Kulis: CHP kurultay davası "kullanışlı malzeme" olmaktan çıktı, AKP yeni hesaplar peşinde

Siyaset kulislerinde konuşulanlara göre, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin dava, iktidar partisi AKP açısından "kullanışlı bir malzeme" olmaktan çıktı ve CHP'ye yönelik hesaplar değişti.

Babacan'ın yazısına göre, daha önce "CHP'ye kayyım" atanması ve parti içinde kaos yaratılması ihtimali üzerinden değerlendirilen bu davanın iki kez ertelenmesinin nedenleri siyasi yaklaşımdaki değişikliklere bağlanıyor.

'Kayyım projesi' neden boşa çıktı?

Nuray Babacan, "AKP'nin CHP hesapları değişti" başlıklı yazısında, kayyım projesinin boşa çıkmasının temel nedenlerini şöyle sıraladı:

• CHP'liler Genel Başkan Özgür Özel'in arkasında kilitlendi: Kayyım atanmasına ilişkin sürecin, partide çatlak yaratmak için planlandığı ancak tam tersi bir etki yarattığı belirtiliyor. CHP'lilerin, Genel Başkan Özgür Özel'in arkasında kenetlenmesi, bu projenin amacına ulaşmasını engelledi.

• Kemal Kılıçdaroğlu'nun etkisinin azalması: AKP'nin medet umduğu Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasında kimsenin kalmadığı ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu ile hareket eden milletvekilleri ve belediye başkanlarının, "biz partiye operasyon çekilmesinin parçası olmayız" diyerek uzaklaşmaları, bu konunun iktidar için cazibesini yitirmesine neden oldu. Halk desteğinin de olmaması, bu durumu pekiştirdi.

• Ekonomi yönetiminin uyarıları: Kayyım projesinin ortadan kalktığına dair bir başka tez ise ekonomi yönetiminin korkuları ve uyarıları. Babacan, daha önce de yazıldığı gibi, ekonomi yönetiminin bizzat Cumhurbaşkanı ile görüşerek duruma müdahale ettiği iddialarına dikkat çekiyor. Davanın ertelenmesinin borsada yarattığı olumlu etki de buna örnek olarak gösteriliyor.

Olağan kongre süreci ve davanın akıbeti

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun olağan kongre takvimini 6 Ağustos'ta başlatmasıyla Eylül ayında ilçe kongreleri, Ekim ayında ise il kongreleri yapılacak. Parti kongresinin büyük olasılıkla yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.

Babacan, bu kararın mahkemenin işini kolaylaştırdığını ve davacı taleplerinin yeni bir kongre yapılmasını sağlamak olduğu, bunun partinin kongre kararıyla karşılandığı yorumlarını aktardı. Bu durumun, mahkemenin davayı reddedeceği yönündeki beklentileri güçlendirdiği belirtiliyor. Hatta, CHP'nin yeni kongre kararı almasına gerek olmadığını, geçtiğimiz süreçte yapılan olağanüstü kongrenin bile dava konusu iddiaları ortadan kaldıran bir adım olarak değerlendirilebileceğini savunanlar da mevcut.

Son iki ay içerisinde siyasi kulislerde CHP davasıyla ilgili yorumların ve yüklenen anlamın belirgin bir şekilde değiştiği gözlemleniyor. Nuray Babacan'a göre, bu değişimde CHP yönetiminin attığı doğru adımların etkisi olsa da asıl noktanın, iktidar kanadının bu davadan sağlamayı umduğu siyasi yararın ortadan kalkması olduğu belirtiliyor.