Devlet Bahçeli'den 'tokalaşma' açıklaması: Uzattığım el, 'gelin Türkiye partisi olun' teklifidir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Haftalık Olağan Meclis Toplantısında konuştu.
Devlet Bahçeli, Meclis açılışında DEM Parti sıralarına giderek vekillerle toklaşmasına ilişkin açıklamalarda bulunurken, siyasette yeni dönem işaretleri de verdi.
Sözlerine "Nereye gideceğimizi bilmiyorsak takip ettiğimiz yolun hiçbir mahiyeti yoktur. Attığımız adımlar boşluğa tekerrüre düşmeden sürekli ileriye doğru olmalıdır. Bunu yaparken sağ duyunun gölgesinden ayrılmamak lazımdır” başlayan Bahçeli, partisinin grup sıralarına seslenmeye başladı. MHP liderinin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Ahlaklı siyaset vurgusu
"Geçmişte siyasetin doğru olması kadar zamanın da doğru olmasına vurgu yapmıştım. Bize göre doğru siyaset buluşturan yakınlaştıran, kavuşturan, kucaklaştıran, kutupları ve hizipleri teker teker aşındıran ahlaklı siyasettir. Doğru siyaset sorumluluk duygusunu ilke edinen, kardeşlik ve kaynaşma kültürünü vatan ve millet sevgisiyle eklemleyen akıl solu siyasettir.
'Bekamıza çevrilen kanlı namlular'
Kurşun gibi ağır ortamlarda tehditlerin kol gezdiği bulanık dönemlerde bekamıza çevrilmiş kanlı namlularla karanlık niyetlerin çevremizde sırayla nöbete girdiği zaman dilliminde milli birlik ve dayanışma duyumuzu diri ve zinde tutmak ve doğru siyasetin vazgeçilmez erdemidir. Bu erdeme bağlıyız. Önümüze gerilen perdeleri yırtıyor, mücadele ediyoruz.
Düşünür ve filozoflardan örneklemeler
Siyaseti Duvergel’in ifade ettiği üzere bir savaş biçimi olarak ele almıyoruz. Biz siyaseti, Reber’in söylediği gibi insanların birbiri üzerine egemenlik kurması olarak değerlendirmiyoruz. Biz siyaseti, Machiavelli’nin ileri sürdüğü şekliyle pragmatik olması gerektiği gerçekliği ile değil olan gerçekliği öne alan ve çıkara dayalı ilişkiler ağı halinde görmüyoruz. Bundan mülhem toplumun düşman kamplara çanak tutan kriz ve gerilim süreci olarak tanımlamıyor ve kabul etmiyoruz. Sınıflı bir toplum yapısını tamamen reddediyoruz.
'Hiçbir partiyle alıp veremediğimiz yoktur'
Siyasette hiç kimseyle hiçbir parti ile kategorik olarak alıp veremediğimiz konuşup çözemeyeceğimiz şey yoktur. Siyasi alakamız sert veya yumuşak tavrımız tek tek fertlerin fikir ve düşünce kapasiteleriyle sınırlıdır. Muhataplarımız kim olduğundan, özel hayatlarının nasıl oluştuğundan ziyade ne söylediklerine bakıyor, siyasi bağlantı hatlarımızı buna muvafık kuruyoruz.
Maverdi’den, Şeyh-ül İslam Arif Hikmet beye kadar siyaset mevzusunda kalem oynatan kitap neşreden ne kadar alim, arif ve filozof varsa doğru siyaseti ahlak adalet ve faziletle tarife çalıştıkların tarihen bariz bir olgudur. Geçen haftaki grup konuşmamda demiştim ki ‘Dünya görüşleri başka başka olsa da yöre köken ve siyasi tasavvur farklıları zaman zaman kalın bir çizgi misali ikili ve çoklu diyalog haklarının üzerini örtse de ilk Meclis’in feragat ve fedakarlık timsali mebusları bağımsızlık ortak paydasında cesaretle bilendiler ve birleştiler.
Gazi Meclis’inde görev yapan mebuslar birbirlerinin kökenine, anasının diline bakmadılar. Birbirlerinin siyasi meşrebini, etnik ve meshebini aidiyetini sorgulamadılar. Uzlaşmaya kapalı durmadılar. İlk meclis ne yaptıysa bizim de yapmamız başarmamız gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın TBMM açılış konuşmasındaki şu görüşlerinin altı da dikkatle çizilmelidir. Başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken, hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterecektir.
Meclis’teki uyum mütabakat karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare buradan sokağa yansıyacak ve ülkenin selametine kapı aralayacaktır.
'DEM Parti'yle doğaçlama el sıkışmadım'
Bölgesel yangının cümle kapımıza dayandığı görerek nasıl birbirimizin ayağına basmakla açığını aramakla vakit mi kaybedelim. Bu hakikatlere sırtımızı dönemeyiz. MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı’nın bu duruş ve engin duyuşuna müzahir biçimde DEM Parti sıralarına giderek elimi uzattım. Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni Anayasa için cephe genişletmesi olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir.
'Uzattığım elin anlamı Türkiye partisi olun teklifidir'
Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin temenni ve teklifidir. Biz durduk yere el vermeyiz. DEM’e evvela düşen sorumluluk uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.
'CHP'nin siyasetiyle ilgileniyoruz'
Aynı şey CHP Genel Başkanı için de geçerlidir. Bizim siyaseten söylem ve eylemimiz yalan değildir. Mesela Özgür beyin özel hayatıyla ilgili atılan iddia ve iftiraların hiçbiri siyasetimizin konusu olmadı, olamaz, olmayacak. Biz CHP’nin siyasetiyle ilgileniyoruz."
Kaynak:Haber Merkezi