın aldığı belediyede Aziz İhsan Aktaş'ın AK Parti'den gelen ihalesi bittikten sonra bir daha ihale açılmamış. Örneğin kendisi Abdurrahman Tutdere, örneğin Adıyaman Belediyesi. Makinaları kendi almış, artık çöpü ben toplayacağım deyip ihale açmamış.

Utku Caner Çaykara birkaç tane ihale var ama işler düşmüş. Hakan Bahçetepe kendisinden önceki dönem ihale yapılmış. Hakan Bahçetepe gelmiş bu ihaleyi yapmamış. Bir daha sürdürmemiş. İmzayı kendinden önceki atmış. Belediye meclisinde AK Parti'nin çoğunluğu var. Belediye meclisinden onaylanmış. Kendisinin hiçbir şeyi yok Hakan Bahçetepe. Ahmet Özer en ilginci ihale yapılmış. Ahmet Özer gözaltına alındığında ihale duruyormuş. İtiraz süresi varmış. Kayyum itiraz süresi boyunca beklemiş. Sonrasında işe başlatmış ve ödemeleri kayyum yapmış.

Şimdi ihalede yolsuzluk varsa kayyum niye devam ettiriyor? Ödemeleri bu arkadaşların hepsi kendinden öncekinin yaptığı ihalelere ödemekle yükümlü. ödemekten dolayı içeride. Ahmet Özer ödememiş. Kayyum ödemiş. Kayyum görevde, Ahmet Özer içeride. Böyle acayip işler var. Ahmet Özer o terör diye itham edilen işte kent uzlaşısından artık tutuklu değil. Bu ıvır zıvır ihalesini yapmadığı, parasını ödemediği kayyumun mahsur görmediği, daha doğrusu ihalesini yaptığı, daha işleme koymadığı, kayyumun gelip incelediği, mahsur görmediği ve şimdi başlatıp da hizmet için gerekli adımı atıp ödemeleri yaptığı bir süreçten içeride. Böyle bir saçmalığın içindeyiz. Ve yüzde 100 söylüyorum. Türkiye'de zaten bu tip ihaleleri alabilecek kişilerin firmaların sayısı belli. 3, 4, 5. Dünya kadar işte ne bileyim asfalt alma, asfalt dökme, çöp toplama bilmem ne büyümüş büyümüş işler.

Bizim arkadaşlarımız her fırsatta bu işleri zaten şirketten alıp kendileri yapmak istiyorlar ki istihdam yaratsınlar.

Ama AK Parti modeli her işin taşerona götüren bir model olduğu için başka da bir çare kalmadığı için personel giderin yüzde 40'ı geçemez. Geçerse yatırım bütçenden keserim dediği için sen ihalede çöpü toplayacak aracı, çöpü aracı sürecek şoförü birlikte ihale eden bir sisteme doğru AK Parti'nin getirdiği sistem zorladığı için oluyor zaten bunlar"

Aktaş'ın ifadelerinde ağır bir tutarsızlık olduğunu da Özel şöyle ifade etti:

"Bir de dönüyorlar ondan sonra sen bunlardan parasını ödemek için bir tane adam var Aziz İhsan Aktaş. Herkese aynı yalanı atıyor. Ben ihale aldım. İhaleyi alırken rüşvet vermemiş de. Çünkü onu ispatlaması gerekecek herhalde böyle başka bir yerden. İhaleyi aldıktan sonra paramı öderlerken benden bir şeyler istediler, verdim. Nereye verdim? Ben vermedim. Filanca verdi. Başkanım verdi. Yok. Başkanım filanca adamına verdi. Nerede verdi? Bilmiyorum.

Bunun üzerine adam tutukluyorlar. Bize şunu diyecek. Şurada verdim, şuna verdim, şu kadar para verdim. O paranın da izini bulacaklar."

Çok net adaylık açıklaması

Özgür Özel'e İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun aday olamaması durumunda olası planı soruldu. "Kazanacak aday kimse o olur" açıklamasına üzerine, "Aday kim olabilir?" sorusunu yanıtladı.

Özel, aday olmayacağını bir kez vurguladı:

"Böyle bir isim konuşmak doğru değil. Ben değilim kendi adıma söyleyeyim. Mansur Bey şu an kendi görevini yapıyor gayet iyi.

Ben açık söyledim. Baştan İlk günden itibaren söylüyorsunuz. söylüyorum. Yani çok net bir şey söylüyorum ben. Ben burada kendimle ilgili hesaba, kitaba düşünce duyguların, hırsların aklın öne geçebilmesinden endişe ederim.

