İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: ''Öyle karanlık bir tünele girdin ki çıkamıyorsun. Artık uyan''

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu adına faaliyet gösteren “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” sosyal medya hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, ülkedeki siyasi ve hukuki gelişmelere ilişkin dikkat çeken bir açıklama yayımlandı. Açıklamada, hükümete yönelik sert eleştiriler yer alırken, toplumun tüm kesimlerine “birlikte ses yükseltme” çağrısı yapıldı.

Paylaşımda, ülkede içine girilen “karanlık tünel” vurgusuyla iktidarın politikaları eleştirilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Öyle karanlık bir tünele girdin ki çıkamıyorsun. Artık uyan, bir geriye çekil ve ülkeyi kendi ellerinle getirdiğin şu hale bak! Seni bu operasyonlara ikna edenler, içinden çıkamayacağın bir girdaba soktular. Yalan, dolan, fitne, fesat, tehdit, şantaj ne ararsan var.”

“İlçe belediye başkanlarımızı da alıyorsunuz”

Açıklamada, muhalefete yönelik art arda gelen soruşturmalar ve gözaltı kararları da gündeme getirildi. Özellikle bazı CHP'li ilçe belediye başkanlarının son günlerde gözaltına alınmasına tepki gösterilen metinde şu ifadeler kullanıldı:

“Panikle bomboş dosyalarını insanla doldurmanın telaşındalar. Uyduruk gerekçelerle şimdi de ilçe belediye başkanlarımızı alıyorsun. Ne yapacaksın? Nerede duracaksın? Sırayla 16 milyon İstanbulluyu hapse mi atacaksın?”

“Toplumsal huzur bozulmuş, ekonomi uçuruma gidiyor”

İktidarın genel gidişatına ilişkin çarpıcı eleştirilerin yer aldığı açıklamada, yargının siyasallaştığı, toplumsal huzurun bozulduğu ve ekonominin çöküşe sürüklendiği savunuldu:

“Battıkça batıyorsunuz. Hukuk yerlerde, toplumsal huzur bozulmuş, siyaset durmuş, dış dünyadan bakınca itibardan eser kalmamış, en kötüsü ekonomi uçuruma doğru yuvarlanıyor.”

“Artık yeter deme zamanı”

İmamoğlu’nun Aday Ofisi’nden yapılan paylaşımda, sadece siyasetçilere değil, yargıdan iş dünyasına, sendikalardan sivil topluma kadar geniş bir kesime çağrı yapıldı:

“Türk yargısının çok değerli üyeleri, siyasi partilerimizin ve sivil toplumumuzun kıymetli yöneticileri, iş dünyamızın liderleri, sendikalarımız… Zaman sesimizi hep birlikte yükseltme zamanıdır. Zaman bu haksız ve hukuksuz düzene hep birlikte ‘artık yeter’ deme zamanıdır.”