DEVA’dan hükümete kıyı tahsisleri sorusu: “Kamuya ait alanlar özel işletmelere mi açılıyor?”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan ormanlık alanların turizm yatırımlarına tahsis edilmesine izin veren düzenlemeye karşı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na kapsamlı bir soru önergesi sundu.

“Kıyılar anayasal ortak maldır”

Ekmen, kıyıların anayasa gereği kamunun ortak kullanımına açık olması gerektiğini belirterek, “Pratikte bu alanlar özel şezlonglar, giriş ücretleri ve işletme bariyerleriyle erişilemez hale getiriliyor. Kıyılar halktan koparılıyor” dedi.

Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nu hatırlatan Ekmen, son yıllarda yapılan düzenlemelerle bu ilkelere aykırı bir şekilde yapılaşmanın önünün açıldığını, kıyıların özel işletmelere tahsis edilmesinin kamu yararını göz ardı ettiğini söyledi.

Ekmen’in Bakan Kurum’a yönelttiği bazı sorular:

• Son üç yılda kıyı şeritlerinden özel işletmelere tahsis edilen alan sayısı ve toplam metrekare nedir? Bu alanlarda hangi tür yatırımlar yapılmaktadır (otel, marina, turistik tesis vs.)?

• 2022–2025 arasında SİT alanı, milli park, doğal koruma alanı ya da orman statüsündeki kaç alan turizm yatırımı için yapılaşmaya açılmıştır?

• Haziran 2025’te çıkarılan düzenleme sonrası deniz kıyısındaki ormanlarda izin verilen projeler hangileridir? Bu projeler ÇED raporu almış mıdır?

• Kıyılarda halkın erişemediği fiili kıyı uzunluğu ne kadardır?

• Kıyı Kanunu’na aykırılık gerekçesiyle Bakanlığa yapılan başvuru sayısı kaçtır?

• Türkiye’deki mevcut kıyı koruma uygulamaları, uluslararası standartlara göre hangi seviyededir?

• Bu tahsislerin kentsel dönüşüm fonlarına ya da kamusal gelir paylarına katkısı nedir? Elde edilen gelir çevresel korumaya yeniden aktarılmakta mıdır?

“Kıyı yönetimi şeffaf ve kamuya açık olmalı”
Ekmen, valiliklere verilen kıyı kenar çizgisi belirleme ve yapılaşma yetkilerinin denetim mekanizmalarının zayıf olduğuna dikkat çekerek, sürecin yerel yönetimler ve sivil toplumun katılımıyla şeffaf biçimde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.