Mehmet Uçum ikinci kez ‘referandum’ diyerek kimi ikna etmeye çalışıyor?

Gazete Pencere- Türkiye son yılların en çalkantılı siyasi dönemlerinden birisini yaşıyor. Yerel seçimlerde CHP'nin birinci parti çıkmasının ardından başlayan operasyonlarda partinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu dahi tutuklanarak Silivri'ye gönderildi. CHP'li belediyelere bir yandan operasyonlar dalga dalga gelirken MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından PKK lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan süreç kapsamında silahların imha edileceği ve örgütün silahlarını bırakacağı açıklandı.

Tüm bu gelişmeler üst üste yaşanırken gözler bir sonraki cumhurbaşkanı seçimlerine çevrildi. Normal şartlar altına mevcut anayasaya göre yeniden aday olamayacak olan Erdoğan'ın yeniden seçimlere katılacağı ifade edilirken bu şartın da yerine getirilmesi için ya meclisten yeteri oy çıkarılacak erken seçimin yapılması ya da anayasanın değişmesi gerektiği öne sürülüyor.

Türkiye'nin gündem maddelerinden birisi haline getirilen yeni anayasa için iktidar tarafının ısrarı dikkat çekerken son seçimlerde Türkiye'nin birinci partisi olan CHP, iktidar ile beraber yeni anayasa çalışmalarında olmayacağını, yeni anayasa yapmak için önce mevcut yasalara uyum sağlanması gerektiğinin altını çiziyor.

"Referandumsuz yeni anayasa olmaz"

Yeni anayasanın konuşulduğu bugünlerde Cumhurbaşkanı danışmanlarından Mehmet Uçum bu pazar yazısında meclisten 400 ve üstü oylama ile geçecek yeni anayasada dahi mutlaka referandum yapılmasını, referandumsuz yeni anayasanın olmayacağını belirtti.

Mehmet Uçum geçen haftaki yazısında da yeni anayasa için referandumu vurgulamıştı. Muhalefetten referanduma itiraz gelmedi. Toplumda da referandum konusuna karşı bir tepki yokken Mehmet Uçum’un ikinci kez refernadum konusunda maddeler halinde gerekçelerini sıralayarak “ikna” yazısı yazması “Mehmet Uçum ikinci kez ‘referandum’ diyerek kimi ikna etmeye çalışıyor?” sorusunu akla getirdi.

Mehmet Uçum’un bu haftaki yazısı şöyle:

“Demokratik bir düzende halk sisteme ilişkin hep daha iyiyi istediği sürece ki bu şimdiye kadar böyle olmuştur, yeni anayasa her zaman halkın olağan ve dinamik gündemi olur.

Bu nedenle temsili kurucu irade olan Meclis yeni anayasayı, halkın daimi anayasa gündemini ve asli kurucu irade olan halktan onay alma zorunluluğunu dikkate alarak yapmalıdır.

Çünkü halk tasavvur ettiği anayasa ile Meclisin kabul ettiği yeni anayasa arasındaki uyumu ancak vereceği onayla gösterir.

Yeni anayasa TBMM’de 400 veya daha fazla oyla kabul edilse bile referandum zorunluluğunun iki ana sebebi vardır: Birinci sebep, asli kurucu irade olan halkın onayıyla demokratik meşruiyeti tamamlama zorunluluğudur.

İkinci sebep, halkın siyasi anayasa tasavvuruna uygun bir hukuki metnin Mecliste kabul edilip edilmediğini halkın denetleme hakkının gereğidir.

Son söz: Referandumsuz yeni anayasa olmaz.”

Bahçeli’den sokağa inme kararı

Öte yandan MHP lideri Bahçeli ise yeni anayasa ve yeni İmralı sürecinin tartışıldığı gündemde sokağa inme kararı aldığını açıklamıştı. Açıklamada “Terörsüz Türkiye sürecinin halkımıza anlatılması maksadıyla 81 ilimizi kapsayacak şekilde 9 il merkezli toplantılarımız 9 Ağustos 2025 tarihinde Erzurum’dan başlayacaktır” denilmişti.