O yüzden ben seçim akşamı iktidarı değiştirmiş olan partinin genel başkanı olarak teşekkür konuşması yapmaya talibim.

Bunun dışında bir hesabım yok. Ekrem Bey'in adaylığıyla ilgili de şunu söyleyeyim. Gazeteci arkadaş diyor ki adayınız kim? Yani gazeteciyi suçlamak için söylemiyorum. Çok da görevini iyi yapıyor arkadaşlar. Birçok kez oldu benzer bir şey. Adayınız kim? Ekrem İmamoğlu. Ya olmazsa olur, mücadele vereceğiz. Şöyle böyle. Yasak gelirse mücadele edeceğiz. Peki o gün geldi aday olamıyor. En doğru adayı belirleriz diyoruz.

Vay efendim yeni bir tartışma başlıyor. Kendimi aday olacak bilmem ne mi? Ben en doğru adayı belirlemekle mükellefim. Bunu da tek başıma yapmadığımı biliyorsunuz. Bana hep sordular. Aday mısın, değilim. Kimi belirleyeceğim? Ben belirlemeyeceğim. Daha kalabalık vereceğiz dedim. MYK'dan mı, gruptan mı, PM'yle mi? Bütün üyelerle dedim şaşırdılar.

15,5 milyon kişi belirledik biz adayı. Adayı değiştirecek olursak da tekil bir karar vermem. En doğru adayı belirleriz. En doğru. Böyle gümbür gümbür seçimi kim alacaksa onu aday yaparız.

Kim bu seçimi alıyorsa onu yapıyoruz. Nokta. Seçimi kimle kazanıyorsak onu yapıyoruz. O zaman bir son."

"Bunu yapınca seçimi kaybedersin, benim için başarı..."

"Ya seçimi siz kazanıyorsanız?" sorusuna da Özel şöyle yanıt verdi:

"Böyle bir noktada noktalı virgül koyduğum anda mesele zaten Özgür Özel kendi aday olacak üzerine gelir ve kitlenir. Bunu yapınca da seçimi kaybedersin.

Ondan sonra duygusal kopuş. Bunu nasıl yaşayacağız? Ben seçimin ertesi günü iktidar değişti ve Tayyip Erdoğan yerine bir Cumhurbaşkanı adayı seçtiysek partinin başındayım ve tarihin en büyük başarısının sahibiyim. Cumhuriyet Halk Partisi'ni, Atatürk'ün Partisi'ni yüzyıl sonra yine iktidara taşımışım. Bundan daha büyük bir görev, başarı, unvan olmaz.

Değilsek partiyi kongreye götürüyorum zaten o gün. O kadar net. Siyaseti bırakırım Bir gün durmam.

Çünkü ben bu sözü 5 Kasım kurultayında verdim. Dedim ki, net. Nasıl Bülent Ecevit gibi 1970'lerde girdiği iki yerel iki genel 4 seçimden de partisini birinci çıkardı. Partimi birinci çıkarmadığım seçimin akşamı istifa ederim diye söyledim. 31 Mart akşamı birinci çıkacağına kimse inanmıyordu. Bir tek ben inanıyordum ilk başta. Ekibimiz inanıyordu. Seçime 20 gün kala aklı kesen herkes inanıyordu. Biz takım böyle kötü niyetliler felaket senaristleri inanmıyordu.

Bu seçimi kazanacağız. Zaten biz gerçekten tehdit olduğumuz için bu kadar arkadaşımız içeride. O arkadaki resim orada. Türkiye'yi yönetecek kadroları budamak istedikleri için. Orada Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'nın resmi var. O yüzden bizden baş edemedikleri için bizim nasıl çalıştığımızı, nasıl kararlı olduğumuzu, başarıya nasıl odaklı olduğumuzu bildikleri için bunu yapıyorlar."

Dilek İmamoğlu'nun aday olabileceği iddialarına yanıt verdi. Özel, bir kişinin eşi üzerinden böyle tartışmalar yapılmasını doğru bulmadığını belirtti. Özel, şunları ifade etti:

"Dilek Hanım'la ilgili mesele daha önce de işte Başak Demirtaş'la ilgili atıldı falan. Bu birinin eşi olma üzerinden siyaset tarifi her iki tarafa da haksızlık. Böyle bir şey doğru değil yani. Şunun eşi üzerinden... Böyle bir düzen yok yani. Dilek İmamoğlu da son derece başarılı, iyi birisi. Ekrem İmamoğlu'nun eşi olarak değil bir birey olarak her şeye layık ama benim şeyimde öyle bir şey yok. Yani aday içeride eşini yapıyoruz.... Aday içeride bilmem ne yapıyoruz...."